TBMM (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Lütfü Bey, bir hata yaptı. Karşısındaki, Genel Başkanı'na hem de kadın olan Genel Başkanı'na ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş. Ahlaksız bir adam da olsa koruma içgüdülerine, sinirlerine hakim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı mazur görecek değiliz." dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım'da hayatını kaybettiğini anımsatarak, Atatürk'ün, her görüşten, her kimlikten, her renkten vatandaşın minnetle, saygıyla, şükranla andığı bir lider olduğunu söyledi.
Türkiye'nin en önemli ihtiyacının birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Akşener, "AK Parti iktidarının aksi yöndeki tüm gayretlerine ve milleti birbiriyle kavga ettirmeye adeta azmetmiş zihniyetine karşı" görevlerinin, milletin her bir ferdinin yüreğinin birlikte atmasını sağlamak olduğunu anlattı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar kavga çıkarmaya çalıştıkça, trolleriyle hakaretler yağdırıp bizi de kendi seviyelerine çekmeye çalıştıkça, havuz medyasının tuzaklarıyla sinir uçlarımızla oynadıkça biz istediklerinin tam tersini yapıp sakin olmaya, akıllı davranmaya mecburuz. Çünkü bizim siyasetimizin merkezinde onlarınki gibi kavga, ayrıştırma ve düşmanlık değil birlik, beraberlik ve kardeşlik vardır. Unutmayalım ki karşımızda bütün değerlerimizi ayaklar altına almış kirli bir zihniyet var. Yüce Allah'ın emirlerinden Peygamber efendimizin sünnetinden, Ali'nin cesaretinden, Ömer'in adaletinden kopmuş bir anlayış var. Ve her kim ki bu değerlerden koparsa yapamayacağı çirkinlik yoktur. Çünkü artık ne Allah'tan korkar ne de kuldan utanır."
Akşener, "Milletimizin ayağına gitmemizden, memleketi karış karış dolaşmamızdan, vatandaşımıza kulak vermemizden, onların derdini bu kürsü de dahil olmak üzere her platformda dile getirmemizden rahatsızlar. Bunu iktidarları için en büyük tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden her tür çirkinliği, her türlü kötülüğü yapacaklar. Ama biz yolumuza devam edeceğiz." şeklinde partili arkadaşlarına uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.
- "Talihsiz olay yaşadık"
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, Bingöl'de bir şehit yakınına yönelik kullandığı ifadelere ilişkin Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçtiğimiz cuma AK Parti'nin, planlı bir provokasyonu sonucunda talihsiz bir olay yaşadık. Malı bulan mağribiler, cuma akşamından beri bu olay üzerinde tepindikçe tepiniyor. Normaldir, elbette yadırgamıyoruz. Rakibinizin milletvekili bir hata yapmışsa siz de elbette bunun üzerine yürüyeceksiniz. Evet, Lütfü Bey, bir hata yaptı. Karşısındaki, Genel Başkanı'na hem de kadın olan Genel Başkanı'na ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş. Ahlaksız bir adam da olsa koruma içgüdülerine, sinirlerine hakim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı mazur görecek değiliz.
Yalnız, benim asıl dikkatimi çeken; bu olay vesilesiyle başta Sayın Erdoğan olmak üzere AK Parti mensuplarının gönüllerindeki şehit, şehit yakını ve hatta kadın hassasiyetini keşfetmeleri oldu. Hatta bu yeni keşfedilmiş hassasiyete kendilerini öyle bir kaptırdılar ki bu mağribilerin başı olan beyefendi, kısa ve orta dönemli bir hafıza kaybı yaşıyor olsa gerek, dün akşam kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda muhalefetten, STK'lere, kim varsa demediğini bırakmadı. Utanmadan işi kendi eliyle rafa kaldırdığı İstanbul Sözleşmesi'ne kadar getirdi. Hatta kantarın topuzunu kaçırıp Lütfü Bey'in kredi borcunu açıklayarak kanunları bile çiğnedi."
Akşener, konuşmasının bir bölümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı AK Parti'li siyasetçilerin açıklamalarından oluşan görüntüleri izletti.
