BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık'ın oğlu Sedar Sakık'ın hayatını kaybetmesinin ardından sosyal paylaşım sitelerindeki nefret mesajları Balçiçek İlter'i isyan ettirdi. Bugünkü köşesinde Sakık'ın yaşadığı evlat acısına dikkat çeken İlter, "Yazıklar olsun sizlere, yazıklar olsun kendine “adam” diyenlere.." diye yazdı.
İşte İlter'in o satırları
Hayat öyle acımasız, öylesine haşin ki... Bir gün önce 1941 yılında ölüme terk ettiğimiz 769 yolculu Struma gemisinin hikâyesini okuyup ağlıyordum, dün Sırrı Sakık’ın gencecik oğlunun ölüme atlayışının haberiyle buz kestim. Seçim döneminde ilk kez karşı karşıya geldiğim gencecik bu çocuk nasıl olur da ölüme atlar, nasıl olur da bir baba canının kollarından gidişini izler, sonrasında bu acıyı nasıl kaldırır...
"YAZIKLAR OLSUN SİZE! KAHROLDUM"
Acıyı paylaşacak anne de yoksa eğer ortada... Kahroldum. Öncelikle giden çocuğa, ardından Sırrı’ya, bir dosta, bir babaya... Ve onca nefrete, rahmet dilemeyene, oh olsun diyene... Ağızlarından salyalar, “Anladın mı şehit ailelerini” diye sorana...Sorarım size hepinize... Acısına bile ortak olamıyorsak, nasıl beraber yaşamayı düşleriz ki? Yazıklar olsun sizlere, yazıklar olsun kendine “adam” diyenlere... Yazıklar olsun ölümün arkasından kurulan “ama...” cümlesine...
"BU HAYATTAN ALACAKLISINIZ"
Bugün pazar, acıyla kavrulan memleketimde hayat devam ediyor, içinizi fazla sıkmaya niyetim yok; Volkan Konak’ın, Sunay Akın’ın 50. yaş gününde dediği hatırıma düştü birden: “Hayatı alacaklı gibi değil de bir lütufmuş gibi yaşamayı öğrendim ben Sunay Abi’den, şiirden...” Başın sağolsun Sırrı Sakık... Senin de, evlatlarını yitiren onca babanın, annenin de... Evlat acısıyla nasıl başa çıkılır bilemiyorum. Ama bu hayattan alacaklısınız, onu biliyorum..