Aziz Yıldırım’ın, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi’nin 118 nolu Aralık 2012 sayısında yer alan başyazısı şöyle:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
Bir kez daha Fenerbahçe Dergisi’nden sizlere sesleniyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Yönetim Kurulu olarak tüm gücümüz ve mesaimizle, Kulübümüzü daha iyi yerlere taşıyabilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Özellikle UEFA’nın "Financial Fair Play" olarak bilinen yeni mali kriterleri ile birlikte futbol kulüplerinin ekonomik anlamda geleceklerini çok daha dikkatli planlamaları gerekiyor. Biz de bu anlayışla Fenerbahçemizi uzun dönemde daha güçlü kılacak, adımlarını daha da rahat ve güvenli bir şekilde atmasını sağlayacak projeler üzerinde yoğunlaşmış durumdayız.
Fenerbahçeliler şunu bilsin; söz konusu projeler "Fenerbahçe" markasını çok daha yukarılara taşıyacak, hepimizi gururlandıracak.
9 dalda faaliyet gösteren Kulübümüzün lokomotifi, Profesyonel Futbol Takımımız, Kasım ayını son derece başarılı sonuçlarla geride bıraktı. Ligde ve Avrupa’da oynadığımız 7 maçta 6 galibiyet 1 beraberlik aldık. Ligde 2. sıraya yükselirken, UEFA Avrupa Ligi’nde de; Olimpik Marsilya, B.Mönchengladbach gibi Avrupa futbolunun köklü ekiplerinin önünde, grup maçlarındaki son haftaya "liderliği garantilemiş" olarak girmeyi başardık.
Takımımız mücadeleci, yardımlaşmalı, sahanın her yerinde rakibi baskı altına alan futbolu ve kaliteli kadrosuyla göz doldurmaya ve beklenen iyi sonuçları almaya başladı.
Sayın Aykut Kocaman yönetimindeki son 2 sezonda ezeli rakiplerine puan olarak, galibiyet sayısı olarak bariz bir üstünlük sağlamış olan takımımız için gelinen bu nokta, aslında son derece normaldi. Yönetim olarak bizler hep takımımıza inanıyorduk; zaman geçtikçe her şey çok daha güzel olacak. Bu sezon da hedefimiz, bundan önceki her sezonda olduğu gibi, yarıştığımız tüm kulvarlarda zirveye ulaşmak.
Bu noktada Avrupa vizyonumuzun altını çizmek istiyorum; UEFA Avrupa Ligi’nde önemli noktalara çıkmak istiyoruz. Çoğunluğu Türk Milli Takımı oyuncularından oluşan kadromuzda, dünyaca ünlü, yüksek kariyerli yabancı futbolcularımız var. Genç oyuncularımız, takıma hızla adapte oluyor.
Teknik heyet ve kadromuz, Avrupa’da en sonuna kadar gidecek kalite, azim ve özgüvene sahip. Biz de onları sonuna kadar destekliyoruz.
Bu noktada başarıda emeği büyük olan tribünlerimiz ve taraftarlarımız ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.
Takımımızın, AEL Limassol maçı öncesinde ortaya atılan onca söylenti ve iddiaya rağmen taraftarlarımız, -her şeyin farkındayız dercesine- AEL Limassol ve sonrasındaki tüm maçlarda, ilk dakikadan son dakikaya kadar takımımıza destek oldular. Sahada, Fenerbahçe için mücadele eden futbolcusundan hocasına, teknik heyetine kadar takımımızın her değerine, tüm sevgileri ile "yanınızdayız" dediler. Böyle devam ettiğimiz sürece, biz "bir" olduğumuz sürece tüm bu iddialar, dün olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkacak ve takımımız bugün sizlerin desteği ile geldiği yerlerden yine sizlerin desteği ile çok daha iyi yerlere gelecek.
Umarız, iddia sahipleri de Fenerbahçe’nin birlik ve bütünlüğünden gereken dersi almış; Fenerbahçe taraftarının ne denli bilinçli olduğunu artık kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Futbol dışındaki tüm ana branşlarda, takımlarımız, her zaman olduğu gibi Avrupa’da final hedefiyle, şampiyonluk hedefiyle mücadele ediyorlar. Bu durum, bundan sonra hep böyle devam edecek. Herkes şunu bilsin;
"AVRUPA’DA BAŞARI FENERBAHÇE İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR."
Sevgili Fenerbahçeliler,
Geçtiğimiz günlerde medyada; RTÜK’e bazı "spor" programları hakkında izleyicilerden çok sayıda şikayet gittiği ve RTÜK’ün bu konuda tarafları bir araya getirme girişiminde bulunacağı haberleri yer aldı. Bu, geç ancak sevindirici bir karardır. Ben de bu konudaki endişelerimi bir önceki dergi yazımda dile getirmiştim. Son olarak maalesef; bir hakemin evine kadar giderek, eşini, çocuğunu kameralarla taciz etmek noktasına kadar getiren bir televizyonculuk anlayışına tanıklık ettik. Bu gidiş, sağlıklı bir gidiş değildir. Saatlerce bıkmadan, usanmadan, hep aynı isimlerle, hep aynı ifadelerle, sadece ve sadece Fenerbahçe’yi konuşan, Fenerbahçelileri eleştiren program yapımcıları; böyle yaparak aslında kendilerini ele vermekte, inandırıcılıklarını günden güne kaybetmektedirler.
Artık sağduyulu televizyon izleyicisi de olan bitenin farkındadır.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, bu çerçevedeki mücadelemizi yalnız ve yalnız hukuki platformlarda sürdürme ve bu programları muhatap almama yönündeki tutumumuzu koruyacağız. Bu konuda kararlıyız. Taraftarlarımız, şikayetçi oldukları programlarla ilgili gerekli başvuruları, ilgili yerlere yapıyorlar, yapmaya devam etsinler.
Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, bir yandan Fenerbahçe’nin haklarını, her platformda korumaya bir yandan da başarı için çalışmaya devam edecektir.
Bu zorlu yolda, taraftarlarımızın desteğinin vazgeçilmezliğini bir kez daha dile getirmek istiyorum.