Bakan Bayraktar'dan tarihi uyarı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, açıklama yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Ege Bölgesi'ndeki belediye başkanları, İzmir'de 'Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne katıldı.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Ege Bölgesi'ndeki belediye başkanları, İzmir'de 'Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne katıldı. Bakan Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümde siyasetin arka plana bırakılması gerektiğini vurgulayarak Türkiye'de 6,5 milyon konutun elden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Zirveye, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Bakan Yıldırım arasında, Alsancak Kruvaziyer Limanı ve Alsancak Stadı'nın yerine yapılması planlanan avm projeleri damgasını vurdu. Başkan Kocaoğlu, projelere karşı kanuni haklarını kullanacaklarını söyledi. Bakan Yıldırım da, "Birçok ortak çalışma yaptık. Ortaklığımıza halel mi geldi?" diyerek cevap verdi. İzmir'in davalardan çok çektiğini belirten Bakan Yıldırım, "Mahkeme ne derse onu yaparız." dedi.

 

Yeni Asır Gazetesi'nin düzenlediği Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ak Parti ve CHP İzmir milletvekilleri, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Balçova Kaya Termal Otel'de düzenlenen toplantının moderatörlüğünü İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Burhan Özfatura yaptı. Toplantıda ilk sözü belediye başkanları aldı. Manisa, Aydın, Denizli ve Uşak belediye başkanlarının ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uzun zamandır şehrin gündeminde olan konulara değindi.

 

Şehrin bütünüyle dönüştürülmesi gerektiğini belirten Başkan Kocaoğlu, "Kent dönüşümünü bir kısmımız bina yapmak olarak algılarken bir kısmımız binaları yıkmak, gecekonduları ortadan kaldırmak olarak algılıyor. Dönüşüm sadece sağlıksız yapılaşmanın ortadan kaldırılması değildir. Müthiş göç ve sağlıksız yapılaşma ile bu hale geldik. Avrupa'nın 300-400 yılda yaptığı göç sistemini biz 40 yılda yaptık ve sağlıksız konutlar ortaya çıkardık. Ülke zor durumda kalmadı ve bu da aslında bir başarıdır." diye konuştu. İzmir'in arazi fakiri bir şehir olduğunu da kaydeden Kocaoğlu, ayrıca Bakanlar Kurulu'na gönderilen şehir dönüşüm projelerinin bir an önce onaylanmasını istedi.

 

'SİYASET YOK, HİZMET VAR'

 

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Son yarım asırdır doğudan batıya göç sebebiyle bütün büyük şehirlerimiz, içinden çıkamayacağı bir hale geldi. İzmir de birinci derece deprem riski taşıyan bir kentimiz. Şehir dönüşümünü üç ayrı safhada değerlendirmek gerekiyor. Birincisi, deprem riski taşıyan binaların yenilenmesi gerekir. İkinci olarak estetik çalışması yapılması gerekir. Üçüncü olarak da şehrin kimliğinin, tarihinin yok edilmemesi lazım. Bunları yapmak tabii ki kolay değil. Bu işin tarafları var. Hak sahipleri, uygulayıcıları, karar alıcıları var." dedi.

 

'6,5 MİLYON KONUTUN ELDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR'

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi konusunda bilgiler verdi. İzmir'in dönüşüme ihtiyacı olduğunu anlatan Bayraktar, "Biz, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile uzun süredir çalışıyoruz. Başkan, kendisini aşan bir beyefendi insan. Biz Kadifekale'de kent dönüşümü yaptık. Yine Karşıyaka Örnekköy'de dönüşüm yaptık. Karşıyaka Belediyesi ile ortak çalıştık. Tabii ki bunlar yeterli değildir. İzmir, bizim batıya açılan yüzümüz. Kent dönüşümü çok meşakkatli bir konu. Türkiye'nin nüfusu 75 milyon. Bunun şehir nüfusuna oranı yüzde 78'dir. Bizde 1950 yılından sonra şehirleşme başladı. Kendi bölgesinde iş, AŞ bulamayan temelsiz, imarsız bir şekilde göç etti. Kentlerin sit alanlarını, tarihi alanlarını ve dere yataklarını binalarla doldurdu. Bunlar olurken çıkan af yasaları da derde deva olmadı. Bugün Türkiye'de 20 milyon konut stoğu var. Bu stoğun 5 milyonu Marmara depreminden sonra yapıldı. Geriye kalan 15 milyon konutun 6,5 milyonunun elden geçirilmesi gerekiyor. İzmir'de elden geçirilmesi gereken 1 milyon 200 bin konut var. Acil yenilenmesi gereken de İzmir'de 300 bini aşıyor. Biz önemli görevlerde olan insanlar olarak, yani belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar sorumluluk noktasında oluyoruz. Bizim sorumluluklarımız var. Ne zaman ki biz devlet, millet adına iş yaparken siyaset dışı, siyaset üstü anlayışla iş yaparsak bu sorunları daha hızlı aşarız. İş yaparken siyaseti tamamen unutmamız gerekiyor. Millet neyi takdir ediyorsa onu başımızın üzerine koymalıyız. Milletin takdiri kutsaldır. Kusura bakmayın ama ilahidir." dedi.

