Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bugün TV’de yayınlanan Temsilciler Meclisi Programı’nın konuğu oldu.
Üç temsilci; Mustafa Ünal, Şamil Tayyar ve Adem Yavuz’un sorularını yanıtlayan Cemil Çiçek çok tartışılacak açıklamalar yaptı. Çiçek, bazı Ak Partilileri 27 Nisan’da başlarını yorganın altına sokup uyumakla suçladı. Çiçek bunlar için “bir kısım mahluklar” ve “hödük” ifadelerini kullandı.
Çiçek’le temsilcilerin ilk gerilimi Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten men edildiği ve kendisinin de Adelet Bakanı olduğu dönemdeki HSYK toplantısı sorusuyla yaşandı. Temsilciler, Çiçek’e HSYK’nın o toplantısına başkan olarak neden katılmadığını ve Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilmesinin önünün açılmasına sebep olduğunu sordular.
Çiçek, Şemdinli Savcısıyla ilgili Genelkurmay’ın 4 sayfalık ayrıntılı ince işlenmiş bir şikayet dilekçesi olduğunu, Adalet Bakanlığı olarak bu dilekçeyle ilgili işlem yapmak durumunda olduklarını söyledi. Çiçek, Sarıkaya’nın görevden alınmasını bu dilekçeye bağladı. Ancak Adelet Bakanı olarak bu dilekçenin gündeme alınması ve Sarıkaya’nın ihracının gündeme alınması konusunda, kurul toplantısına katılmayarak ihracın önünü açması sorusuna cevap vermedi.
Temsilciler bu konuda Çiçek’in üzerine daha fazla gitmediler. Ancak programın sonunda Şamil Tayyar, ani bir soruyla Çiçek’in kontrolünü kaybetmesi ve argo konuşmasının önünü açtı.
Tayyar, benzer bütün demokrasi dışı şüpheli olaylarda hep Çiçek’in adının gündeme geldiğini, neden hep kendi isminin bu olayların içinde olduğunu sordu.
Oldukça sinirlenen Çiçek, “hödük” ve ayı anlamına gelecek “kış uykusuna yatan bir kısım mahluklar” gibi ifadeler kullandı. Çiçek ağzını daha fazla bozabileceğinin işaretini ise “televizyon müsaade etmiyor” diyerek verdi.
Çiçek şöyle konuştu:
“Bu memlekette bişey diyeceğim ama televizyon müsaade etmiyor. Ben millet adına görev yaparım. Yapacağım bişey varsa çözümün parçası olarak yaparım. Bu ülkenin idaresinin çok kolay olmadığını herkesin bilmesi gerekir. Bugün bir kısım şeyler yazılıyorsa konuşuluyorsa, rahatlıkla tartışılıyorsa, benim de içinde bulunduğum ama gazmacı gibi hamallığını yaptığım bir dönemin getirdiği özgürlükler sayesinde yapılıyor, bu bir.
İkincisi; bir kısım adamların özgürlükçülüğü demokratlığı kendinden menkul. Ben bu tür hödük adamlara derim ki; kimse bunlar, daha ötesinde sizin televizyonunuz ve benim terbiyem müsait değil. 27 Nisan gecesi neredeydiniz? Ayakta olan ben ve benim gibi birkaç adam vardı. Geri kalanlar yorganını kafasına çekmiş, sabah ola hayrola deyip, horul horul kış uykusuna yatan bir kısım mahlukların ileri geri laf etmiş olmalarının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Ben ülkem için yapılması gereken bir şey yaparım. Ve onun karşılığını da beklemem. Milletimin takdiri yeter duası yeter. Benim söylediğim laflarımın arkasında hayatım var.”
“Ayakta birkaç adam vardı” diyen Çiçek, kendi parti grubuna da mesaj göndermiş oldu. 27 Nisan’da başta dönemin Milli Savunma Bakanı olmak üzere bazı Ak Partililerin ortadan kaybolduğu konuşulmuştu.