Forma, Romanya Başbakanı Viktor Ponta, Romanya Parlamento Başkanı, Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Miahi Vlasov, T.C. Bükreş Büyükelçisi Ömür Şölendil, Romanya Ticaret ve İş Çevreleri Bakanı Miahi Voicu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ovidiu Slaghi, T.C. Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Romanya Bölgesel Kalkınma ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Marcel Ion Boloş, DEİK - DTİK yönetim kurulu üyesi Zeynel Abidin Erdem, DEİK Türk Romen İş Konseyi Başkanı Fatih Karamancı, FİBA Holding yönetim kurulu başkanı Hüsnü Özyeğin, Romanya Patronlar Birliği Başkanı Constantin Paunescu, Romanya Türk İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Ömer Süsli, Türk Macar İşadamları Derneği ( TÜMİŞAD ) Başkanı ve DEİK - DTİK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz, Makedonya Türk Ticaret Odası Başkanı Eyüp Tuna Kahveci, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu Başkanı Dursun Ali Tever, Arnavutluk Bükreş Büyükelçisi Sami Shıba, IMKB müdürü Çağatay Duruk, Marsa'dan Nihat Durak, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan,Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan'dan T.C. Ticaret Müşavirleri ile kalabalık Romen ve Türk işadamları, sanayiciler, gazeteciler katıldı.
Oturum Başkanlığını TİAD Başkanı Ömer Süsli ilk sözü Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vlasov'a verdi. Vlasov konuşmasına, Türkiye ile dış ticaretin 5 milyar mertebelerine olduğunu, bunun ise her iki ülkenin potansiyellerini yansıtmadığını, Romanya'da kurulu on binin üzerinde kurulu Türk şirketinin bu rakamı önümüzdeki yıllarda on milyar dolarlara çıkaracağına inandığını ifade etti.
T.C. Bükreş Büyükelçisi Şölendil ise; TİAD'ın girişimi ile gerçekleşen Balkanlar Türk Ekonomik Form'unun hem Romanya'ya hem de Türkiye'ye katkılar sağlayacağına inandığını. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Romanya ile her alanda iş birliklerinin olduğunu, stratejik ortak olunduğuna değinerek ekonomik olarak da Türkiye'nin güçlü partneri olduğunu da belirtti.
TİAD Başkanı Süsli ise; Türk Diasporasının kurumsal bir kimliğe kavuşması anlamında son derece büyük bir gerekliliği gideren ve iş camiamızın küresel ekonomideki rolünün geliştirilmesi anlamında ise kritik bir görev üstlenmekteyiz. Farklı ülkelerden gelerek bizleri yanlız bırakmayan Dernek Başkanlarımıza da şükranlarımı iletiyorum.dedi.
Küresel güç olma yolundaki Türkiye'ye ekonomik, ticari, kültürel ve siyasi manada çok yakın duran dost ülke Macaristan'a yatırım yapmanın tam zamanıdır.
TÜMİŞAD Başkanı Osman Şahbaz'da; bu formun gerçekleşmesinde katkısı olanları kutluyorum, tebrik ediyorum. Bende kısaca Macaristan'dan bahsederek misafirlerimize kısaca bilgi vermek istiyorum. Macaristan'a ilk gittiğimiz 1993 yıllarına dış ticaret hacmimiz yüz milyon dolarlarla ifade ediliyordu. Bugün 2.3 milyar dolarlar sevyesindedir. Fakat bu rakam da Türkiye'nin bugünkü dünyadaki potansiyelini ifade etmiyor. Hele Orta Avrupa'da lojistik bakımızdan çok önemli olan Macaristan'ın gücünü de yansıtmıyor. Önümüzdeki yıllarda Macaristan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmini beş milyar dolarlar mertebesine çıkartacak alt yapı ve
potansiyelimiz mevcuttur. Sizleri cazip yatırım imkanları sunan, güven ve istikrar ortamı bulunan Macaristan'a yatırım yapmaya davet ediyorum.
Belki bu bilgileri internet ortamında da bulabilirsiniz, ancak bizler bugün gelmiş olduğumuz ülkelerdeki, bilgimizi, tecrübelerimizi ve yaşamış olduğumuz güzellikleri sizlerle paylaşmak için buradayız.