Görüntülerin ardından konuşmasına kaldığı yerden devam eden Akşener, "İşte size, ahlak şövalyesi Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının; şehitlerimize olan saygısı, milletimize olan muhabbeti, kadınlara olan hassasiyeti. Gördüğünüz gibi neresinden tutsanız rezillik, terbiyesizlik, saygısızlık, derin bir kirlilikle karşı karşıyayız." diye konuştu.
- "Bize ahkam kesemez"
Akşener, ellerinde şehitlerin kanı olan teröristleri, devletin televizyonuna çıkarıp konuşturanların, kendilerine şehitler üzerinden ahkam kesemeyeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şehit ailelerine TOKİ'den ev verilsin teklifimizi elinin tersiyle itenler, bize ahkam kesemez. Tam da bu kürsüden şehitlerimizin yakınları konuşurken yayını kestirenler, bize ahkam kesemez. Şehide 'kelle' diyen şuursuzlar, bize ahkam kesemez. Gazi Serdar Öztürk'e, Ergenekon davasında hapis yatıranlar, şehidimizin annesi Pakize anayı yargılayanlar, bize hiç ahkam kesemez. Şehidimizin mezar taşını kıranlar bize ahkam kesemez. Çadır mahkemelerindeki utanmazlığa sessiz kalanların, 'teröristler rahatsız olmasın' diye bayrak indirenlerin, bize edecek tek kelime sözleri, bize verecek tek satır dersleri olamaz. Bu ülkede sürekli kadınlar öldürülürken, kılını kıpırdatmayanların, hele ki 'bir kereden bir şey olmazcılarla', 'O saatte dışarıda ne işi varmışçıların' bizim karşımızda kadınlardan dem vurmaya hakkı olamaz."
- "Lütfü Bey bir hata yaptı"
Akşener, Lütfü Türkkan'ın bir hata yaptığını ancak kendisinin bu hata karşısında olgunluk göstererek, açık yüreklilikle özür dilediğini belirtti.
Türkkan'ın gereğini yaparak, grup başkanvekilliği görevinden istifa ettiğini hatırlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İmam Hatip Lisesi mezunu Erdoğan'a ve arkadaşlarına sormak isterim. İnsanlar hatadan, günahtan münezzeh değildir. Onun için hukukta hatayı anlayıp özür dilediğin zaman başka sonuç ortaya çıkar. Günah işlediğinizde, Allah tövbe kapısını açık tutmuştur. Tövbe ettiğinizde ve o günahı tekrarlamadığınızda sizin için mağfiret kapıları açıktır. İYİ Parti'yi İYİ Parti yapan, yapılan hata değil, hata karşısında gösterilen işte bu olgunluktur. Yüzsüzlüğün ve ikiyüzlülüğün hüküm sürdüğü AK Parti siyasetiyle bizim siyasetimizi ayıran da işte tam olarak budur. Onlar, hatalarında üste çıkmaya çalışır, başkalarını suçlarlar, biz, hatamız olduğunda sorumluluğunu alırız. Onlar, hatalarının üzerinde türlü yalanlarla tüy dikerler, biz hatalarımızı telafi ederiz. İşte tam da o nedenle onlar hatalarında boğulup, tıpış tıpış giderken, biz hatalarımızdan aldığımız derslerle her geçen gün büyüyoruz.
Lütfü Bey'in hatasından siyasi rant kovalayacağına milletin gözünde kaybettiğin itibarı sahte kabadayılık şovlarıyla kazanmaya çalışacağına, şehitlerimiz, şehit ailelerimiz ve milletimiz için yepyeni bir hassasiyet geliştirmişken fırsat bu fırsat gel, atılması gereken bazı adımları hemen at. Mesela; milletimize küfreden Mehmet Cengiz'in aldığı ihaleleri iptal edip küfürden sonra sildiğin vergi borçlarını hemen tahsil et. Dini değerlerimizle dalga geçen Egemen Bağış'ı, atadığın büyükelçi görevinden hemen al. Senin zihniyetindeki birinden istifa etmesini elbette beklemiyorum ama en azından daha önce 'kelle' olarak andığın şehitlerimizin ailelerinden en azından özür dile. Lütfü Bey, bir hata yaptı sorumluluğunu aldı. Bundan sonrası bu özrün karşılığı nedir? Onu anlamaktır. O özrün karşılığının bundan sonraki faslı da hukuktur. Türkkan, suçunu, hatasını kabul etti. Israr etti mi? Hayır. Sayın Erdoğan, madem o kadar hassassın o zaman şimdi sen ve arkadaşların için de aynı sorumluluğu alma vakti. Hesap soran önce kendi hesabını görmeyi bilecek. Ahlaklı olmak bunu gerektirir. Haydi bakalım, madem öyle vakit, muhasebe vakti Sayın Erdoğan."
