Allah'ın kulundan istekleri

Allah'ın kulundan istekleri iki bölümden oluşur. Birinci bölüm, kulun yapmamasını istediği şeylerdir.

Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayet ediyor: Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdular: "Haramlardan kaçın; insanların en iyi ibadet edeni olursun." (Tirmizi, Zühd)

 

 Allah'ın kulundan istekleri iki bölümden oluşur. Birinci bölüm, kulun yapmamasını istediği şeylerdir ki bunlara 'haramlar' denmektedir. İkinci bölüm ise, yapmasını istediği işlerdir. Bunlara da genel olarak 'farzlar' adı verilir. İyi bir Müslümanlık için ölçü, haramlardan kaçınmak, farzları yapmaktır. Farzları ne kadar eda ettiğimiz kadar, haramlara karşı ne kadar titiz olduğumuz da önemlidir.

 

Haramlar kulun karşısına aleni olarak çıkabileceği gibi, kılıflanmış, şekil değiştirmiş olarak da çıkabilir. Bu nedenle haram gibi harama götüren şeylerden de uzak durmak iyi bir Müslümanlıktır... Haramları yapmak kadar, haramlara sessiz kalmak da vebaldir.

 

Haramlarla içli dışlı olmanın bir başka sonucu da salihlerle, muttakilerle beraberlikten haz alamamaktır. Haramlara bulaşmış bir bedenle tevbe edilmedikçe güzel ibadetler yapmak ve ibadetlerden zevk almaya çalışmak suyu yokuşa akıtmaktır.

 

Yumuşak huylu olmayan kimse...

 

Cerir İbn Abdillah radıyallahu anh, Resulullah sallallahu aleyhi vesellemi şöyle buyururken dinledim, dedi: "Yumuşak davranmayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır." (Müslim, Tirmizi)

 

Hadis-i Şerif, yumuşak davranmayı hayrın başı olarak göstermektedir. İnsan çatık kaşlarını, sıktığı yumruğunu, elindeki sopasını, belindeki silahını, diş gıcırdatmasını güç olarak görebilir. Bu görüş iyi bir görüş değildir. Yumuşaklık hayrın başında bulunmaktır. Yumuşaklığı prensip edinenin Allah'ın yardımına daha yakın olduğunu, işinde ve sözünde daha çok bereket olacağını da bu uyarıdan anlıyoruz. Bu anlamdaki diğer hadislerden de anlaşılıyor ki Allah Teâlâ, kendisi kullarına rahmeti ile muamele ettiği gibi merhametli ve nazik kullarını da sevmektedir.

 

Kolaylık gösterene, cana yakın olana rızası ile muamele etmektedir. Nerede kolaylık varsa Allah'ın bereketinin de orada olacağı görülmektedir. Müslim'in rivayet ettiği bir hadis-i şerif, bizim için oldukça nazik bir uyarıdır: 'Allah Teâlâ kullarına lütufkârdır. Onlara kolaylık gösterilmesine memnun olur. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.'

 

Asla unutulmamalıdır ki, bize öğütlenen kolaylaştırma; dinden tıraşlamak değildir.

 

Dünyaya aldanmaktan sakının...

 

Ebu Said el Hudri radıyallahu anh'tan rivayet edildiğine göre Nebi sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:

 

'Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğulları'nda ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.' (Müslim)

 

Müslüman şunu çok iyi bilir; Allah onu imtihan için göndermiştir ve imtihan vasıtaları da gözünün önünde, elinin altında, cebinde veya masasındadır. Gizli ve tuzak bir imtihan yoktur. Şeytan ve hileleri ortadadır. Şeytanın kullandığı araçlar da ortadadır. Şeytanın kullandığı aracıları da ortadadır. Kul, Allah'ın huzurunda mağdur edildiğini iddia edemeyecektir.

 

Dünya ve kadın bir imtihan vesilesidir. Kadın açısından bakıldığında da dünya ve erkek bir imtihan vesilesidir. Çünkü erkek, kadınla imtihan edildiği kadar, kadın da erkekle imtihan edilmektedir. Kadının hassasiyeti erkeğe göre daha fazla olduğu için kadın özellikle gündemde tutulmuştur. Kadının imtihan vesilesi olmasını sadece şehvet açısından tahlil edemeyiz. Kadın, bir eş olup erkeğin evini ve beynini doldurduğunda bir imtihandır. Anne olduğunda, yetiştirip ümmete sunduğu veya ziyan edip şeytana bıraktığı çocuğunda bir imtihandır. Elbette erkek ve kadın aynı cennete ve aynı cehenneme muhataptır. Fakat erkeğin aslı da kadındır. Kadın bir seviyedir. O seviye yükseldikçe erkek de yükselecek, o düştükçe erkek de düşecektir.

 

Kadının, İsrailoğulları'nda nasıl ilk fitne olduğunu bugün, Yahudilerin hâkimiyetinden sıyrılamayan basından reklam dünyasına kadar hemen her yerdeki durumu müşahade eden Müslümanlar olarak bu asrın insanı daha iyi anlayabilmektedir.

 

Bu Hadis-i Şerifteki uyarı sadece erkeğe yapılmış değildir. Kadına karşı erkek uyarıldığı gibi, kadın kendine karşı da uyarılmış olmaktadır.

 

Dünyanın çekiciliği; derelerin, ormanların, denizlerin çekiciliğinden ibaret değildir. Ekonomik ve siyasi değeri bulunan, insan için cazip olan her şey bir imtihan unsurudur. Evlat da bir imtihandır...

 

Not: Bu metin, Nureddin Yıldız'ın Tahlil Yayınları arasından çıkan 'Baldan Tatlı Sözler' adlı eserinden derlenmiştir.

İslam Haberleri