İsrail yanlısı etkin bir lobi grubu olan Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesinin (AIPAC) toplantısında konuşan Clinton, İsrail'in Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşimlerinden Ramat Şlomo'da genişleme projesine işaret ederek, bu tür adımların barış çabalarına tehdit oluşturduğunu, ABD'nin barış sürecine katkı sağlama yeteneğini de zayıflattığını belirtti.
Doğu Kudüs'teki yeni yerleşim projesine dair İsrail'in son açıklamasının ABD ile İsrail arasındaki farklılıkları gözler önüne serdiğini, bunun diğerleri tarafından suistimal edilebileceğini kaydeden Clinton, bu adımın dolaylı barış görüşmelerinin başlatılması girişimlerine zarar verebileceğini ifade ederek, Amerikan yönetiminin konuya ilişkin güçlü eleştirilerini savundu. Clinton, "Doğu Kudüs'teki ya da Batı Şeria'daki yeni inşaatlar karşılıklı güveni zedeliyor ve iki tarafından istediği ve ihtiyaç duyduğu tam kapsamlı müzakereler yolunda ilk adım olan yakınlaşma görüşmelerini tehlikeye atıyor" dedi.
Washington'un İsrail'in devam etmekte olan yerleşim birimleri inşasını meşru görmediğini yineleyen Clinton, "İsrail'in bir dostu olarak, yeri geldiğinde takdir etmek, yeri geldiğinde de doğruları söylemek bizim sorumluluğumuz" dedi. Amerikan yönetiminin Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesi konusundaki görüş farklılıklarına rağmen İsrail'in güvenliğine ve geleceğine olan bağlılığının çok sağlam olduğunu kaydeden Clinton, İsrail'in güveni yeniden tesis etmek için atabileceği adımlara dair İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
Clinton, Washington'un İsrailliler ile Filistinliler arasındaki statükonun sürdürülemeyeceğine ilişkin görüşünün altını çizerek, "demografi, ideoloji ve teknolojiye dair dinamiklerin nihayetinde siyasi değişimi zorlayacağını" kaydetti. Bunun, İran'ın nükleer programına karşı birleşik bir cephenin oluşturulması gayreti de dahil ABD'nin bölgedeki birçok hedefini de güçleştirdiğini belirten Clinton, "Başka bir yol da var. Bölgedeki tüm insanlar için güvenlik ve refaha giden bir yol. Bu, İsrail de dahil olmak üzere tüm tarafların zor ancak gerekli seçimleri yapmasını gerekli kılacak" dedi.
Gazze Şeridi'nin kontrolünü elinde bulunduran Hamas'ın şiddeti terk etmesi ve İsrail'i tanıması taleplerini yineleyen Clinton, rehin tutulan İsrail askeri Gilat Şalit'in serbest bırakılması talebini bir kez daha dile getirdi. Clinton, ABD'nin İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözüm hedefiyle doğrudan görüşmeler için baskı yapmaya devam edeceğini belirtti ve dolaylı görüşmeleri "umut verici bir ilk adım" olarak niteledi.
-İRAN-
ABD Dışişleri Bakanı Clinton, İran konusunda da ABD yönetiminin nükleer silah sahibi bir İran'ı kabul etmeyeceğini bildirdi ve İran'ı, nükleer programıyla ilgili şüpheleri gidermeye zorlamada etkisini hissettirecek yaptırımlar üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
İran'ın hem İsrail hem de bölge için büyük bir tehdit olmayı sürdürdüğünü söyleyen Clinton, İranlı yetkililerin, nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu kanıtlamayı reddetmesinin "gerçek sonuçları" olacağını bilmesi gerektiğini ifade etti. Clinton, ABD ve BM Güvenlik Konseyindeki ortaklarının İranlı liderlere, nükleer programına dair "uzlaşmaz tutumunun" sonuçları olacağını göstermeye kararlı olduğunu kaydetti.
Clinton, İran'ın nükleer silah geliştirmesi halinde bunun teröristleri cesaretlendireceği ve Orta Doğu'yu istikrarsızlaştırabilecek bir silahlanma yarışını başlatabileceği uyarısında bulundu ve "Bu ABD için de, İsrail için de, bölge ve uluslararası toplum için de kabul edilemez" dedi.
Tahran'a nükleer programından vazgeçmesi yönünde baskı yapmak için yeni adımlar atılmasının zamanı geldiği hususunda giderek artan bir konsensüsün var olduğunu belirten Clinton, İran'a yeni yaptırımlar konusunda destek toplamanın vakit aldığını söyledi.
Ajanslar