Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin, ''Sanıyorum ki bir madde ilave sureti ile buna açıklık getirmek gerekecek. Bunu ortaya koyduğumuz zaman tartışma çıkmayacaksa biz hükümet olarak şahsen bunu tercih ederiz ama herkes bunun üzerinden rant sağlamaya, kafa karıştırmaya çalışırsa o zaman günü geldiğinde bunu konuşur, geçer gideriz'' dedi.
Kanal 24 televizyonundaki ''Gündem Özel'' programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin bir soru üzerine, bu konudaki Anayasa değişikliğinin 2007'de yapıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin o dönem ''hukuksuz bir şekilde kilitlendiği'' için söz konusu değişikliği yaptıklarını belirten Arınç, şunları söyledi:
''Meşhur 367... Bazen canım sıkılıyor 'hokkabazlık' diyorum. Ama hukuki temeli olmayan bir karar. Anayasa Mahkemesinden dolayı, böyle bir karardan dolayı gerçekten büyük üzüntü duyuyorum. Biz dedik ki 'bu Meclisin artık cumhurbaşkanı seçmesi mümkün değil'. Çünkü 80 kişilik bir parti bunu kilitleyebilir. Beyefendilere yalvarıyorsun, ayaklarına kapanıyorsun, 'benim istediğim olacak' diyorlar. 10 tane Meclis Başkanına sordum, ben 11.'siydim hayatta olanların, dediler 'Ne 367'si? Biz göz kararı ile bakardık, içerde çoğunluk varsa toplantıyı açardık. Sonra nasıl olsa oylama yapılacak. İlk oylamada 367 varsa seçilir yoksa ikinci tur, yoksa üçüncü tur'. Herkes hayret etti amaAnayasa Mahkemesiböyle bir karar verdi. Onunla beraber milletvekili seçimlerini de değiştirdik. İstedik ki 22 Temmuzdaki seçimde iki sandık konulsun, birisinde anayasa oylaması birisinde de o. Böyle düşündüğümüz için de 11. Cumhurbaşkanının seçimini hangi usulle yapılacağına dair geçici madde konulmadı.''
Kendisinin o dönem Meclis Başkanı olduğunu hatırlatan Arınç, ''Bunu AK Parti grubundakiler teklif ettiler. Grup başkanvekillerine sordum. Mantıken buraya bir geçici madde koyarak '11. Cumhurbaşkanı seçiminde şu uygulanır, bu korunur' şeklinde. Dediler ki 'Gerek yok. Nasıl olsa iki sandıkta karar verilecek ve ondan sonraki seçimin de ne şekilde yapılacağı kesinleşmiş olacak'. Keşke yapılsaydı. Olmadı. Olmayınca geçici madde esasen bunun içerisinde bu vardır, biz Temmuzda seçime gidiyoruz, Temmuz ayında milletvekili seçilirse 5 yıllığına seçilecek, Cumhurbaşkanı seçilirse 7 yıllığına seçilmiş olacak. Bulunduğumuz hukuki şart onu gerektiriyordu ama onun gerçekleşmesi ekim ayında oldu. Ekim ayında olunca yorumlar başladı'' diye konuştu.
-''BEN ORTADA KALDIM''-
''Ben bu seçimlerin yapıldığı tarihteki anayasa kuralları 7 ve 5'tir dedim. Dolayısıyla bizim için bu hükmün işlemesi lazım'' diyen Arınç, katıldığı bazı toplantılarda ise bazı arkadaşlarının Anayasa Hukukunda, İdare Hukukunda müktesep hak olmadığını, Anayasa değiştiği zaman doğrudan yürürlüğe girdiğini anlattıklarını belirtti.
Arınç, şunları kaydetti:
''Yaşadığım bir gerçek var, ben ortada kaldım. Bu tarafta kaldım desem ısrar edeceğim. Ama 5'te olabilir kanaatimce 7'de olabilir. Bana sorulsa, benim kararımla bu iş bitecek olsa ben 7 ve 5 diyeceğim. Çünkü benim inancıma göre hukuk kurallarında evrensel prensip, bulunduğunuz hukuk üzeri hükmetmek lazım. Ama Anayasa hukukunu çok fazla bilmiyorum. İdare hukukunda konuşanlar da 'müktesep hak olmaz, şu olacak' diyor. Biz hepsine varız. Peki buna kim karar verecek? Kimisi diyor ki 'Anayasa Mahkemesi yorum yapsın', hiç gereği yok bence. Seçimhukuku Yüksek Seçim Kurulunu ilgilendirir oraya müracaat edilse belki onlar bir şey söyler. Ama en doğrusu şu anda bile geçici bir Anayasaya madde ilave ederek onu düzenlemektir.''
Bülent Arınç, ''Sanıyorum ki bir madde ilave sureti ile buna açıklık getirmek gerekecek. Bunu ortaya koyduğumuz zaman tartışma çıkmayacaksa biz hükümet olarak şahsen bunu tercih ederiz ama herkes bunun üzerinden rant sağlamaya, kafa karıştırmaya çalışırsa o zaman günü geldiğinde bunu konuşur, geçer gideriz'' diye konuştu.