 

'YASA SİHİRLİ DEĞNEK DEĞİL'

 

Şehir dönüşümüyle ilgili kanunun çıktığını ancak sihirli değnek oymadığını belirten Bayraktar, "Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Yol yürürken eksikler görülecek. Bu yasada gönüllülük esastır. Biz vatandaşa, 'Riskli binada oturuyorsanız binanızı tespit ettirin.' diyoruz. Sonra da, 'Belediyelerimiz, bakanlığımız size yardımcı olacak.' anlayışını ön plana koyuyoruz. Bu kanunda belediyelerin önemi çok büyük. İstanbul, Ankara, İzmir, Sakarya ve Bursa'da belediyeleri yetkilendirelim istiyoruz. Mutlaka başlamamız gerekir. Bir saniye bile duracak vaktimiz yok. İlçe belediyelere de yetkilerin verilmesi gerekiyor. Biz vatandaşı incitmeyeceğiz, para ödetmeyeceğiz. Şehrin dokusuna, yeşil alanlarına önem vereceğiz. Kent dönüşümü için ciddi kaynaklar gerekiyor. İspanya, Güney Kore kentsel dönüşümü başardı. Brezilya kentsel dönüşümle boğuşuyor. Vatanın, milletin beklediği durumları, yani dönüştürme çalışmaları ön plana çıktığında siyaseti arka plana alıyoruz. Çıkan yeni yasa güçlü ve iradeli bir yasadır. Bu yasa ile tarım, sit, orman alanlarına dokunabileceğiz ama dokunurken oraları koruyacağız." dedi.

 

Riskli binaları artık vatandaş yapsın diye beklemeyeceklerini söyleyen Bayraktar, "Afet riskindeki binaları vatandaş yenilemezse biz yapmak zorundayız. Burada yetki ve sorumluluk valilerde. Sorun olduğunda belediye, jandarmaya veya emniyete talimat veremiyordu. Vali onların üzerinde olduğu için talimat verebilecek. Devlet elini cebine atacak. İzmir'in yüzü gülerse Türkiye'nin yüzü güler. Bizim halkı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Vatandaş, gecekonduda otururken, 'Yarım yamalak daireden iki sağlam daire çıkarayım.' diye düşünüyor. Bu anlayış da yanlış. Sorumluluk bilincinin artması gerekiyor. Yasada çok büyük kolaylıklar var. Rezerv alanların tespiti konusunda önemli kolaylıklar geldi. Yeter ki kullanmak isteyelim. 500 bin konut yaparsınız, sonra da birkaç binada sorun çıkınca üzerinize gelir, size yüklenirler. Biz eleştirileri dinliyoruz. Yolumuza devam edeceğiz. Elimizi taşın altına koyuyoruz." şeklinde konuştu.

 

KAMU BİNASI TEPKİSİ

 

Aydın'ın şehir dönüşümüne ihtiyacı olduğunu ve birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu anlatan Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise sürecin zorlu geçeceğini ifade etti. Şehrin yağmur suyunun geçtiği kolektör merkezinin üzerine SGK binası yapıldığını ifade eden Başkan Çerçioğlu, "Bunu getirip kentin en işlek yerine koyamazsınız. Aşırı sel ve baskın olduğunda sorun çıkacak. Bu fikir siyaseten de yanlış. Odaları, belediyeleri by-pass ederek bu anlayış olmaz. Miletvekilliği yaptım, iktidar partisindeki arkadaşları anlıyorum ama yapılmak istenen yanlıştır." dedi. Manisa Belediye Başkanı Cengiz de Ulusal Deprem Stratejisi Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra Celal Bayar Üniversitesi ile toplantılar yaptıklarını söyledi. Manisa'nın 25-30 yılını hesaplayacak çalışmaları hayata geçirdiklerini belirten Başkan Ergün, il sınırları içinde bulunan İshakçelebi Mahallesi'ndeki dönüşüm çalışmalarının da sürdüğünü söyledi. Ergün, Manisa'nın üç mahallesinde 5 bin konutluk alanı kapsayan şehir dönüşümü çalışmasının da sürdüğünü anlattı.

Şehirlerin geçmişte vahşi yapılaşmayla karşı karşıya kaldığını anlatan Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan ise, "İşadamlarımız çok ciddi çalışmalar yapıyor ama şehrimizde belediyecilik açısından sıkıntılı bir süreç yaşandı. Eski belediye başkanımız Nihat Zeybekçi göreve geldiğinde, kent dönüşümü için çalışmaları başlattı. Artık kanalizasyonlar dışarı akmıyor. İnsanlık faciasından eski TOKİ başkanımız, şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktar sayesinde kurtulduk. Denizli'de geçmişte lağım ve atık suları ile park bahçe çalışmaları yapılıyordu. Şimdi katı atık tesisimiz var. İlimizde çöpten elektrik üretiyoruz." dedi. Başkan Zolan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın düzenlediği "En Temiz İl" sıralamasında Denizli'nin birinci sıraya yükseldiğini anlattı. Uşak Belediye Başkan Vekili Tuncay Yılmaz da 586 fabrikanın 440'ını TOKİ ile yaptıkları çalışmalarla yıktıklarını anlattı. Vali Kıraç ise İzmir'in koruyarak gelişen mantıkla hareket eden yenilikçi bir şehir olduğunu söyledi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri