IĞDIR (AA) - HÜSEYİN YILDIZ - Havaların ısındığı Ağrı Dağı Milli Parkı'na güney yarımküreden dünyada nesli tehlike altında olan türlerin de yer aldığı kuş göçü başladı.
Yurdun en büyük milli parkı olan Ağrı Dağı Milli Parkı'nın Iğdır tarafında kalan Karasu ve Bulakbaşı sulak alanında yaban hayatı hareketliliği yaşanıyor.
Her yıl sonbahar aylarında kuzeyden güney yarımküreye göçen kuşlar, havaların ısınmasıyla birlikte dönüş yoluna geçip bölgeye gelmeye başladı.
Aylarca sürecek olan göçün ilk kafilesinde ötücü ve ördek türleri, sulak alanlara gelerek kuzey yarımkürede havaların ısınmasını beklemeye koyuldu.
Gelen türler arasında, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğince (IUCN) nesli tehlike altındaki türlerin bulunduğu "kırmızı liste"ye alınan kız kuşu (Vanellus vanellus) da bulunuyor.
Bölgede Iğdır Üniversitesi Kuş Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUŞMER), Iğdır Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü (DKMP), KuzeyDoğa Derneği ve gönüllülerce göç dönemi boyunca gözlem yapılarak göçen türler tespit edilecek.
KUŞMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Emrah Çelik, AA muhabirine, göçün başlamasıyla birlikte alanda gözlem ve fotoğraflamaya başladıklarını söyledi.
Bulakbaşı ve Karasu sulak alanlarının önemini vurgulayan Çelik, "Baharın gelmesiyle birlikte bu alanlarda yaptığımız arazi çalışmalarımızda, kuş aktivitesi bakımından çok hareketliliğin yaşandığını, yavaş yavaş yaz göçmenlerinin buraya geldiklerini gözlemledik." dedi.
Özellikle ötücü türlerin alana geldiğini anlatan Çelik, "Dünyada nesli tehlike altında olan kız kuşunun da burada popülasyonunun çok iyi bir durumda olduğunu gördük. Belki burada yüzlerce bireyi aynı alanda gözlemledik." diye konuştu.
- "Periyodik olarak gözlemler gerçekleştireceğiz"
Gelen türlerin ve sayılarının tespiti için kapsamlı çalışma yürüteceklerini aktaran Çelik, şunları kaydetti:
"Hem sonbahar hem de ilkbahar göç döneminde biz alanda çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Mart ayında alanda düzenli, periyodik olarak gözlemler gerçekleştireceğiz ve buraya hangi türlerin ne zaman gelip gittiklerini, tür sayısında ne gibi değişiklikler olduğunu gözlemlerimizle ortaya koyacağız."