Bazı bitki türleri nesillerinin sürmesini yılın belirli mevsiminde polenlerini rüzgarın etkisiyle savurarak başka bir bitki ile döllenmesini sağlarlar. İşte bizlerde bugün bu tohumlarımızı, polenlerimizi birbirimize aktarmaya, yeni sinerjiler oluşturmak ve gelmiş olduğumuz ülkelere de buradan farklı tecrübe ve bilgileri götüreceğiz ve aktaracağız. Bizlerin en büyük düşmanımız var, o da zamanın kendisi. Analitik düşünerek, sistem analizini iyi yaparak ticari, ekonomik, sosyal, bilimsel ve kültürel çalışmalarımızı da Budapeşte'de sürdürmeye çalışıyoruz. Bu aktivitelere sizeleride davet ediyoruz. 28 Kasım 2012'de Pecs şehrinde '' Batı'ya açılan Kapı PECS - Macar
Türk Ekonomi Formu'' düzenleyeceğiz. Bu forma da Türkiye'den farklı şehirlerden katılım olacaktır. Sizleri de bu forma bekliyoruz. Küresel güç olma yolundaki Türkiye'ye ekonomik, ticari, kültürel ve siyasi manada çok yakın duran, yatırım ortamının kalitesinin yüksek olduğu, bilgi teknolojisinin yaygın kullanıldığı Macaristan'a yatırım yapmanın tam zamanıdır.dedi. Konuşmasının ardından TİAD tarafından Şahbaz'a onur plaketi takdim edildi.
FİBA Holding yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin'de konuşmasında; Romanya'ya 1997 yılında ilk defa sabah gelip akşama döndüğünü, bir gün içerisinde özelleştirmeden şehir merkezindeki 55 000 m2 araziyi satın aldığını, iki ay sonra yine geldiğini özelleştirmeden 65 000 m2 şehir merkezindeki araziyi satın aldığını, iki yıl sonra 1999 yılında da Romanya'nın ilk AVM'sini açtıklarını. Romanya ticaretine ve ekonomisine ciddi katkılar sağladığını, bugün 500 milyon USD. lık yatırımı bulunduğunu, Avrupa'nın ekonumik krizden çıkma politikasının doğru olmadığını, para basarak bu krizden çıkılamayacağını, vergilerin düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Bugün AB'de bir çok şirket satılık, alıcı bulamıyor. Çünkü çalışanların kıdem tazminatı rakamları şirketin kendi değerinden fazla tutuyor. Bunun alıcılar farkında olduğu gibi, devletlerin de farkına varması gerekmektedir.
İşine son vereceğiniz bir işçiye ciddi bir tazminat ödemeniz gerekmektedir. Bu da yatırım yapacak girişimcileri menfi yönde etkilemektedir.dedi.
T.C.Ekonomi Bakanı yardımcısı Mustafa Sever ise ; Türkiye’nin pek çok alanda yüksek bir performansla atılımlar gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, ekonomik ve siyasi arenada sesimizin her zamankinden yüksek çıktığını vurguladı.
Sever’in konuşmasında kısaca notlar şöyle:
Dünya, Türkiye'nin görüşüne, duruşuna bakıyor, artık Türkiye'yi dikkate alıyor. Her alanda yeni başarılar elde ediyoruz. Bunların hepsi, bütün vatandaşlarımıza gurur veriyor. Ülkemiz bu yüzyılın yükselen değerleri arasında yerini alıyor.
Tabii, hiç bir yükseliş, ekonomik başarıyla desteklenmezse kalıcı ve istikrarlı olamaz. Artık dünyada ekonomik ilişkiler siyasi ilişkilerin niteliğini belirliyor. Bu açıdan ülkemiz Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın ilk on ekonomisi arasına girme ve 500 milyar dolar ihracat yapma hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Bu hedefe hep birlikte yürüyoruz. Bugün 5 milyonu aşan Türk Avrupa'da yaşıyor; 145 bin girişimcimiz 640 bin kişiye iş veriyor, 51 milyar Avro ciro yapıyor.
Türkiye, yurt dışında en çok vatandaşı yaşayan 10. ülke. Yurt dışında 130 bin Türk üniversite öğrencisi, 830 bin Türk ilköğretim öğrencisi bulunuyor. Yine yurt dışında 3 bin 900 Türk derneği var.
Krizlerle sarsılan dünya ekonomisinde ve ticaretinde yerimizi sağlamlaştırmak, yarınlara güvenle bakmak için bugün her zamankinden daha çok işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyacımız var.
Türkiye’nin ne 50 yıl önceki, ne de 10 yıl önceki Türkiye’ye benzediğini belirten Sever; “son on yılda dünya genelindeki yabancı yatırımların 2 kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat artarken, Türkiye'de 10 kat arttı” dedi.
Bugün Türkiye, büyüme rekorları kıran, 55 bin ihracatçısı ile 236 ülke ve bölgeye 135 milyar dolar ihracat yapan, 105 ülkeye ihracatta rekor kıran, 230 milyar dolar olan gayri safi milli hasılasını 10 yılda 772 milyar dolara çıkaran, yine 10 yılda kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin 444 dolar seviyelerine yükselten, ve dünyanın en fazla turist alan 6., Avrupa'nın 4. ülkesi olan bir Türkiye.
