Bahçeli, iktidarın üçüncü döneminin olmayacağını savundu. Üçüncü dönemin halka getireceği refah ve mutluluk olmadığını söyledi. Bahçeli, "Olsa olsa geceleri uykusuz kalan, kabus gören, 'bir ayağım tökezlese, iktidardan uzaklaşsam, yolum Yüce Divan' korkusu sarmış bir Başbakan ve Recep Tayyip Erdoğan var. İktidar, olmanın ısrarı bundandır. Bunun için de yapmayacağı kalmamıştır." dedi.
AK Parti'nin millete layık olmadığını söyleyen Bahçeli, "Milletimizin yüksek teveccühüne rağmen milletimize layık olamamış bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar iki dönem olmuştur ama Sayın Başbakan üçüncü dönemi istemektedir. Üçüncü döneminde ise ustalık dönemi olarak çılgın projelerle Türkiye'nin karşısına çıkmıştır. Bu projeler, eğer yapılabilecek projeler olsaydı, 9 yıl içinde bunun bir ucundan başlar, şimdi ya bitirmiş olurdun ya da derdin ki 'aziz vatandaşlarım, bakın şunları yaptım ama henüz bitmedi, bana bir 4 yıl daha verin' demiş olsaydı, bu millet hoşgörülü olarak 'hadi yolun açık olsun, şu işleri tamamla' derdi. Milletin sosyal ve ekonomik sorunlarına çözüm bulunmadı. Bu sorunlara, Sayın Başbakan hiçbir yerde değinmemekte, hayali projelerle rüyasını anlatarak zaman kaybettirip, tekrar milleti aldatmaya ve kandırmaya çalışmaktadır. Sayın Başbakana Samsun'dan sesleniyorum: Kalkıp iftira ve yalanla Milliyetçi Hareket Partisi'ni ortadan kaldırmaya yönelik karanlık düşüncelerle uğraşacağına halkın gerçekleriyle baş başa kal." ifadelerini kullandı.
"700 BİN GENCE İŞ VERECEĞİZ"
Türkiye'de 6 milyona yakın insanın işsiz olduğunu, bunların yüzde 21'ini genç işsizlerin oluşturduğunu kaydeden Bahçeli, partisinin bu sorunu çözeceğini söyledi Bahçeli, ilk 700 bin kişi olmak üzere her yıl yoksul ailelerin çocuklarını işe yerleştirerek öncelikli olarak onlara iş sağlanacağını belirtti.
İşsizlik nedeniyle gençlerin düştüğü durumları anlatan Bahçeli, "Büyükşehirlerde akrabası olan gençler iş bulma umudu ile gidiyorlar. İş bulamayınca Arka sokakları karanlık dehliz; elinden tutanı olmazsa arka sokaklarda kayboluyor, suç işliyor, cezaevine düşüyor ya da arka sokakların karalığında gençliğini kaybediyor. Her türlü kötü alışkanlıklarla karşı karşıya kalan binlerce gencimiz oluyor. Geçim darlığı, yuvaları da sarsıyor. Bugün için ülkemizde 2008'den bu yana yoğun bir şekilde boşanma olayları gerçekleşiyor. Bazıları anlaşarak ayrılırken, bazıları gerilim içerisinde şiddete dayalı olarak yuvalarını ayırıyor. Bazıları ayrılıyor ama baba evine gidemiyor. Var olan 52 sığınma evine gidiyor. Bakıyor ki sığınma evleri de dolu, bir yer bulamazsa sokakta kaybolan kadınlar arasına katılıyor. Bunun yanında 300'e yakın kadın, şiddet sonucu katledilmiş ya otoban kenarlarına parçalanmış vaziyette ya da ormanlara terk ediliyor. Televizyonlarda saatlerce başka haber yokmuş gibi bunları yayınlıyor. Dolasıyla hayat zehir ediliyor. Bu ülkede güven asayiş kalmıyor." diye konuştu.