Bahçeli, Pınarbaşı ilçesinde ilçenin kuruluşunun 150. yıl dönümü etkinliklerinde yaptığı konuşmada, Mısır'da yaşanan olayların, cunta yönetiminin döktüğü kanların, bölgede insanlık adına endişe verici olduğunu söyledi.
3 Temmuz 2013 tarihinden itibaren demokrasiyi askıya alan darbe yönetiminin firavunlaşmasını, nemrutlaşmasını insanlık vicdanının ibretle izlediğini belirten Bahçeli, İslam aleminin Mısır'daki cinayetlere karşı etkili bir çıkış yapamadığını ve gerekli tepkiyi koyamadığını ifade etti.
Batının ise durumu kurtarmak için ucuz açıklamalara tevessül ettiğini ve ipe sapa gelmez beyanlarla vakit geçirdiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Mısır'da deyim yerindeyse can pazarı yaşanmaktadır. Sivil ve masum göstericilere ateş açılması, yüzlerce insana kıyılması hiçbir şekilde izahı olmayan bir vandallık ve canavarlıktır. Bir diğer düşündürücü konu ise Körfez ülkelerinin Kahire'deki katliamları neredeyse onaylar bir tutum takınmış olmasıdır. Şu ibretlik hususa bakın ki Suudi Arabistan yeni yetme firavunlarla aynı çizgiye gelmekten gocunmamıştır. Petrol coğrafyası üzerinde hanedanlık kuranların sanki vicdanları kurumuş, dilleri kaybolmuştur. Bilinmelidir ki yüce dinimize göre vahşetlere sessiz kalmak iştirak etmekten farksızdır. Allah'tan korkan merhamet ve şefkat yüklü dinimize mensup hiçbir fani, gaddarlaşan yönetimlere rıza göstermeyecek, kast edilen canlara dudak bükmeyecektir. Biz ki bir yerde haksızlık varsa elimizle düzeltmeyi, bu olmazsa dilimizle düzeltmeyi, bu da olmazsa kalbimizle buğzetmeyi buyuran kutlu bir inancın temsilcileriyiz."
- İslam ülkeleri sınıfta kaldı
Mısır'daki olayların İslam toplumlarının acıklı halinin ifşa ve ilanı olarak da yorumlanması gerektiğini belirten Bahçeli, insan canına saygı duymayan, insan hak ve hürriyetine riayet etmeyen, demokrasiye şaşı bakan ama iş dolara ve petrol varlıklarına gelince kıyameti koparan bazı İslam ülkelerinin her anlamda sınıfta kaldığını söyledi.
Bahçeli, İslam toplumlarının yüz yılı bulan durgunluk ve ataletten kurtulmak bir yana Batılıların hesabına çalışan yönetimler, lüksün, israfın, şatafatın, yozlaşmanın ve ahlaksızlığın içine batarak aslında yüce dinimize en büyük hakaret ve saygısızlığı yaptıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"İslam coğrafyasında yaşananları hiçbir din kardeşimiz hak etmemektedir. Bu olumsuz ve karanlık dönem acilen son bulmalı, kaos ve karmaşıklık bitmeli, İslam alemi hak ettiği mertebelere gelmelidir. Aranılan huzur, istikrar ve barış dolu evrensel mesajlar, kutlu dinimizin rahmet Peygamberi efendimizin mesajlarında her şeyiyle mevcuttur. Yeter ki görülmesi ve anlaşılması bilinsin. Yeter ki idrak edebilecek dürüst, imanlı ve insan dolu kalpler bulunsun. Mısır'da yaşanan kanlı hesaplaşmanın iç savaşı aratmayacak görüntülerin silinmesi için tüm taraflar aklı selimin çizgisine gelmelidir ve doğrunun yanında olmak hakkın ve haklının yanında bulunmak 'ben Müslümanım' diyen herkesin vazgeçilmez ödevi sayılmalıdır. Pınarbaşı'ndan samimiyetle Mısır'ın bir an önce demokrasiye geçmesini, barış ve istikrara ulaşmasını temenni ediyorum. AKP hükümetinin bu ülkede olan olayları sağ duyulu, dikkatlice okumasını ve anlamasını ve anlamlandırmasını diliyorum."
- Yerel seçimler
Türkiye'nin önünde üç önemli siyasi dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Bahçeli, bunlardan birisinin 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimi olduğunu, mahalli idareler seçimlerinde yalnız belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve köy muhtarları seçilmeyeceğini söyledi.
Hepsinden önemlisinin Türkiye'nin kaderinin, Türk milletinin istikbalinin oylanacağını belirten Bahçeli, "Sandıkta nasıl bir Türkiye istendiği de belirginlik kazanacaktır. Vahamet tanımının bile artık yeterli olmadığı bu günkü ülke gerçeğinin değişmesi ve siyasi iktidarın uyarılması için 30 Mart 2014 tarihi, demokratik bir fırsattır. AKP iktidarının frensiz, şuursuz ve kontrolsüz gidişatını engellemek için önümüzde tarihi bir imkan durmaktadır. Mahalli idareler seçiminde ya AKP ihtar edilecek, iktidarı kaybedeceğinin mesajı verilecektir ya da Türkiye zulme, bölünmeye, yoksulluğa ve istismara, binbir türlü ayak oyunlarına boyun eğecektir. Ya Başbakan Erdoğan ve terörist dostları kenara çekilecektir ya da Türk milleti kanlı bir kavganın tam ortasına savrulacaktır. Ya eşkıya kaybedecek, yıkım ve çözülmeye dur denilecektir ya da Pınarbaşılı kardeşlerim ve topyekün Türk milleti perişanlıkla ve çöküşle tanışacaktır" şeklinde konuştu.
Bayrağın inmemesi için mahalli idareler seçiminin AK Parti açısından sonun başlangıcı olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, Türk milletinin etnik ve mezhep temelinde birbirine düşmemesi için mahalli idareler seçiminin AK Parti'nin bitişini müjdelemesi gerektiğini savundu.
Bahçeli, kaybedecek zamanın olmadığını belirterek, "Tahammül ve sabır göstereceğimiz hal kalmamıştır. İhmalle kayıtsızlıkla riyasızlıkla geçireceğimiz en ufak bir an bile hüsranımızı katlayacak, varlığımıza kastedecektir. Ülkemizi çok kötü bir şekilde yöneten, her alanda tel tel dökülen AKP hükümeti gelecek yılki seçimlerde uyarılmalıdır. Bu artık bir beka meselesidir. Milli güvenliğimiz, milli kimliğimiz, milli varlığımız buna bire bir bağlıdır. Türkiye PKK'ya teslim edilmeden AKP sandıkta yenilmelidir. Bunu da önce AKP'li kardeşlerim yapmalıdır. İmralı canisi özgürlüğüne kavuşmadan, başbakan demokratik yollarla koltuğundan indirilmelidir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, konuşmasının ardından bir süre sanatçı Murat Kekilli'nin konserini dinledi. Pınarbaşı Belediye Başkanı Durmuş Ataş da Bahçeli'ye ilçe merkezine yaptırılacak ülkü çeşmesinin maketini hediye etti.
ROTAHABER.COM