Avrupa Konseyi insan hakları temsilcisi, peçeyi yasaklamanın "kadınları özgürleştirmeyeceği" konusunda Avrupalı siyasileri uyardı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomsas Hammarberg, örtü yasakçılığını "özel hayatın tedbirsiz bir işgali" olarak niteledi, "peçenin ya da örtünün yasaklanması ezilen kadınları özgürleştirmez, aksine Avrupa toplumlarında onların daha fazla yabancılaşmalarına neden olabilir" dedi.
8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yayınlayan Hammarberg, yasağın destekçilerinin peçe takan kadınların diğerlerinden daha fazla baskı gördüğünü, ya da örtünün demokrasiye zarar verdiğini kanıtlayamadıklarını hatırlattı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserinin bu mesajı başta Fransa olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde peçe ve örtü yasaklarının tartışıldığı bir döneme rastlıyor.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler dışında Türkiye ve Rusya'nın da aralarında bulunduğu 47 ülkenin imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, insan hakları kısıtlamalarını kamu sağlığı, güvenliği ve ahlakı gerekçesiyle kabul edilebilir buluyor.
Hammarberg, yasağın içeriğine bağlı olarak bazı yasakların İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin ihlali anlamına gelebileceği konusunda Avrupalı ülkeleri de uyardı.
Fransız parlamentosunda tartışılan peçe yasağını eleştiren Hammarberg, Avrupa'nın en büyük müslüman topluluğunu barındıran ülkede çok az sayıda olan peçeli kadınların "demokrasiyi zayıflattığı iddiasının inandırıcı olmadığını" söyledi.
"BAZI SÖYLEMLER AÇIKÇA İSLAM DÜŞMANI"
Bu kadınlardan bazılarının medyada neden peçe taktıkları üzerine yaptıkları açıklamaları hatırlatan AB insan hakları şefi, "bazı durumlarda baskı da yapılıyor olabilir, ama bu kadınların yasak kararından memnun olacakları anlamına gelmez" dedi.
"Biz, herhangi bir rejimin kadınlara ne giyeceğini söylemelerine karşıyız" diyen Hammarberg, "kesinlikle baskıcı ve kabul edilmez" olarak nitelediği kıyafet yasaklarının asla işe yaramayacağını kaydetti.
Örtü tartışmaları sırasında kullanılan bazı söylemlerin "açıkça islam düşmanı" olduğunu belirten Hammarberg, sadece azınlıkların ya da göçmenlerin değil çoğunluğun da kabul etmesi gereken değerler olduğunu söyledi, "hoşgörü iki yönlü bir yoldur" dedi.