Asya ile Avrupa yakasını denizin altından karayolu ile bağlayacak Avrasya Tüneli'nin Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Raporu'na göre, proje yaklaşık 67 hektar büyüklüğündeki bir araziyi kalıcı şekilde kullanacak.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ulaştırma Bakanlığı Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğünün (DLH) İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi için ''Yap-İşlet-Devret'' modeliyle açtığı uluslararası ihaleyi 30 Haziran 2008 tarihinde Türk-Kore Ortak Girişimi kazandı. Girişim, daha sonra Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş. (ATAŞ) ismini alarak çalışmalarına başladı.
Avrasya Tüneli Projesi, İstanbul Boğazı'nın deniz tabanının altında, İstanbul'un Avrupa ile Asya yakasındaki sahilleri arasında kalan 5,4 kilometre uzunluğunda karayolu tüneli ile toplam 9,2 kilometre uzunluğundaki mevcut yolların tünele girişlerini sağlamak üzere genişletilmesinden oluşacak. Yol güzergahı toplam 14,6 kilometre olacak.
Projenin ''Avrupa yakası yaklaşım yolu'' başlıklı birinci bölümü, Kazlıçeşme'den Cankurtaran sahiline, Kennedy Caddesi boyunca 5,4 kilometre uzunluğunda 6 şeritten 8 şeride yol genişletme ve bağlantı yollarının iyileştirmesi çalışmalarını kapsıyor. Deniz tabanının en yakın noktada 27 metre altından geçecek toplam 5,4 kilometrelik bölümde ise Tünel Açma Makinesi (TBM) teknolojisinden yararlanılacak. TBM ile geçilecek uzunluk 3,4 kilometre ve TBM kazı çapı 13,7 metre olacak.
Projenin ''Asya yakası yaklaşım yolu'' başlıklı bölümü ise D-100 karayolu, mevcut Eyüp Aksoy Köprülü Kavşağı'ndan Göztepe Kavşağı'na kadar olan 3,8 kilometrelik yolu kapsıyor. Burada yol 8 şeride çıkarılacak ve bağlantı yolları iyileştirilecek.
Projenin, yaklaşık 1,1 milyar dolarlık bir yatırımla 55 ayda tamamlanması öngörülüyor. Tünel trafiği otomobil ve minibüsler ile sınırlandırılacak.
Tünel, ATAŞ tarafından 25 yıl 11 ay ve 9 gün süre ile işletildikten sonra DLH'ya devredilecek. Yaklaşım yolları ise inşaatı tamamlandıktan sonra işletilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesine verilecek.
ÇSED RAPORU KAMUOYUNA SUNULDU
ATAŞ, tünel hakkında halkın bilgilendirilmesi ve katılımını sağlamak için Avrasya Tüneli ÇSED çalışmalarını yürütmek üzere Environmental Resources Management unvanıyla faaliyet gösteren Environmental Resources Management Limited Şirketini görevlendirdi.
Şirketin hazırladığı ÇSED raporu, ''www.avrasyatuneli.com'' internet adresi üzerinden kamuoyunun tartışmasına açıldı. Vatandaşlar, en geç 8 Mayıs'a kadar projeye ilişkin görüşlerini iletebilecek.
ÇSED raporuna göre, İstanbul'da otomobile dayalı ulaşım (taksiler ve diğer servis araçları dahil) kent içerisindeki tüm seyahatlerin yüzde 53'ünü oluşturuyor ve bu araçlar tüm yol alanının yüzde 90'ını kullanıyor. Şehrin içinde günlük dolaşım halinde 1,3 milyondan daha fazla araç bulunuyor.
İstanbul Ulaşım Master Planı'na (IUMP) göre, kentin nüfusu 2023'te 20 milyonun üzerine çıkacak. Araç sayısı 3 katı bir artışla 4,19 milyona çıkarken, araç sahipliliği oranını ise hane bazında yüzde 67'ye ulaşacak. Bu faktörlerin tamamının sonucunda şehir içindeki trafiğin daha çok büyümesi ile beraber boğazı aşan yolculuk sayısının 1,5 katına çıkması bekleniyor.
