TUNUS (AA) - MEHMET AKİF TURAN - Türk ve Osmanlı alanlarında çalışmalarıyla ön plana çıkan Tunuslu tarihçi Prof. Dr. Abdülcelil Temimi, Türk ve Arap dünyası arasında akademik çalışmaların gelişmesi için 50 yıldır çaba sarf ettiğini söyledi.
Tunus'un önemli tarihçilerinden Temimi, başkent Tunus’ta 21 bin kitaba ev sahipliği yapan Temimi Vakfı'nda uzmanlık alanı olan Osmanlı ve Morisko tarihi konularında çalışmalarına devam ediyor.
Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan ile Tunus’taki Türk kurum temsilcilerinden oluşan heyetin ziyarette bulunduğu Temimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Çok önemli Türk akademisyenler ve bilim insanları mevcut, fakat Arap dünyası ile ilişkilerin yeterli düzeyde olduğunu düşünmüyorum. 50 yıllık ilmi birikimimiz ile üzerimize düşeni yaparak, Arap dünyasına Türklerin hiç bir zaman düşman olmadığını yayımladığımız, dergiler, kitaplar, makaleler ve düzenlediğimiz konferanslar ile anlattık." ifadelerini kullandı.
- "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istisnai bir şahsiyet"
Büyükelçi Demircan ve beraberindeki heyetin ziyaretinden dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayan Temimi, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, istisnai bir şahsiyet, Türkiye ve İslam dünyasının gururu. İnsanlar Erdoğan’ın fikirlerinin ve teorilerinin değerinin boyutlarını bilselerdi buna inanamazlardı." dedi.
Türk dünyası ile Arap dünyasını yakınlaştırmak için birçok ilmi çalışmaya imza attıklarını belirten Temimi, “Elimden geldiğince Türk ve Arap akademisyenlerin ortak katılımlarını sağlayacak ilmi toplantılar tertip ettim. Türkçe öğrendiğim dönemde, yaptığım araştırma esnasında, Türkiye’de büyük bir arşiv hazinesi olduğunu keşfettim. Türkiye’deki Devlet Arşivlerinde 150 milyonun üzerinde Osmanlı’ya ait vesika mevcut. Osmanlı’nın Arap eyaletleriyle olan yazışmalarına ışık tutan evrakları incelediğimde, Mısır, Suriye ve Lübnan’daki kardeşlerimizin Osmanlıyı sömürgeci olarak değerlendirdiklerini gördüm.” ifadelerini kullandı.
- "Osmanlı, Arap dünyasını batılı Hristiyan istilasından korudu"
Osmanlının sömürgeci olduğu yönündeki iddiaları kesinlikle kabul etmediğini vurgulayan Prof. Dr. Temimi, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Arap dünyasındaki Osmanlının sömürgeci olduğu yönündeki iddialar hiç makul değil. Tam tersine Osmanlı, Arap dünyasını batılı Hristiyan devletlerin istilasından dolayısıyla sömürgesinden kurtarmıştı. Osmanlının sömürgeci olduğu düşüncesine karşı mücadele etmek için uluslararası konferanslarda ve sempozyumlarda Osmanlı’nın sömürgeci olmadığını ve Arap topraklarını batılı Hristiyanlardan koruduğunu anlattım."
Osmanlının Arap dünyasındaki yönetimine “Sömürge” ya da “Osmanlı istilası” denilmesine karşı çıktığını bunun yerine yeni bir terim oluşturduğunu aktaran Temimi, Osmanlının Arap dünyasındaki (Ülkelerine) yönetim sistemini "Osmaniye" ismiyle yeniden tanımladığını söyledi.
Prof. Dr. Temimi, Osmanlı ile Arap dünyası arasındaki ilişkiyi modern dille anlatmak için "Osmaniye" tanımlamasının tam yerinde bir kavram olduğunu, bu kavramın anlamını ve kullanımını konu alan, Türk ve Arap akademisyenlerin katılacağı ortak bir sempozyumun yapılmasının önemini vurguladı.
- "Tunus ile Türkiye ilişkilerinin kültürel ayağına önem veriyoruz"
Tunus ile Türkiye ilişkilerinin kültürel ayağına verdikleri önemin bir nişanesi olarak Tunus'un önemli tarihçisi ve kültür insanı Prof. Dr. Temimi’yi ziyaret ettiklerini belirten Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Demircan, "Sayın Temimi, Tunuslu çok önemli bir Osmanlı tarihçisi. Eğitimini birçok ülkede tamamlayan Temimi, Bernard Levis ve Halil İnalcık gibi önemli tarihçilerle çalışmış Osmanlı ve Türk aşığı değerli bir şahsiyet. Burada kendi imkanlarıyla kurduğu araştırma merkezinde, yayınladığı yayımlarıyla Osmanlı tarihinin Arap dünyasındaki izleri diyebileceğimiz çalışmaları mevcut." diye konuştu.
Büyükelçi Demircan sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye ve Tunus ilişkilerini tariflerken ve geliştirirken böyle bir şahsiyeti ziyaret etmekle işe başlamak ve onun önerilerini almak bizim için önemliydi. Ziyaretimizden dolayı kendisinin de çok mutlu olduğunu gördük. Bu çerçevede bu ziyaretimizde, Türkiye ile Tunus hangi zeminde, hangi kültürel faaliyetleri hangi şekilde gerçekleştirirse gençliğe ve insanımıza aktarma fırsatı bulabilir gibi konuları ele aldık ve değerlendirdik."