MİT’çi Tarık Ümit ve öğrenci Ayhan Efeoğlu’nun cesetlerinin yerine ilişkin krokiyi İstanbul’da savcıya verdiğini belirten eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın, önemli açıklamalarda bulundu.
Ankara’da faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında savcılıkta üçüncü kez ifade veren eski özel harekatçı Ayhan Çarkın, bir süre önce Taraf gazetesinde yayımlanan açıklamasında, MİT’çi Tarık Ümit ile ilgili, “Ben cesedinin gömüldüğü yeri gösteririm. DNA testi yapılır. Durum ortaya çıkar” demişti. Çarkın, 1992’de gözaltında kaybedilen 3 öğrencinin öldürüldüğünü, bunlardan Ayhan Efeoğlu’nu elleriyle gömdüğünü de belirterek, iddiaların soyut olduğunu gerekçe göstererek, soruşturma kapsamında tutuklanan 7 eski özel harekatçıyı tahliye eden mahkeme kararına tepki göstermişti.
Çarkın ile eski özel harekatçı Ercan Ersoy, dün adliyede ifade verdi. Edinilen bilgiye göre Çarkın ifadesinde özetle şu iddialarda bulundu:
"İNFAZ YERLERİNİ GÖSTERDİM"
1996’da kaçırıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan MİT’çi Tarık Ümit ile kendi ellerimle gömdüğüm Ayhan Efeoğlu’nun infaz edildiği yerlere ilişkin çizdiği krokiyi şubatta İstanbul’da savcıya verdim. Krokiyi çizdim neden gidip bakmadılar? (Çarkın’ın bu ifadesi üzerine aradan geçen 10 ay sonra dün harekete geçildi. Savcı Hakan Yüksel’in, Çarkın’ın Ümit ve Efeoğlu’nun infaz edildiği yerleri göstermesi için mahkemeye başvurduğu öğrenildi.)
ELEBAŞI MEHMET AĞAR
1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerden dolayı vicdanım sızladığını söyleyen Çakar, "Bunların ortaya çıkması lazım. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar kesinlikle bu işin içinde, elebaşı. Gerçekleri söylemiyor. Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün bir süre önce verdiği ifadede gerçekleri dolaylı anlatmış. Kendisini kurtarmak için bilgiyi vermemiştir. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın faili meçhul cinayetlerden bilgisi vardı. Bu işin içinde. Eski Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin de ekibin başı." iddiasında bulundu.
YILMAZ VE ÇİLLER CİNAYETLERİ BİLİYOR
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller’in emniyet içindeki yapılanmadan bilgisi olduğunu belirten Çarkın, "Çiller’in eşi Özer Çiller de bu durumu kullandı. Özer Çiller götürücüdür. Ömer Lütfü Topal kumarhanelerinin ele geçirilmesi için infaz edildi. Biz devlet için yaptığımızı biliyorduk ama devlet için değilmiş. Faili meçhul cinayetler Kürt baronlarını tasfiye hareketiydi. Bu tasfiye hareketi içinde yer alanlar kendilerini baronlaştırıp, para trafiğini ele geçirdi." dedi.
"DHKP-C LİDERİ POLİSLE EL ELE"
Dev-Sol ve devamında DHKP-C lideri olan Dursun Karataş polisle işbirliği yaptığıı iddia eden Çarkın, "Kendisini İstanbul’da gördüm. ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım çok güçlüydü. Biz onun yanında hiçiz. Çok güçlü bir ekibi vardı. Onlar bizden çok güçlüydü." açıklamasında bulundu.
FAİLİ MEÇHUL NASIL BAŞLADI?
Milliyet'in haberine göre Çarkın, Faili meçhul cinayetlerle ilgili süreç Gündem Gazetesi’nin 16 yıl önce bombalanmasıyla başladı. Hakim Akman Akyürek’in ölüm olayı da kuşkuluydu, çözülemedi. (Akman Akyürek, 1997’de Susurluk ve Faili Meçhul Cinayetler Araştırma Komisyonu ’nda raportör olarak görev yaptığı sırada Ankara’dan İstanbul’a gelirken Maslak’ta bir kaza sonucu hayatını kaybetti.) ifadelerini kullandı.
ÇARKIN'LA GÖRÜŞECEK
Bu arada, Ayhan Çarkın’ı cezaevinde ziyaret etmek isteyen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e Adalet Bakanlığı’ndan izin çıktı. Aygün, 26 Aralık Pazartesi günü Sincan Cezaevi’nde Çarkın ile görüşecek. Aygün, “Çok önemli, kara kutu gibi biri. Ben cesurca bildiklerini anlatması isteyeceğim. Anlattıklarına inandığımızı, değer verdiğimizi, korkmadan sonuna kadar gitmesini isteyeceğim. Geçmişle yüzleşmek için bu gibi cesur insanlara ihtiyaç var” diye konuştu.