İlk tahminler Avrasya Tüneli ile Avrupa-Asya geçişlerinde 100 dakikaya varan yolculuk süresinin 15 dakikaya kadar ineceğini işaret ederken, ulaşım kolaylığı, azalan seyahat süresi ve artan güvenilirlik gibi büyük ekonomik faydalar sağlanacak, yakıt tüketimi, sera gazı ve diğer emisyonlarda ve gürültü kirliliğinde önemli azalmalar meydana gelecek.
Tünel içindeki trafik akışının, açılış yılındaki (2015) günlük ortalama araç sayısı olan 80 binden 2025 yılında tünelin ulaşacağı maksimum kapasite olan 130 bin rakamına ulaşacağı tahmin ediliyor.
15,97 HEKTAR ALANA İHTİYAÇ VAR
Avrasya Tüneli Projesi, toplam olarak yaklaşık 67 hektar büyüklüğündeki bir araziyi kalıcı şekilde kullanacak; bu arazinin 51 hektarlık kısmı mevcut yol koridoru içerisinde kalacak.
Proje için 11,39'u Avrupa ve 4,58'i Asya yakasında olmak üzere 15,97 hektar alana ihtiyaç bulunuyor. Bu miktarın yüzde 59'unu halka açık alanlar, parklar, bahçeler ve spor tesisleri, yüzde 23'ünü pazarlar, ticari, endüstriyel, kamusal hizmetler ve depolama alanları, yüzde 15'ini liman, iskele, marina ve park alanları, yüzde 2'sini yerleşim amaçlı bahçeler ve yüzde 1'ini cami bahçeleri ve mezarlıklar oluşturuyor.
EN BÜYÜK KAYIP, KAMUYA AÇIK ALANLARDA OLACAK
Arazi kullanımında ve araziyi kullanan kişiler üzerindeki en önemli kalıcı etki, özellikle Avrupa yakası kıyıları boyunca olmak üzere kamuya açık alanlardaki kayıp olacak.
Proje kapsamında çoğunlukla park alanlarından oluşan, sahil balıkçılığı, yürüyüş, antrenman ve bisiklet sürme gibi faaliyetler dahil olmak üzere, resmi ve resmi olmayan eğlence faaliyetleri için yoğun olarak kullanılan ve şehir için değerli bir kaynak sunan kıyı park alanının yaklaşık yüzde 20'sinin kaybedileceği tahmin ediliyor.
Raporda, ''Etkiyi hafifletici bir şeyler yapılmaması halinde, yoğun şekilde gelişen şehirde açık hava ve dinlenme tesislerinin önemi de göz önüne alınarak eğlence alanları, spor tesisleri ve diğer imkanlarda meydana gelecek kayıpların, üst düzey önemde olumsuz etki yaratacağı düşünülmektedir'' denildi.
ATAŞ, kıyı parkında kaybolan park alanı ve tesislerin telafisi için kırılan ya da kötü durumda olan oyun parkı ekipmanını ya da diğer park unsurlarını değiştirecek, mevcut tesislerin sayısını ve çeşidini arttıracak, proje nedeniyle kaldırılması gereken tüm anıtları parktaki orijinal konumlarına yakın, kolayca görülen ve kamuya açık yerlerde yeniden konumlandırılacak, toplumu ve ziyaretçileri bölgenin tarihi özellikleri ve arkeolojik önemi hakkında bilgilendirmek için kıyı parkına yeni bilgilendirme tabelaları koyacak, kaldırılan tüm ağaçların ve diğer bitkilerin yerine eşdeğer yeşil alan kurulmasının yanı sıra ilave ağaçlandırma ve peyzaj alanları oluşturacak.
