Altın bu seviyeleri en son 2009 yılı Aralık ayında görmüş ama kısa bir süre sonra gelen güçlü satışlarla 1085 dolar seviyelerine gerilemişti. Kimi analistler tarihin tekrar edip altının kısa bir zaman sonra çok ciddi bir düşüş yaşayacağını iddia ederken, bazıları da ısrarla 2000-3000 dolar seviyelerini göreceğimizi öne sürüyor. Peki biz hangisine inanmalıyız?
Şu bir gerçek ki piyasa fiyatlarını kimsenin yüzde yüz tahmin etmesi mümkün değildir. Üstelik konu altın olunca bu tahmin süreci daha da karışık hale geliyor. Çünkü altın sadece kendisine yapılan talep yüzünden değil, diğer finansal enstrümanların o anki durumuyla güçlenen veya zayıflayan bir yatırım aracıdır. Finansal kriz zamanlarının güvenli limanı olarak adlandırılır. Bu tür zamanlarda altına olan talep yükselir. Dünyanın krizlerden geçtiği bu dönemlerde altın fiyatının giderek yükselmesi şaşırtıcı değildir. Çok kısa süreler içinde dünya çapında çok güçlü finansal hareketler görülmektedir.
Güçlü fiyat hareketlerinin ardında yatan en büyük sebeplerden bir tanesi de dijital ekranlardan kolayca 'sanal altın' alınabilmesidir. Bu durum dünya çapında altına yatırımı kolaylaştırmakta, çok hızlı fiyat oynamaları yaşanmasına sebep olmakta ve hatta gerçekte mevcut olmayan altının kağıt üzerinde alınıp satılması gibi sakıncalı bir durum da ortaya çıkarmaktadır.
ALTIN ALMALI MI SATMALI MI?
Altın hakkında al veya sat kararı vermeden önce belirlenmesi gereken en önemli şey altına yatırım nedenini doğru tespit etmektir: Altına kısa dönemli mi yoksa uzun dönemli mi sahip olmak istiyorsunuz?
Kısa dönemli hareketlerle alım satım yapan bir oyuncu için bu kritik seviyelerdeki hareketleri yakından takip etmek yerinde olacaktır. Çünkü kritik seviyelerdeki hareketler çok büyük fiyat dalgalanmalarına yol açar. Örneğin tarihi seviye olan 1226 doların güçlü bir şekilde aşılması altın fiyatını çok kısa bir sürede 1300 dolarlı seviyelere yaklaştırabilir.
KRİZİN NEDENLERİ
Peki altın bu seviyelerden nereye doğru hareket edecektir? Bunu doğru bir şekilde tahmin etmek için önce altının neden bu seviyelere ulaştığını görmek gerekir, bu nedenleri kısaca şöyle özetleyebiliriz :
1. Yunanistan'da Şubat ayı ortalarında patlak veren ekonomik krizin artarak devam etmesi, iflas endişeleri
2. Yunanistan ve Portekiz'in kredi notlarının düşürülmesi
3. Krizin İspanya, Portekiz ve hatta İngiltere'ye yayılma tehlikesi
4. Avrupa Birliği'nin bu krize çözüm üretmekte ağır kalması
5. Avro'nun istikrarsızlığı
6. Yunan halkının kemer sıkma politikalarına karşı çıkıp sokak isyanlarına başlaması, piyasalarda oluşan panik havası
7. Ve son olarak Amerikalı bir borsacının 16 milyon yerine 16 milyar dolarlık yanlış satış emri verip bir çok satış emrini otomatik olarak tetiklemesi, piyasaları allak bullak etmesi.
ALTININ HAREKET YÖNÜ
Finansal sistemleri bir gemiye benzetirsek, piyasa hareketlerini de geminin bir tarafa doğru yatması olarak düşünebiliriz. Suyun üzerindeki gemi bir tarafa doğru eğilmeye başladığında onu dengelemeye çalışacak karşı baskı da artacaktır. Eğer gemi bu baskıyı oluşturacak şekilde dizayn edilmemişse kısa süre sonra batabilir.
Bu nedenle teknik göstergelere göre aşırı alım seviyelerine yaklaşan altında bazı düzeltme hareketleri beklenebilir, ama krizi oluşturan sebeplerin güçlü olması bu düzeltmeyi biraz zorlaştırmaktadır. Ayrıca altının son yıllardaki yükselen trendinde bir değişme gözükmemektedir. Bu trend değişmediği sürece her türlü düşüşler de bir düzeltme hareketi olarak kalacaktır.
Altının ons fiyatının 2009'un Aralık ayında 1226 dolara yükselip, bir kaç gün sonra 1085 dolar seviyelerine hızlı düşmesinin ardında üç büyük sebep vardı: işsizlik oranının o ay beklenenden daha düşük gelmesi, Bernanke'nin FED faizlerini arttıracağı beklentisi ve ABD ekonomisinin toparalanma sürecine girdiğine inanılması. Fakat daha sonra dünya piyasalarında yaşanan gelişmeler ve yukarıda saydığımız sebepler altını tekrar tarihi seviyelerine çıkardı.
Eğer diğer yatırımlarınızın dengelenmesi için altın yatırımı yapan orta ve uzun dönemli bir yatırımcıysanız, o zaman ne kadar altın alıp satacağınız tamamıyla tercih ettiğiniz yatırım araçlarının mevcut durumuyla ilişkili olacaktır. Yatırımlarınızın bir kısmını altın olarak tutmanızda fayda var. Bu oran genellikle toplam yatırımın %5 veya %10'u olarak ifade edilir.
Altını orta ve uzun vadeli yatırım olarak görenler için kritik seviyelerde alım yapmak riskli olabilir. Ekonomik kriz zamanlarında altına sahip olmak çok önemlidir ama bu tam da kriz zamanında altın almalısınız anlamına gelmez. Çünkü spekülatif hareketler piyasanın gidişatına olumsuz etki edebilirler. Eğer bu krizi oluşturan nedenler hafifletilebilirse altının kısa dönem fiyatında da bir gerileme bekleyebiliriz. Bu da Avrupa Birliği'nin önemli ekonomik paketleri çok hızlı bir şekilde uygulamaya koyması anlamına geliyor. Ama piyasadaki güvensizlik artar, güçlü önlemler alınmaz ve bu kriz İspanya, Portekiz hatta İngiltere'ye yayılırsa o zaman dünya finans piyasalarının gireceği çalkantının nerede duracağını tahmin etmek imkansız hale gelir. Böylesi belirsiz bir ortamda altın fiyatının yepyeni tarihi seviyelere yükselmesi de sürpriz olmayacaktır.
Deniz Ergürel - GLOBAL ENERJİ