Alyans Düğün Salonunda gerçekleştirilen ve Prof. Dr. Cevat Akşit'in konuşmacı olduğu 'İslam ve Ahlak' konulu konferansa, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İnegöl Temsilciliği Başkanı Kenan Alemdar, Sefertası Yardım Derneği Başkanı Mustafa Kara, Müftüvekili İlçe Vaizi Hasan Tanrı kulu ile çok sayıda izleyici katıldı.
Konferansın açış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İnegöl Temsilciliği Başkanı Kenan Alemdar, "1 Mart 2011 Salı günü Mili Görüş liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızı hakka uğurladık. O sevdiğine kavuştu. Toprağın altında olması, bizimle olmayacağı anlamına gelmez. Biz, onun mirasını yaşattıkça o da bizimle yaşayacaktır. Milli Görüş gençliği çok sevdi onu. Öyle sevdi ki, ona olan sevgisinden dolayı hor görenlere aldırmadı. Slogancı demeçlerine, sorgusuz itaat edişimizi
anlamayışlarına, ses tellerimizi yıpratırcasına 'Mücahit Erbakan' demekten geri durmayışımız için yürüdü, yürüdük ardından, usanmadan, utanmadan, çekinmeden. O diyordu ki, 'insanlığın saadeti için takatimizin sonuna kadar çalışacağız'. O diyordu ki, 'takatiniz tükenmeden çalışmayı bırakamazsınız, çalıştığınızın mükafatını beklerken, tüketmediğiniz takatinizin ve tembelliğinizin hesabını veremezsiniz' " dedi.
"ERBAKAN ÖMRÜNÜ ALLAH YOLUNDA HARCADI"
Erbakan'ın, "Allah bizimledir, ancak Allah'ın dediği olur, Allah yardım ederse engel olacak kimse yoktur. Ben ne yapıyorsam Allah rızası için yapıyorum. Siz de yalnızca Allah rızası için yapın. En büyük ibadet cihaddır. Önce ve her zaman cihad gelir sonra diğerleri" dediğini hatırlatan Alemdar, "O canıyla malıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak istedi ve öylede anılıyor. Ya Rab bize de öyle anılmayı nasip eyle. O, bütün söylediklerine inanarak söylüyordu. O, takatinin sonuna kadar çalıştı. O,bütün ömrünü Allah yolunda harcadı ve O'nun yolunda nefesini tüketti. Biz kelime-i tevhidin manasını bildiğimizi zannediyorduk. Kelime-i tevhidin gerçek manasını biz ondan öğrendik. Ona nasip olan son ana kadar Allah için çalışmayı biz de Rabbimizden niyaz ediyoruz. Şimdi insanlık, Müslümanlar seni daha iyi anlayacak hocam. Yaşamında seni anlayamayanlara, ölümünle hakikati anlattın hocam. Şimdi meydanlarda, salonlarda başparmaklarımızı havaya kaldırtıp bizden söz aldığın gibi sana tekrar söz veriyoruz.
Milletimizin saadet ve selameti için, Milli Görüşün en büyük zaferi için, aşanabilir bir Türkiye için, yeniden büyük Türkiye için, yeni bir dünyanın kurulması için, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışacağımıza söz veriyoruz. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır" şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından 'İslam ve Ahlak' konulu konferansına başlayan Prof. Dr. Cevat Akşit, İslam'ın ahlakının, Kur'an-ı Kerim olduğunun altını çizdi.
"AHLAK KIYAMETE KADAR DEĞİŞMEYECEK"
Prof. Dr. Akşit, "Peygamberimizin ahlakı, Kur'an'dır. Tüm İslam aleminin ahlakı, Kur'an'dır. İçki içmek normal karşılanmaz, içki içmek İslam'a göre ahlaksızlıktır. İnsanların görüşleri değişebilir ama İslam ahlakı asla değişmez. Kur'an-ı Kerim'de haram denilen şeyi yapmak, Kur'an-ı Kerim'e karşı ahlaksızlıktır. Bütün işler niyete bağlıdır. Eğer bir hastaya yardım etmek için hastane yapıyorsan, insanların eğitim seviyesini yükseltmek için okul, insanlar için yol, su yapmak bunlar ahlaki davranışlardır.