ETKİLENECEK BÖLGELER
Proje için Yenikapı Feribot Terminali, Balıkhan Camisi ve Kennedy Caddesi boyunca uzanan araç park yerleri ve otobüs tesislerinden arazi alınacak. Buna rağmen feribot terminali ve cami işletimde kalmaya devam edecek, sadece park yerleri ve otobüs tesislerinin yerleri değiştirilecek.
Proje için alınacak arazilerin mevcut sınırları, üzerinde binalar da bulunan 18 adet parseli tamamen ya da en azından kısmen içeriyor. Proje sınırları içinde 3 bina veya bina grubu (bir otobüs terminali, kullanılmayan bir restoran ve kullanılmayan bir benzin istasyonu) yıkılacak.
Güzergah, Merkez Balık Hali ve ona komşu perakende balık tezgahları, ufak kafeler ve kıyı parkında yer alan restoranlardan oluşan Kumkapı Balık Pazarı'ndan geçecek. Belediye, Merkez Balık Hali'ni yakın bir gelecekte İstanbul'un batısındaki yeni bir yere taşıyacak ve bu nedenle bu mekan uzun vadede projeden etkilenmeyecek.
Rapora göre, projeden 3 tezgah ve kafelerin bazı kısımları ile bir restoranın bir bölümünün kaybedilmesi nedeniyle Kumkapı Balık Pazarı daha çok etkilenecek. Raporda, ''Kumkapı Balık Pazarı'nda bazı iş yerlerinin kısmen yıkılması ufak bir etki olarak değerlendirilebilir ama eğer inşaat sırasında ya da uzun vadede yeni yolun yakınlaşması nedeniyle tüm tesisin işleyişi olumsuz şekilde etkilenirse, bu büyük ve önemli bir etki olacaktır. Bunun olup olmayacağını kesin bir şekilde şimdiden söylemek olası değildir çünkü bu işletmecilerin ve müşterilerin tepkisine bağlı bir durum olacaktır. Ancak, eğer gerçekleşirse, etkinin hafifletilmesi gerekecektir'' görüşüne yer verildi.
Kumkapı Balık Pazarı'nda inşaat sırasında ya da uzun vadede herhangi bir işletmecinin oluşabilecek kayıplarının uygun bir şekilde nasıl telafi edileceğini tespit etmek üzere ATAŞ, DLH ve belediye ile birlikte çalışacak.
Göztepe Köprülü Kavşağı yakınlarındaki 4 konut binası ve 3 ticari ve endüstriyel bina da projeden etkilenebilecek. Tasarımda yapılacak çok ufak değişiklikler ile arazi alımı yapılmaması mümkün olabilecek, ancak eğer bu durum önlenemez ve anlaşmalı alım yapılması ya da kamulaştırma gerekli olursa ikamet eden 64 kişinin ve bir dizi küçük iş yerinin muhtemel yer değiştirmesi gerekecek.
Göztepe'deki bir bağlantı yolu, yol tuzu deposunun da bulunduğu yolun güneyinden arazi alınmasını gerektirecek. Burada bağlantı yolu yanında yer alan Aziz Bayraktar Camisi de projeden etkilenecek. Raporda, ''Bu caminin kaybı önemli bir etki olarak değerlendirilebilir, ancak tasarımda yapılacak küçük değişikliklerle bu durumun önlenmesi mümkün olabilecektir'' denildi.
Eyüp Aksoy Kavşağı'na ait yeni kavşak şeritlerinden biri için Karacaahmet Mezarlığı'nın güneybatı köşesinden küçük bir arazi şeridi gerekli olacak.
Belediyeye ait Bitki/Fidan Satış Yeri'nin önemli bir bölümü, yeri yeniden düzenlenen Eyüp Aksoy Köprülü Kavşağı gelecek.
Medipol Hastanesi otoparkındaki kafenin başka bir yere taşınması gerekebilecek.