Emekli maaşlarının 100 liraya yakın artmasının ardından uzun süredir tartışma konusu olan asgari ücret yeniden gündeme taşındı. 2010 yılında 41 bir simit parası yani 31 lira artarak 577 liraya yükseltilen asgari ücret açlık sınırı olarak belirlenen 778 liranın çok altında. Emekli maaşlarında da benzer bir tablo söz konusu, ancak özellikle ağır iş kollarında çalışanların aldığı asgari ücretin düşük oranda artması çalışanlar cephesinde hayal kırıklığı yarattı. Türk-İş, hükümetin düşük zam teklifine taraf olmamak için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantılarına katılmadı. Açıklana rakamlar sonrasında da Ocak ayı içerisinde 3 ayrı iş gününde iş bırakma eylemi kararı aldı.
DANIŞTAY’A DAVA AÇILDI
Halkın Kurtuluşu Partisi ise zam miktarını Danıştay’a taşıdı. Davada asgari ücretin açlık sınırının altında olamayacağı savunuluyor. Parti, asgari ücretin tespitinde de asgari geçim indirimini baz alınacağı yönünde bir düzenleme olduğunu öne sürüyor.
Kısmen daha yüksek oranda artan emekli zamlarından sonra gündeme gelen konuyu Sosyal güvenlik uzmanı Gazete Habertürk yazarı Ali Tezel’e sorduk.
DAVAYI KAZANMALARI ZOR
Asgari ücretle çalışan tüm işçiler, açılan dava ile Danıştay’ın Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirlenen rakamı iptal edeceğine inanıyor. Ancak Ali Tezel, işçilerin çok da umutlu olmaması gerektiğini belirtiyor. Tezel, “Açılan davanın bir hükmü yok. Asgari ücretin belirlenmesinin tamamen siyasi idarenin kontrolü söz konusu” diyor. Tezel, brüt asgari ücretin içerisinden devletin birçok vergi aldığını ve alınan vergiler sonucunda asgari ücretin sadece bir kişinin ölmeyeceği miktara kadar indirildiğini belirtiyor. Tezel, asgari ücret hesaplanırken en düşük emekli aylığının baz alındığını sözlerine ekledi.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 681 LİRA
Bu arada, dün yapılan ayarlama ile en düşük emekli maaşı 601 liradan 681 liraya yükseldi. Asgari ücret ise 577 lirada kaldı. İşçiler, son emekli zammından sonra asgari ücretin en azından en düşük emekli maaşı seviyesine çekilmesini talep ediyor.