CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'ın 'Dersim' özürünü 'Olacak iş değil' diyerek yorumladı.
TÜRKİYE'NİN ÖZETİNİ ÇIKARDI
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun Türk-İş Genel Merkezi'nde yapılan 2. Olağan Genel Kurul toplantısına katıldı. Genel Kurul'un açılışında bir konuşma yapan İnce, "İçinde bulunduğumuz ülkenin bir özetini yap derseniz bana, herhalde o özeti şöyle yaparım. Bu ülkenin adliseyi, maliyesi, harbiyesi, zaptiyesi, hepsi işgal edilmiştir. Bu ülkede yazamayan bir medya, noterin ötesinde bir Çankaya, konuşmayan üniversite, direnmeyen sivil toplum ve korkak bir Türkiye. Böyle bir ülkede tartışmalar sağlıklı yürümüyor tabi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İngiltere ziyareti sırasında İngiltere Başbakanı'nın makam odasına gitmesini eleştiren İnce, bunun devlet geleneklerine uygun olmadığını söyledi. Türkiye'de artık direniş zamanı olduğunu belirten İnce, "Bu direniş zamanında da emek örgütlerine çok iş düşüyor. Ortadoğu'da jandarmalığa soyunmuş bir Türkiye. Bu filmi daha önce gördük. Türkiye 2002'den bu yana bir fetret devrini yaşamaktadır. Burada hak arayanların haklandığı bir rejimdeyiz. Dünyada 35 bin terörist var. 13 bin 500'ü bizde bunların. Parasız eğitim istiyorum diyen, yemeği protesto eden 500 üniversite öğrencisi şu anda gözaltında" şeklinde konuştu.
ATATÜRK'TEN VE İNÖNÜ'DEN ÖZÜR DİLERİM
İnce, Başbakan Erdoğan'ın Dersim'den devlet adına özür dilemesine de değindiği konuşmasında Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi. 'Alevilerin kanı size helaldir' diyen Ebu Suud efendiyi öven bir Başbakan'ın Dersim'den özür dilediğini belirten İnce şöyle konuştu: "Olacak iş değil. Daha iki gün önce söylediklerini bir hatırlayalım. 'Beni bir mezhebin mensupları mahkum etti' dedi. Bunun bir an için doğru olduğunu düşünelim. Bu doğru bile olsa bir Başbakan bunu söyleyemez. Bu, bölücülüğün ta kendisidir. Abdullah Öcalan'dan daha tehlikelidir bu görüş. Yarın bir öğrenci çıkar derse, 'Ben Aleviyim, öğretmen sünni olduğu için beni bıraktı', yarın bir hasta çıkar derse ki 'ben Aleviyim, beni sünni doktor iyi tedavi etmedi', bunun sonu gelir mi? Böyle bir mantık olabilir mi? Bir CHP milletvekili olarak ben de Atatürk'ten ve İsmet Paşa'dan özür diliyorum. 9 yıldır bunları yenemedik, iktidar olamadık diye."
İnce, Sabiha Gökçen havaalanının adının değiştirilmesinin tartışıldığına işaret ederek, amacın Sabiha Gökçen olmadığını ifade etti. İnce, "Amaç Yeşilköy'deki Atatürk Havalimanı. Sıra oraya gelecek. Şimdilik Sabiha Gökçen'le, İsmet Paşa'yla idare ediyorlar. Bunlar Cumhuriyet'i, Atatürk'ü yargılamak istiyorlar. Bu mücadele büyük bir mücadele. Devrimin ve direnişin cesur insanları yapabilir bunu. İnsanların yaşamında 10 yıl, 20 yıl büyük süreler ama toplumların yaşamında küçük süreler. Bu hikaye aslında çınar ağacıyla su kabağının hikayesidir. Çınar ağacının dibine bir su kabağı düşmüş. Biraz yağmur, biraz güneş, bir ayda o yılların çınarına yetişmiş. Başlamış çınarla dalga geçmeye. 'Bak sen yılların çınarısın, ben bir ayda sana yetiştim'. Çınar kıs kıs gülmüş. 'Merak etme' demiş. 'Hele bir güz gelsin, şu kırağılar düşmeye başlasın, seni göreceğim' demiş. Güz gelince su kabağının kafası ters dönmüş. Biz çınar ağacıyız tabi ki. Bunlar su kabağı. Bunlar gelip geçici. Burada her birimize ihtiyaç var. Ben kenarda durayım deme lüksümüz yok. Hani Atatürk, 'Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da çalışkan olmak' diyor ya, bence onda hafif bir değişiklik yapmalıyız. Bizim bu günlerde bir tek şeye ihtiyacımız var. O da cesur olmak. Onun için sloganımız şu olsun diyorum. Tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye'yi sevmekten ibaret" şeklinde konuştu.