Balkan ülkeleri ile de ticaret hacmimiz her geçen gün gelişmekte. 2002 yılında 3,4 milyar dolar olan Türkiye'nin Balkan bölgesi ülkeleri ile ticaret hacmi, 2011 yılında 14,8 milyar dolara erişmiştir. 2002 yılında Balkanların dış ticaretimizdeki payı % 3,6 iken, 2011 yılında bu oran %5'e yükselmiştir. 2002 yılında bölge ülkelerine 1,9 milyar dolar olan ihracatımız 2011 yılına gelindiğinde yaklaşık uc katlık bir artış sergileyerek 6 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı şekilde, 2002 yılında bölge ülkelerinden Türkiye'ye gerçekleşen ithalat 1,5 milyar dolar seviyesinde iken bu rakam 2011 yılında neredeyse altı katlık bir artışla 8,8 milyar doları bulmuştur.
İnşallah bu ziyaretimizin de Türkiye ve Romanya ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin daha da artırılmasına yönelik girişimlere ivme kazandırmasını ümit ediyorum.dedi
Sever’in konuşmasında kısaca notlar şöyle:
Dünya, Türkiye'nin görüşüne, duruşuna bakıyor, artık Türkiye'yi dikkate alıyor. Her alanda yeni başarılar elde ediyoruz. Bunların hepsi, bütün vatandaşlarımıza gurur veriyor. Ülkemiz bu yüzyılın yükselen değerleri arasında yerini alıyor.
Tabii, hiç bir yükseliş, ekonomik başarıyla desteklenmezse kalıcı ve istikrarlı olamaz. Artık dünyada ekonomik ilişkiler siyasi ilişkilerin niteliğini belirliyor. Bu açıdan ülkemiz Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın ilk on ekonomisi arasına girme ve 500 milyar dolar ihracat yapma hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Bu hedefe hep birlikte yürüyoruz. Bugün 5 milyonu aşan Türk Avrupa'da yaşıyor; 145 bin girişimcimiz 640 bin kişiye iş veriyor, 51 milyar Avro ciro yapıyor.
Türkiye, yurt dışında en çok vatandaşı yaşayan 10. ülke. Yurt dışında 130 bin Türk üniversite öğrencisi, 830 bin Türk ilköğretim öğrencisi bulunuyor. Yine yurt dışında 3 bin 900 Türk derneği var.
Krizlerle sarsılan dünya ekonomisinde ve ticaretinde yerimizi sağlamlaştırmak, yarınlara güvenle bakmak için bugün her zamankinden daha çok işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyacımız var.
Türkiye’nin ne 50 yıl önceki, ne de 10 yıl önceki Türkiye’ye benzediğini belirten Sever; “son on yılda dünya genelindeki yabancı yatırımların 2 kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat artarken, Türkiye'de 10 kat arttı” dedi.
Bugün Türkiye, büyüme rekorları kıran, 55 bin ihracatçısı ile 236 ülke ve bölgeye 135 milyar dolar ihracat yapan, 105 ülkeye ihracatta rekor kıran, 230 milyar dolar olan gayri safi milli hasılasını 10 yılda 772 milyar dolara çıkaran, yine 10 yılda kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin 444 dolar seviyelerine yükselten, ve dünyanın en fazla turist alan 6., Avrupa'nın 4. ülkesi olan bir Türkiye.
Balkan ülkeleri ile de ticaret hacmimiz her geçen gün gelişmekte. 2002 yılında 3,4 milyar dolar olan Türkiye'nin Balkan bölgesi ülkeleri ile ticaret hacmi, 2011 yılında 14,8 milyar dolara erişmiştir. 2002 yılında Balkanların dış ticaretimizdeki payı % 3,6 iken, 2011 yılında bu oran %5'e yükselmiştir. 2002 yılında bölge ülkelerine 1,9 milyar dolar olan ihracatımız 2011 yılına gelindiğinde yaklaşık uc katlık bir artış sergileyerek 6 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı şekilde, 2002 yılında bölge ülkelerinden Türkiye'ye gerçekleşen ithalat 1,5 milyar dolar seviyesinde iken bu rakam 2011 yılında neredeyse altı katlık bir artışla 8,8 milyar doları bulmuştur.
İnşallah bu ziyaretimizin de Türkiye ve Romanya ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin daha da artırılmasına yönelik girişimlere ivme kazandırmasını ümit ediyorum.dedi