"CHP'li Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve BDP'li vekillerin yolunun kesilmesi birer mizansendi" diyen Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, sözde "Kürt Baharı" için Kürt halkını sokağa dökemeyen PKK'nın yeni bir taktik peşinde olduğunu belirtti.
Urfa ve Antep şehirlerinin bombalı saldırılar için özellikle seçildiğini dile getiren Arslan, "Önümüzdeki günlerde yaşanacak terör hadiseleri ile Türkler'i sokağa dökme ve Kürtler'e karşı saldırtma planları yapıyorlar" tespitinde bulundu.
Arslan Gaziantep saldırısının tam bir PKK işi olduğunu ama saldırı sonrası bazı çevrelerin hemen bu saldırıyı Suriye ile ilişkilendirdiğini dikkat çekti. Bugün Yazarı bu yorumların nihai hedefinin Türkiye'yi Suriye ile savaşa sokmak olduğunu söyledi.
İşte Adem Yavuz Arslan'ın PKK'nın yeni taktiğini deşifre ettiği gündeme bomba gibi düşecek analizi;
Gaziantep'teki bombalı saldırı sonucu 4'ü çocuk 9 şehit verdik. 70 civarında yaralı var. Acımız sadece bu olayla sınırlı kalmadı. Ardından da Şırnak'tan kaza haberi geldi.
Orada da 10 şehit verdik.
Bugün, Türkiye'nin her yerinde bayrağa sarılı tabutlar omuzlarda taşınacak. Teröre tepki yağacak. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli Antep'te birlik beraberlik mesajı verecek.
BU KADAR ACI ARASINDA EN OLUMLU GELİŞME
Liderlerin kol kola olması özlenen, beklenen bir görüntüydü. Zaten bütün bu kötü olayların içinde geleceğe dair umut verici yegâne hadise de bu.
Fakat kan dökmekten keyif alan, çocuk çoluk demeden katleden PKK yeni provokasyonlar peşinde.
PKK'NIN "BİZ YAPMADIK" YALANI
Gaziantep'teki saldırıdan sonra gerek sosyal medyada gerekse de örgüte müzahir yayın organlarında 'biz yapmadık' yalanı dolaşmaya başladı.
Oysa bu PKK'nın klasik söylemi.
BU TÜR OLAYLARDA ÖRGÜTÜN 3 REFLEKSİ VAR
Örgüt, terör saldırıları sonrasında üç tip refleks gösteriyor. Eğer övüneceği, propagandasını yapacağı bir şey ise hemen sahipleniyor. Fakat siyaseten zorda kalacağı türden sivil kayıplar varsa bu kez önce sessiz kalıp bir süre sonra da 'biz yapmadık yerel unsurlar yaptı' deyip işi 'TAK'a havale ediyor.
TAK'LA PKK AYNI
TAK dediğiniz yapı da PKK'nın kötü çocuğudur. Arşivler PKK'nın sahiplenmediği eylemleri ile dolu. Bu son saldırıda da aynısı oldu.
PKK SAHİPLENMEYİNCE BDP KINADI
PKK sahiplenmeyince BDP de yarım ağız bir kınama yaptı.
Oysa dün akşam saatleri itibariyle saldırının perde arkası netleşmişti. Emri kimin verdiği, hangi militanların bombayı hazırladığı ve düğmeye ne zaman basıldığı az çok öğrenildi.
Dikkatli okurlar hatırlayacaktır.
Geçtiğimiz cuma günkü yazımda 'bayrama dikkat' başlığında son istihbari kulisleri paylaşmıştım. Çünkü güvenlik bürokrasisi PKK'nın bayramı kana bulamak için hazırlık içinde olduğu bilgisine sahipti.
NEDEN URFA VE ANTEP?
Urfa'da bir araç patlamadan yakalandı
Edindiğim bilgilere göre Şanlıurfa ve Gaziantep hedef şehirler.
İstihbarat birimleri Urfa'ya yönelik bombalı saldırıyı bertaraf etti. Bomba yüklü araç yakalandı ama infial olmaması için gizli tutuldu.
Fakat Gaziantep'teki araç yakalanamadı.
Çalıntı ve sahte plakalı 34 JNU 86 plakalı Citroen bomba yüklü olarak şehre getirilirken araç arızalanıyor. Çekici ile patlamanın olduğu yere getiriliyor.
ŞEHİRLER BOMBA İLE DOLDURULURKEN SESSİZ KALINIRSA
Tabii bu noktada terörle mücadelede sistem tartışmasına girmenin bir anlamı yok. Siz PKK'nın tonlarca bombayı sınırdan geçirip şehirlere yığarken tedbir almamışsanız ne kadar sıkı polisiye tedbirler alırsanız alın o bomba bir yerde patlar.
Futbol tabiri ile söylersem, ne kadar başarılı kaleciniz olursa olsun sürekli defans oynar ve gelen topları yakalamaya çalışırsanız on topu çıkarırsınız ama on birinci top defansa çarpar ve gol olur.
Peki neden Urfa ve Antep?..
Bu soruya cevabı son günlerde yaşanan olaylarla birlikte ele almak lazım. Çünkü 'Kürt baharı' oluşturmak isteyen ama amacına ulaşamayan PKK Kürt sokağını hareketlendiremeyince yeni bir taktik belirledi.
Yeni yöntem iki ayaklı.
PKK'NIN O İKİ EYLEMİ MİZANSENDİ
CHP'li Hüseyin Aygün'ün kaçırılması ve BDP'li vekillerin yolunun kesilmesi birer mizansendi. Bu iki eylemde amaç Kürt sokağından çok Türk sokağını hareketlendirmek. PKK bir yandan silahlı mücadeleyi artırıp daha çok şehit verdirirken öbür yandan Türkler'i tahrik edecek nefret söylemi geliştiriyor.
BU SEFER AMAÇ TÜRK SOKAĞINI KÜRTLERE KARŞI SOKAĞA DÖKMEK
Önümüzdeki günlerde yaşanacak terör hadiseleri ile Türkler'i sokağa dökme ve Kürtler'e karşı saldırtma planları yapıyorlar.
Antep ve Urfa ise bu açıdan uygun şehirler. Her iki şehirde de hatırı sayılır miktarda Kürt yaşıyor ama PKK taban bulamıyor. Bombalı saldırılar sonrası Kürt mahallelerine ve BDP binalarına saldırılması isteniyor.
ASIL PLAN İSE TÜRKİYE'NİN SURİYE İLE SAVAŞA SOKULMAK İSTENMESİ
Makro plan ise Türkiye'yi dengesiz bir şekilde Suriye'ye sokmak.
Zaten bombalı saldırı sonrası hemen Suriye'nin adres gösterilmesi de bundan.
Fakat saldırının ardında yüzde yüz PKK var.
Bu kadar şehit verildiği bir anda bunu söylemek ne kadar etkili olur bilmiyorum ama kirli bir senaryo yazıldı ve kendisine verilen role dünden razı olan taşeronlar aracılığı ile sahneleniyor.
Türkiye'yi Suriye'ye sokacak, Türk sokağını hareketlendirecek provokasyonlar hazırlanıyor. Şimdi dişimizi sıkıp sakin olma zamanı.