Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bazı firmaların ürettiği hazır et ürünlerinde salmonella ve listeria bakterilerinin tespit edilmesi konusunda, bakanlığın bütün yasal işlemleri yaptığını asla bir firmanın ayrılmasının söz konusu olmadığını, toplum sağlığını, halk sağlığını korumak için bütün güçleriyle çalıştıklarını, denetimler yaptıklarını kaydetti.
Bakan Eker, olay sonrasında söz konusu firmanın depolarındaki rutin denetimlerde alınan 12 adet numunenin 8 adedinin olumsuz çıktığını, 2 numunedeki olumsuzluğun kesinleştiğini, bunun üzerine yediemine alınan bu ürünlerin imha edildiğini de bildirdi.
Olayın başlangıcına ilişkin bilgi veren Eker, Haziran ayında TT Gıda Turizm İnşaat Petrol Kimya Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti’nin bakanlığa müracaat ederek, “Fastad Gıda Dağıtım San. ve Tic. A.Ş’ye 164 bin adet hamburger köftesi verdiğini, parasının ödenmediğini, parasını istediğinde, söz konusu firmanın, (özel laboratuvarda tahlil yaptırdım. Hamburgerler bozuktu. Bu nedenle imha ettim ve sana para vermiyorum)” dediğini belirterek, şikayette bulunduğunu anlattı. Bunun üzerine bakanlık teftiş kurulunun konuyu incelemeye başladığını, önce Fastad Gıda firmasında inceleme yapıldığını ifade eden Eker, firmanın, söz konusu etleri imha için gönderdiğini söylediğini, irsaliye raporu ve ödeme faturası gösterdiğini kaydetti.
“KÖPEKLERE YEDİRİLDİĞİ İDDİASI İNANDIRICI GELMEDİ”
Etlerin imha edilmek üzere gönderildiği belirtilen Zeybek Katı Atık Yönetimi Taah. Ltd. Şti’nin ise söz konusu etleri, “bir köpek çiftliğindeki köpeklere yedirmek suretiyle imha ettiğini” söylediğini aktaran Eker, “Burada bir yanlışlık var. Eğer gerçekte hastalıklı ise ve içerisinde listeria mikrobu varsa hayvanlara da yedirilmemesi lazım. Çünkü hayvanda da hastalık yapar. Bu bize tabi inandırıcı gelmedi. Bahse konu et 11 bin 600 kilogram tutuyor, 164 bin civarında hamburger köftesi. Çiftlikteki köpek sayısı söylenenlere göre 55 civarında. Bu süre zarfında, yaklaşık 2 ayda bu köpeklerin bu etleri tüketmiş olmaları mümkün değil. Bir de işin o boyutu var” diye konuştu.
Bütün bu çelişkiler ve izah edilmeyen durum karşısında “hem genel manada hem de hamburger köftelerinin depo, üretici firma, imha tesisi veya tüketim yerleri arasında muhtemel bir ilişki olabileceği vs” konularının derinlemesine soruşturulması için ellerindeki bilgi ve belgelerle birlikte konuyu adli makamlara intikal ettirdiklerini, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Eker, katı atık tesisi konusunda da gerek Maliye Bakanlığı’na gerek atık tesisin ruhsatını aldığı Çevre ve Orman Bakanlığı’na konuyla ilgili bildirimlerde bulunduklarını söyledi.
Gazetelerde, konunun iki olay arasında bir çelişki varmış gibi yansıtıldığını kaydeden Eker, “Bir firma Teftiş Kurulu Başkanlığımıza başvurup, (benimle ilgili, firmamla ilgili doğrudan bir konu, suç unsuru var mı, yok mu? diyor. Konusu itibariyle, soruşturma, inceleme safhasında hukuken bir sorumluluk doğuracak ifadelerin yer alması mümkün değildir. Dolayısıyla o süre zarfında Teftiş Kurulu Başkanlığımızın bildirdiği bilgilerdir. Bunlar bazı gazetelerde farklı şekillerde yer alıyor. Bizim bakanlık olarak yaptığımız tamamen yasal, mevzuata uygun” diye konuştu.
Şu anda firmayla ilgili bir iddia olduğunu, “bir firmanın, (diğer firma benden köfte aldı, paramı vermedi, bunda hastalık olduğunu iddia etti) dediğini, öteki firmanın ise (evet ben hastalık tespit ettim. bunu imha ettim)” dediğini anlatan Eker, bakanlık olarak bu konuda yapabilecekleri işlemleri yaptıklarını, artık bunun savcılığın konusu olduğunu, adli yargıya intikal etmiş bir konu üzerinde konuşmalarının doğru olmadığını yineledi.
“Bu bir iddia zaten” diyen Eker, “Biz de o iddia konusu ürünün gerçekte ne olduğuna dair yapabileceğimizi yaptık. Bunun sonucunu daha ileri, daha detay bir inceleme ve soruşturma için adli makamlara intikal ettirdik, onu da araştırıyoruz. Bakanlık olarak söz konusu adı geçen firma dahil olmak üzere o firmanın ürün tedarik ettiği firmalar dahil olmak üzere, bütün bunlarla ilgili incelemelerimiz, rutin denetimlerimiz sürüyor. Tespit ettiğimiz üründe eğer bir bozukluk, aksaklık varsa onu zaten ya imha ediyoruz ya toplatıyoruz ya ceza veriyoruz ya üretim iznini iptal ediyoruz veya savcılığa bildiriyoruz” şeklinde konuştu.
