Ergenekon savcılarının, mahkeme kararıyla yapılan aramalarda ele geçirilen her türlü bilgi, belge ve cephaneyi kaynağından sorgulayarak iddianameye koyduğu ortaya çıktı.
Askerî mühimmatla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bilgi isteyen savcılar, öğretim üyelerine ilişkin YÖK'ten, dinî söylemler için de Diyanet'ten görüş sormuş. İddianameyle ulusalcı söylemlerine dinî kisve giydirmek isteyen Ergenekon davası sanıklarının, Peygamber Efendimiz'e (sas) ait olmayan sözde hadisler uydurdukları tespit edildi.
Tutuklu sanıklardan Neriman Aydın'ın ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda elde edilen dokümanlar arasında Türkleri ve Türkçülüğü öne çıkaran Peygamberimiz'e (sas) atfedilen ibareler de yer alıyor. Söz konusu 'ifadelerin', hadis olup olmadığı veya sıhhat derecesinin ne olduğunu Diyanet İşleri Başkanlığı'na soran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "Bunlar hadis değil, hadis kitaplarında böyle hadisler yer almamaktadır." cevabını almış.
Ek klasörlerde aramalarda ele geçirilen uydurma hadisler ve bunlara Diyanet'in cevabı da şöyle yer alıyor:
1. "Şanı Yüce Allah şüphesiz bana Türkleri yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi. Benim onlarla veya onlardan bazıları ile birlikte olmam, sizler veya sizlerden bazıları ile birlikte olmamdan daha güvenlidir..." sözü hadis olarak kaynaklarda yer almamaktadır.
2. "Allah'ın doğuda bir ordusu vardır. Onun adını Türk koymuştur. Kendisine başkaldıranlardan işte onlar vasıtası ile intikam alır." sözü, aşağıda 4. sırada zikredilecek olan ifadeden çıkarılmış bir yorumdur.
3. "Türk dilini öğreniniz; çünkü onlar için uzun sürecek bir egemenlik vardır." şeklindeki ifade ile;
4. "Yüce Tanrı, 'Benim bir ordum vardır, bu orduya Türk adını verdim. Onları doğuya yerleştirdim. Bir millete kızarsam Türkleri onların üzerine musallat kılarım." şeklindeki ifade, Kaşgarlı Mahmut'un, "Divanü Lûgati't-Türk" adlı eserinde hadis olarak nakledilmekte ise de (Bk. Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lûgati't-Türk, Trc. Besim Atalay, I, XVII, TDK Ankara) hadis kitaplarında bu anlamda hadisler yer almamaktadır. Hadis âlimleri, bu sözlerin hadis değil, uydurma birer söz olduğunu açıklamışlardır.