Ama bunları kendi isminin yaşaması için yapıyorsan ahlaka uymaz. Sadece Allah rızası için yapılmalıdır. İnsanlara iyilik eden insanların en iyisidir. Niyet Allah için olmalıdır. Kuvvetli olan zayıf olanı eziyor. Edep haya diye bir şey yok. Peygambere uyan, Allah'a itaat etmiş olur. Toplum ne yöne giderse gitsin, rüzgar ne yöne eserse essin, Peygamberimizin hayatını örnek alarak, kişilik sahibi olmak lazım. Herkes içkici oldu diye bizde içkici olamayız. İnsanları aldatamayız. Dürüst olmak zorundayız.
Çünkü Peygamberimiz dürüsttü. Çocuklar tertemiz doğar. Peygamberimiz o kadar pis toplumun içinde tertemiz, doğup yaşamıştır. Onu örnek almalıyız. Ahlak kuralları asla değişmeyecektir. Kıyamete kadar da değişmeyecektir. Kötü ahlakı iyi ahlaka çevirmek mümkündür. Hz. Ömer, kızını diri, diri toprağa gömecek kadar zalim, her gün bir fıçı şarap içecek kadar sarhoş adamdı. Ama Müslüman olduktan sonra bu hareketlerinden dönmüştür" dedi.
"DÜĞÜN ŞENLİKTİR"
Evlenmenin Allah'ın emirlerinden biri olduğuna işaret eden Akşit, "Evleneceksiniz, nesil devam edecek. Allah, zinaya götürecek davranışları da yasaklamıştır. Evlilik de Allah'ın rızasıyla yapılmalıdır. Baba, anne, amca, dayı, oğlunu, kızını evlenmeye zorlayacak. İnsanlığın devamı için evlilik gerekir. Bu evliliği teşvik etmek için herkesin duyacağı bir düğün yapacak. Düğün yapmak ise Peygamberin emridir. Güneydoğu da, başlık parası alınıyor, geline kilolarca altınlar takılıyor. Nikahın en faziletlisi,
kolay olanıdır. 'Ben şu kadar altın, bilezik isterim' demeyin. Bunlar yanlış. O zamanlar Peygamberimiz tef çalınmasına izin verirmiş. Şimdi insanlar davul zurna çalabilir. Peygamberimiz bir gün eve geldiğinde eşi Aişe'nin evde olmadığını fark etmiş. Eşi eve geldiğinde 'neredeydin Aişe'cim' diye sormuş. Bazıları gibi 'Lanet kadın neredeydin' dememiş. Aişe, düğüne gittiğini söylemiş. Peygamberimiz ise, düğünün şenlik tarzında yapılması gerektiğine değinmiş. Düğün, şenlik demektir. Düğüne davet edildiği halde gitmeyen, Allah'a isyan etmiştir. Bazıları 40 gün düğün yapıyor.
Peygamberimiz düğünün bir gün en güzeli olduğunu, ikinci günün neyse, üçüncü gün olduğunda israf olduğunu söylemiş. Ayrıca kadınları, yabancı erkeklerin karşısında oynaması yasaktır. Kadınların ve erkeklerin ayrı yerde, eğlenmesi gerekir. Evli bir kadın, kendini başka erkeklere teşhir edemez. Bazıları erkeklerin oynadığını görünce, sevaplarının döküleceğini söylüyor. Delikanlı adı üstünde bunların enerjilerini atması gerekir. Oyun oynadı diye
dini gidecek değil ya" şeklinde konuştu.
"HOLLANDALILARIN İŞLERİNİ ÖRNEK ALMAK LAZIM, DANSLARINI DEĞİL"
Hollanda ziyaretini anlatan Akşit, "Hollanda ziyaretinde ilginç bir şey dikkatimi çekti. Hollanda'dan sabah 04.00 saatlerinde uçağa yetişmek için yola çıktım. Bir baktım ki gece saat 04.00'te millet caddelerde, işlerine gidiyorlar. Hollandalılar gece 04.00'te işe kalkıyor, bunu örnek almıyorsunuz da dansını örnek alıyorsunuz. Dinimizde de erken kalkıp, işe gitmek gereği vardır" dedi.
"MÜSLÜMANLIK EZBERE OLMAZ"
Prof. Dr. Akşit, "İçki içmek, zina yapmak haram. Evde televizyonu açıp film izliyorsunuz. İzlerken, bir kadınla erkek öpüşüyor ya da içki içiyor. İçinizden, 'ya ne güzel yapıyorlar' diye geçiriyorsunuz. Bu da günah. Allah'ın haram dediği şeye, siz güzel diyorsunuz. İslam ezbere yaşanmaz. Müslümanlık ezbere olmaz. Ahlakı etrafındakilere öğretmek için ilk önce sen uygulayacaksın ve daha sonra etrafındakilerden isteyeceksin" diye konuştu.