Ankara'da 'beyaz' eylem

Daha çok "siyasi gerilimlerin, darbe ve muhtıraların şehri" olarak anılan başkent Ankara bu defa "darbe karşıtı" bir eyleme sahne olacak.

İlki İstanbul''da yapılan "Darbeye karşı 70 milyon adım" yürüyüşünün ikincisi yarın (26 Temmuz Cumartesi) Ankara'da gerçekleştirilecek. Saat 16:00'da Sıhhiye Toros Sokak'ta toplanarak yürüyüşe geçecek olan darbe karşıtları, saat 17:00'de Kolej Kavşağı'nda "Darbeye karşı ses çıkar" mitingini yapacaklar.



TGTV, Genç Siviller, Mazlum-Der, Hak-İş Konfederasyonu, Ak-Der (Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği), Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De girişimi, Birbirimize Sahip Çıkıyoruz Platformu, Henüz Özgür Değiliz Platformu, Barış Meclisi Eylemcileri, Siyasal Ufuk Hareketi, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Amargi, Yüzleşme Derneği, Antikapitalistler, Emekçi Hareket Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Küresel Eylem Grubu gibi kuruluşların oluşturduğu 'Darbeye karşı 70 milyon adım koalisyonu' tarafından düzenlenen yürüyüş ve mitingde katılımcılar tek ses, tek renk (beyaz), tek slogan ve tek pankartla darbeleri ve darbecileri protesto edecekler.

"Ankara, Ankara duy sesimizi!"

Düzenleme Komitesi tarafından yayınlanan "Ankara Ankara, duy sesimizi" başlıklı bildiride mitingle ilgili şu görüşlere yer verildi:

"Bugüne kadar hep Ankara konuştu, biz dinledik; Ankara söyledi biz inandık; Ankara karar verdi, biz uyguladık. Ankara'nın gri binalarında yapılan planlar bize çok ağır bedeller ödetti. Ankara'nın soğuk odalarında yapılan fısıldaşmalar evlerimizde feryatlar kopardı. 60 darbesi Ankara'da tertiplendi. Başbakan'ın kalemi ilk olarak Ankara'da kırıldı.

71 muhtırası Ankara'da yazıldı.

11 Eylül'ü 12 Eylül'e bağlayan gece tüm ışıkları yanan tek bina Ankara'daydı. Sayıları binleri aşan faili meçhul cinayetlerin kararları tek tek Ankara'da alındı. Diyarbakır Hapishanesi'nde yapılacak işkencelerin dozu Ankara'da ayarlandı.

Batı Çalışma Grubu Ankara'da kuruldu. 28 Şubat'ın startı Ankara'da verildi. Üzerinde 'Andıç' yazan kâğıtlar Ankara'da elden ele dolaştı. 27 Nisan e-muhtırası Ankara'daki bir internet sitesinden yayımlandı. Cumhuriyet Mitinglerinin ilki Ankara'da yapıldı. 367 kararı Ankara'da verildi. Partileri kapatan başsavcıların tümü Ankara'da yaşıyor. Meclis'e karşı muhtıra yayınlayan Yargıtay'ın, Danıştay'ın binaları Ankara semalarında yükseliyor.

Kendini Meclis'in üstünde gören Anayasa Mahkemesi Ankara'ya tepeden bakıyor.
Bugünümüzü ve geleceğimizi temellerinden sarsan Ergenekon depreminin merkez üssünün Ankara olması da sürpriz değil.

Sonuç olarak; darbeler, muhtıralar, derin örgütlenmeler, faili meçhul cinayetler, parti kapatmalar, idamlar, işkenceler hep Ankara'da konuşuldu, Ankara'da planlandı.

Tüm bunlar olurken biz Ankara'yı çok başı boş bıraktık. Ankara da, bu ülkede 70 milyon insan yaşadığını çoğu zaman unuttu.

Darbeye karşı 70 milyon adım atmak için sokağa çıkanların yolu 26 Temmuz'da Ankara'dan geçiyor.

Şimdi içinden geçtiğimiz ağır çekim darbeye karşı, ortaya dökülen Ergenekon çetesine karşı, parti kapatmalara karşı Ankara sokaklarında ses çıkarmak zamanıdır.

Yine tek ses, tek renk, tek slogan tek pankart. Beyazlar içinde. Meclis'e, siyasete, demokrasiye, özgürlüğüme dokunma demek için. Adım seslerimizin Ankara'nın her yerinden duyulması için. Adımlarını adımlarımıza katar mısın? Darbeye karşı Ankara'da bir ses olur musun? 26 Temmuz'da Ankara'da olacağız, hep birlikte 'Darbelere hayır' diyeceğiz..."

Darbeler Tüm Kesimlerin Onurunu Tehdit Ediyor

Konu hakkında bir açıklama yapan Mazlum-Der Ankara Şube Başkanı Ümit Mert de şunları söyledi:

"Türkiye'de bu gün yaşanan kriz, kendi toplumu ile kavgalı, tepeden inmeci, tek tipleştirici yönetim anlayışının eseridir. Darbelerle dayatılan bu siyasal anlayış kendisini doğrudan anayasal zeminde güvence altına almıştır. Ne yazık ki, bu güne kadar tamamı darbe dönemlerinin eseri olan hiçbir anayasa ile köklü bir hesaplaşma içerisine girilmemiş ve yeni bir anayasa için sivil siyasal bir irade ortaya konulamamıştır.Geçmişte yaşanan, en azından sorumluları hala hayatta olan ve etkileri hala devam eden 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat müdahalesine yönelik ciddi bir yargılama süreci başlatılmadıkça, darbe teşebbüsleri her zaman var olmaya devam edecektir. Son 30 yılın karanlıkta kalmış suikastları, faili meçhul ölüm olayları, gözaltında kayıpları su yüzüne çıkarılmadıkça Türkiye''de sivil siyasetin egemen olması sağlanamayacağı gibi, toplumsal barışı tesis etmek de mümkün olmayacaktır.

Bu çerçevede ilki İstanbul''da yapılan 'Darbeye karşı 70 milyon adım' yürüyüşünün ikincisini 26 Temmuz 2008 tarihinde Ankara'da gerçekleştiriyoruz. Darbelerin toplumun tüm kesimlerinin onurunu, özgürlüklerini, hayatını tehdit ettiğini düşünüyor ve herkesi darbelere karşı duyarlı almaya, ortak tepki koymaya davet ediyoruz. Darbeciler yargılansın, darbe dönemlerinin karanlık olayları aydınlatılsın ve Türkiye darbe anayasalarından kurtarılsın."


Yerel Haberleri