Denetimlerin her safhada sürdüğünü, herhangi bir olumsuzlukla karşı karşıya kaldıklarında yapacakları işlemin belli olduğunu, gereken tedbirlerin alındığını vurgulayan Eker, “Dolayısıyla vatandaşlarımızın burada rahat olması lazım. Herhangi bir problem yok” dedi.
12 NUMUNENİN 2’SİNDE OLUMSUZLUK KESİNLEŞTİ
Eker, söz konusu olay sonrasında da Fasdat firmasının depolarında bulunan diğer tedarikçilerden aldığı et ürünlerinin denetiminin rutin olarak yapıldığını söyledi. Eker, bu denetimlerde alınan 12 adet numunenin 8 adedinin olumsuz çıkması üzerine ürünlerin yediemine teslim edildiğini, itiraz üzerine referans laboratuvarına gönderildiğini burada da 2 tanesinde olumsuzluğun kesinleşmesi üzerine yedi emine alınan ürünlerin tamamının imha edildiğini anlattı. Eker, söz konusu firma hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu kaydetti.
Son birkaç günde gazetelerde yer alan tartışmalarla ilgili bakanlığın bütün yasal işlemleri yaptığını vurgulayan Eker, “Asla bir firmanın kayrılmasının söz konusu olmadığını, toplum sağlığının her şeyden önde geldiğini, toplum sağlığını, halk sağlığını korumak için bütün güçleriyle çalıştıklarını, denetimler yaptıklarını” söyledi.
Sadece 2009’da 350 bine yakın denetim yaptıklarını belirten Eker, bir soru üzerine, bu denetimlerdeki olumsuz numunelerin çok yüksek olmadığını kaydetti. Eker, “AB standartlarından çok yüksekte değiliz. Mesela normal denetim programlarında, bu yapılan analizlerde yüzde 5 civarında olumsuzluklarla karşılaşıyoruz” dedi.
Bir denetimde sağlığa aykırı ürün tespit edildiğinde, hemen o gün gerekli müeyyidelerin uygulandığını kaydeden Eker, “Bütün mesele, bu denetimleri yaparken bunu tespit edebilmemiz veya vatandaştan şikayet alabilmemiz. Vatandaşın katkısını sağlamak için Alo Gıda Hattı kurduk. Hattın açıldığı 2009 yılı 14 Şubat’tan bu yana sadece Alo Gıda Hattı’na 50 bine yakın şikayet geldi” dedi.
Eker, bakanlığın 2009’da gıda ile ilgili bir işyerinde gördüğü aksaklıklar sebebiyle kestiği idari para cezalarının tutarının 6,5 milyon lira civarında olduğunu belirtti.
Laboratuvar sonucuyla halk sağlığına zarar veren bir bakteri, bir virüs, bir mikrop tespit edilen ürüne anında el koyduklarını tekrarlayan Eker, “Türkiye genelinde varsa, bunu topluyoruz, toplatıyoruz ve imha ediyoruz. Vatandaşlarımız bunu bilsin. Bunu bundan önce de yaptık, bugün de yaptık, bundan sonra da yapacağız ama firmanın cezalandırılması ayrı bir süreçtir, ayrı bir prosedüre tabidir, ayrı bir işlemdir, onu da bizim ceza yasalarımız belirliyor” dedi.
BU BAKTERİLERİN ZARARLARI NE?
Salmonella Amerikalı bir patolog olan Daniel Elmer Salmon'a atfen adlandırılmıştır, ancak aslında bakteriyi 1885'te domuzlarda ilk keşfeden onun ortağı Theobald Smith'tir (Smith anafilaksi üzerine çalışmalarıyla daha iyi bilinir). Salmonella, tifo, paratifo ve gıda zehirlenmesine yol açabilen, çubuksu, Gram-negatif bir enterobakteri cinsidir.
Sağlıksız ya da uygun olmayan koşullarda hazırlanan gıda maddelerinin yenmesiyle insana bulaşan listeria, bazen salgınlar halinde enfeksiyonlara neden olabilen ve özellikle yaşlılarda, yenidoğanlarda ve bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle yetersiz olanlarda ölümcül enfeksiyonlara neden olabilen bir bakteridir. Ülkemizde de zaman zaman listeria salgınları yaşanmaktadır.
Gebelik esnasında geçirilen enfeksiyon sıklıkla belirtisiz seyretmesine karşın düşüğe, erken doğum eylemine, koryoamnionite (plasenta, zarlar ve amnios sıvısının enfeksiyonu), intrauterin gelişme geriliğine ve bebeğin doğmadan ölmesine neden olabilir. Herhangi bir aşısı olmayan bu enfeksiyonu gebelikte geçirme riskinizi azaltmak elinizdedir.