Vakit Gazetesi haber editörü Yener Dönmez, bugünkü köşe yazısında “Ayasofya'da ayin kararının Rodos'ta gerçekleştirilen mason toplantısında alındığı” bilgisini aktardı.
Rodos'taki o toplantıya CHP'li Canan Arıtman'ın eşi Mason üstadı Mustafa Yetkin Arıtman'ın katıldığı ortaya çıkmıştı.
Ayasofya'da ayin kararı Rodos'ta alındı…!
Sabotajcı için de, provokasyoncu için de, istihbaratçı için de her şeyden önemlidir zamanlama.
Dün yine Fethin sembolü Ayasofya üzerinden karanlık bir plan yürürlüğe konulmak istendi hem de çok özel bir zamanlamayla.
Peki kimler tarafından, ne zaman, nasıl ve niçin?
O sinsi planın perde arkasını tüm ayrıntılarıyla aktarmaya çalışacağım size…
Bakın olay şu: Ülke gündemi uzun bir süredir referandum ile meşgulken hiç kimsenin beklemediği bir anda Ayasofya'da ayin tartışmaları ortaya çıktı.
Referandumdan illa ki “Hayır” çıkması için inanılmaz yöntemlere başvuranlar, hezimete uğrayınca büyük bir şaşkınlık yaşadılar.
Aylarca ülke gündeminin tek konusu olan referandumda “Evet” çıkmasıyla belki de aylarca konuşulması gereken kritik meseleler bir kenara itilerek, yine yıllarca uygulanan o karanlık yöntemler devreye sokulup farklı gündemler peşine düşüldü…
Hem de hiç kimsenin tahmin dahi edemeyeceği bir şekilde yepyeni bir plan devreye sokularak: AYASOFYA'DA AYİN..!
Ayasofya'da ayin yapmak için ortalığı yaygaraya verme konusunu kim icat etti, kimler hangi amaçları güttü bunlara gelmeden önce; yurtdışından ülkemizdeki hiçbir yetkili makam ile irtibat kurmadan Türkiye'ye gelerek zorla ayin yapmak isteyen, üstelik eğer izin verilmeyip te ayine engel olunduğu takdirde utanmaz bir üslupla ülkemizi tehdit eden, tehdit etme cüretini kendilerinde bulan bu grubu biraz tanıyalım…
Zira “Biz hiç kimseden, hiçbir makamdan izin almayız, geliriz ve ayinimizi yaparız, orası zaten bizim, bize ait olan bir yer için neden izin alalım ki” diyebilen, ülkemizin değerlerini hiçe sayarak bu kadar cüretkarlaşan aymazları biraz tanımamız gerekir elbet.
Günlerdir ülkemizin geleceği adına büyük bir eşik olduğu hemen her kesimce iyi veya kötü olarak anlatılan referandumun getireceği yenilikler, kazanımlar konuşulması gerekirken daha birkaç gün geçmeden Ayasofya'da ayin konusunun patlaması, Ayasofya’nın tehdit edilmesi ve tüm dikkatlerin o yöne çekilmesi bir tesadüf olabilir mi?
Peki kim bunlar ve ne yapmak istiyorlar?
Şimdi sıkı durun, meseleyi kimlerin çıkardığını açıklıyorum, çok şaşıracaksınız: MASONLAR.
Konuyu AİHM'e götürerek ülkemizi mahkum ettirmek dahil her türlü sinsi, akıl almaz, pes dedirtecek planları yapan yapının ardından yine Masonlar çıktı ve bu kararın daha önce Cumhurbaşkanımızın annesine iftira atan CHP’li Canan Arıtman'ın eşi Mason üstadı Mustafa Yetkin Arıtman'ın da katılımıyla gündeme gelen ve Rodos'ta yapılan Mason ayininde alındığı bilgisine ulaştım.
Rodos'ta Mason ayini başlığında gündemde yer tutan ve şaşkınlıkla karşılanan Yunan ve ülkemiz masonlarının birlikte katıldıkları ayin çok konuşulmuş ve günlerce meselenin derini anlaşılamadan haberlere konu olmuştu.
İşte, Yunan asıllı olan Chris Spırou ile Rumların ülkemiz aleyhine AİHM'de açtıkları bazı davaların avukatlığını üstlenen Rum Avukat Achilleas Dimitriadis'in de Rodos'taki toplantılara katıldığı ve çok öncesinde referandumda “Evet” çıkması halinde Ayasofya'da Ayin tartışmaları ile birlikte dikkatleri bu yöne çekmek üzere anlaşmışlardı.
CHP’li Arıtman'ın kocasının da hazır bulunduğu bu gizli toplantıyla ilgili en ilginç iddia ise şu: “Dondurucu”da bekleyen bu karar “Ana Muhalefet Dedesi”nin özel ricasıyla yürürlüğe konulmak istendi.
Hemen her kesimden takdir toplayan AK Parti ve ülkemizin demokrasi zaferini nasıl gölgeleyebiliriz diye birbirlerini yiyenler dermanı Rodos'taki Mason ayinlerinde bulmuş meğer.
CHP'nin başına geldiğinden beri hiçbir icraat ortaya koyamadığından ötürü kendi seçmeni dahil hemen her kesimin büyük tepkisiyle karşı karşıya olan “Dede Efendi”, sırf referandumun konuşulmasını engellemek ve yenilgilerini unutturmak için derin ve gizli ellerden medet ummakta.
Referandum sonuçları ile birlikte siyasi tarih sahnesinde hiçbir dönemde yan yana görülemeyen ama ne hikmetse referandumda el ele, kol kola “Hayır” kampanyasında birleşen CHP ve MHP'nin aldıkları büyük yenilgi ile düştükleri içler acısı durumdan kurtulmaları başka türlü nasıl mümkün olabilirdi ki?
Kendi tabanından bile oy alamayan ve hezimetin hesabını vermesi gereken MHP yönetimi konuşulacakken ne oldu da hiç hesapta olmayan Ayasofya'da Ayin krizi gibi bir suni gündem oluşturuldu?
Ülkenin samimi ve MHP'ye gönül vermiş masum Ülkücüleri aldatılarak Ayasofya'da ayin gibi suni bir gündemle yine milliyetçi duygular kabartılacak ve referandum sonuçları unutturulacaktı, ki bu da milli manevi değerlerimize savaş açmış Masonik güçler eliyle yapılacaktı.
Karanlık güçlerin ve uzantılarının oynadığı karanlık oyunlar artık çok çabuk deşifre oluyor.
Tıpkı bu olayda olduğu gibi...
Ayin kışkırtmasının altında kim var?
Ayasofya'da Ayin provokasyonunun altından masonlar çıktı!
HABERVAKTİM