Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, iç talebi canlandırmak için hükümetin düşündüğü söylenen hediye çeki uygulamasının basında çıkan ayrıntılarının doğru olmadığını söyledi. Ekren, konuyu konsept olarak düşündüklerini ama ortada bitmiş bir proje olmadığını kaydetti. Ekren, basından bu konda çıkan habrelerle ilgili hassasiyet istedi. Ekren, harcama desteğini değerlendirdiklerini bildirirken, herhangi bir zaman dilimi ise vermedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, talebi teşvik edici uygulamaların ele alınabileceği ifadesinin, herhangi bir somut veri ve bilgi paylaşımı söz konusu olmamasına karşın, uygulamaya hazır bir proje şeklinde kamuoyuna takdim formatına dönüştürülmesinde, ekonomi muhabirlerinin seçtiği üslup ve ifade biçimini bireysel, sosyal, kurumsal sorumluluk seviyesinin bir yansıması olarak gördüğünü bildirdi.
Ekren, karşılıklı görüş alışverişi ve bilgi paylaşımı ortamında söylediklerinin medyada yazılı hale getirilme sürecinde algılama aldanımı oluştuğunu görmesi nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, küresel finans krizi sürecinde, her hükümetin kendi ekonomisinin koşullarına uygun politika tedbirleri oluşturduğunu kaydetti.
Bu süreçte yükselen piyasaların dünya ekonomisiyle entegrasyonlarının derinliğine bağlı olarak dış talep ve dış fon sorunu yaşadıklarına, bunun yanı sıra iç talep ve iç fon sorunlarıyla da karşı karşıya kaldığına işaret eden Ekren, bu kapsamda talebin artırılmasının özel önem kazandığını söyledi.
Ekren, küresel finans krizinin, toplumsal yaşama etkilerini azaltmak için hem ABD'de hem de Avrupa'da talebi artırmak ve piyasaları canlandırmak amacıyla harcama desteğinin yoğun şekilde kullanıldığını ifade etti.
Krizin Türkiye'deki etkilerini azaltmaya yönelik tedbirlere de değinen Ekren, 2008 yılının ikinci yarısında piyasaya 10,7 milyar TL kaynak aktarıldığını, bu rakamın GSYH'nın yüzde 1'ini, bütçenin ise yüzde 4,5'ini oluşturduğunu aktardı.
Alınan tedbirlere ilişkin örnekler veren Ekren, 2009 yılı içinde de aynı kalemlerin devam ettiğini, benzer düzenlemelerin söz konusu olduğunu dile getirdi.
Nazım Ekren, ''Basında çıkan harcama destekli yaklaşım da elbette bu projelerden bir tanesidir ve üzerinde çalışılmaya değer, detaylarının belirlenmesi gereken, başka ülkelerde olduğu gibi bizde de üzerinde durulması gereken bir projedir. Talebin yapısı büyük ölçüde gelir dağılımına bağlıdır. Bu nedenle marjinal tüketim meyli düşük ve yüksek grupların talep davranışlarını etkilemeye yönelik farklı enstümanları kullanabiliriz'' diye konuştu.
Bazı kesimler için talebi artırmada ekonomik istikrarın, bazı kesimler içinse fiyat ya da gelir değişikliklerinin önemli rol oynadığını ifade eden Ekren, hükümetlerin fiyatların düşmesi yoluyla talebin artacağını düşündükleri durumlarda vergi düzenlemelerini bu açıdan kullanabildiklerini, diğer durumlar içinse harcama paketlerini devreye sokabildiklerini anlattı.
''HARCAMA DESTEĞİ DÜZENLEMELERİ 2009'DA DEVAM EDECEK''
Ekren, ''Harcama desteği, talep önemli oranda düştüğü zaman özel bir önem taşımakta... Türkiye'de de şu anda bu amaca uygun düzenlemeleri zaten yapmıştık. 2009'da da devam edecek'' diyerek, bu düzenlemelerin örneklerini verdi.
Harcama desteğinin yapılma usül ve esaslarının ekonomik istikrarla birlikte destek verilecek kişilerin belirlenmesiyle de yakın ilişki içerisinde olduğunu vurgulayan Ekren, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Genel konsept olarak bazı ülkelerde uygulanan talebi teşvik edici uygulamaların ele alınabileceği, değerlendirilebileceği, bunlardan biri de elbette harcama desteğidir, şeklindeki ifademin, herhangi bir somut veri ve bilgi paylaşımı söz konusu olmamasına rağmen, kantitatif verilerle desteklenmiş, uygulamaya hazır bir proje şeklinde kamuoyuna takdimi formatına dönüştürülmesinde, ekonomi muhabirlerinin seçtiği üslup ve ifade biçimini, bireysel, sosyal, kurumsal sorumluluk seviyesinin de bir yansıması olarak gördüğümü ifade etmek isterim. Bunu, işin esası kadar, usulünün de önemli olduğunu, bireysel algılama aldanımının toplumsal algılama aldanımına dönüştüğünü veya dönüştürüldüğünü, farklı anlamlara veya amacı dışı sonuçlara neden olduğunu görerek, bireysel ve koordinasyon açısından basınla görüş alışverişi, bilgi paylaşım ve proje paylaşım sürecinin yeni yaklaşıma ihtiyaç duyduğu şeklinde ele alıyorum.''
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Ekren, böyle bir paketin Ekonomi Koordinasyon Kurulunda gündeme gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine, ''Bu, gündeme gelmesi, görüşülmesi gereken tedbirlerden bir tanesi olabilir'' dedi.
Konuya ilişkin bir veri tabanı oluşturulup oluşturulmadığı konusunda ise Ekren, talebi artırıcı düzenlemelerin bir kısmının hali hazırda yapılmış olduğunu, bu düzenlemelerden yararlanmayan veya etkisi az olan gruplar olabileceğini, bu konuda da çalışılması gerektiğini ifade etti.