Ekonomideki fren tedbirleri 'gaz-fren' tartışması başlattı. Babacan'ın "Sisli havada şoför bas gaza diyenleri dinlemez" sözleri üzerine Çağlayan "El freni çekilerek bir yere varılmaz" dedi.
EKONOMİDE GAZ FREN TARTIŞMASI
Ekonomi yönetiminde 'gaz-fren' tartışması yaşanıyor. Önceki gün İstanbul Finans Zirvesi'nde 'fren tedbirleri'ni savunarak 'Şoför sisli havada bas gaza diyenleri dinlemez' diyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a yanıt ikinci gün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'dan geldi. Zirvenin ikinci gününe katılan Çağlayan 'frene basmayalım' mesajını yineleyerek "Şoför iyiyse korkmaya gerek yok" dedi.
EL FRENİ ÇEKİLEREK BİR YERE GİDİLEMEZ
Çağlayan şunları söyledi: "El freni çekilerek Türkiye'nin bir yere gidemeyeceğini herkes görmeli. Sürekli frene basarak olsa olsa fren balatalarını yakarsınız, olsa olsa etrafı balata kokusu sarar. Bu noktada temkinli olmak arabayı çalıştırmamakla eş anlamlı olmamalı. Elbette ihtiyat şart ama sürekli frene basılan bir araba yürüyemez. Şoför önemli ama ileri sürüş tekniği biliyorsa korkmaya gerek yok; gaza basması gerektiği yerde gaza basacak."
IMF'E CEP HARÇLIĞI VERİYORUZ
Türkiye'nin 10 yılda çok önemli deneyim ve kazanım elde ettiğini belirten Çağlayan, Türkiye'nin IMF'ye 'cep harçlığı' olarak 5 milyar dolar verecek duruma geldiğini belirtti. Çağlayan "10 yıl önce Türkiye, IMF'nin kapısında 1 milyar dolar borç almak için tek ayak üstünde bekletilen bir ülkeydi. Bir uçak dolusu iş adamıyla beraber gidip IMF'ye şirin gözükmeye çalışıyorduk. Niye? Bize 1 milyar dolar versinler diye... Geçmişte öyle bir dönemdeydik ki neredeyse çoluğumuzun çocuğumuzun adından daha çok (dönemin IMF Türkiye Masası Şefi Carlo) Cotarelli'nin adını ezberlemiştik" dedi