Kur'an-ı Kerim'de neyin sevap, neyin günah, neyin haram ve helal olduğunun yazdığına işaret eden Akşener, hırsızlık, beytülmale göz dikmek, israf, yalan söylemek, iftira atmak, kula tuzak kurmanın haram olduğunu anımsattı.
Akşener, "Haram-helal hesabı yaparken, bunlar hiç akıllarına gelmiyor. Ama mesele Sayın Erdoğan'ın iktidarını korumak olunca maşallah hepsi birden alim kesiliyor. Ama asıl mesele ne biliyor musunuz? Siyasette böyle tipler çıkabilir. Nitekim AK Parti'de bunlardan çok çıkıyor. Ama asıl mesele en baştakinin sessiz kalması, çıkıp da, 'siz ne yapıyorsunuz? Bu ne rezilliktir?' dememesidir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Şu lakayt tavra bir bakar mısınız?"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, "tek adam" açıklamalarını hatırlatan Akşener, "şirkten bile korkmayan iktidar ve mensuplarının, millet iradesinin ne olduğunu da unuttuğunu" ileri sürdü.
Akşener, "Millet iradesinin tecelligahı, TBMM'nin başındaki kişinin sözlerini duymuşsunuzdur. 'Bir milletin kaderi, bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırılamaz' dediğimiz için bu zat çıktı ve dedi ki 'tek adam diyenlere soruyorum, mesela size kaç adam lazım?' Aynen böyle dedi. Meclis Başkanı böyle dedi. Bu Meclis'in itibarını korumakla mükellef bu şahıs böyle dedi. Ciddiyetsizliğe bakar mısınız? Gazi Meclisimizin gücünün, her gün tırpanlanmasına sessiz kalan başkanının takındığı şu lakayt tavra bir bakar mısınız? Biz diyoruz ki 'hakimiyet milletindir, tek kişinin keyfine bırakılamaz'. O çıkıp, kendince dalga geçiyor. Biz, başkanı olduğu kurumun itibarını savunuyoruz, o çıkıp aklınca espri yapıyor." dedi.
Milletin dertlerine, taleplerine tercüman oldukça seslerini kısmak için türlü çirkinliklerin tezgahlandığını savunan Akşener, her şeye rağmen Türkiye'nin sorunlarını anlatmaya devam edeceklerini belirtti.
- "Maharet, bu duruşu ateşin ortasında sergilemektir"
Bingöl ve Elazığ'da esnafın sorunlarını anlatan Akşener, vatandaşların serzenişlerinin muhatabının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
Bölgede görev yapan korucular ile şehit ve gazilerin sorunlarını aktaran Akşener, "Sayın Erdoğan, kürsülerden vatan demek kolaydır, bayrak demek kolaydır. Maharet, bu duruşu ateşin ortasında sergilemektir. Maharet, ateşin ortasında bu duruşu sergileyenlerin arkasında durabilmektir. Maharet, seçimden seçime değil, işine geldiğinde değil her zaman onların arkasında durabilmektir." ifadesini kullandı.
Partisini kurduğu ilk günden beri sürekli iftiralarla karşılaştığını öne süren Akşener "Kurulduğumuz günden bu yana iktidarın yoğun bir ilgisi ile karşı karşıyayız. İftiranın, çamurun, çirkefin, haddi hesabı yok. Sebebi belli. Sayın Erdoğan'a 'Türkiye'de var olmasını istemediğiniz siyasi parti hangisidir?' diye sorsalar, hiç şüphesiz cevabı İYİ Parti olur. 'Türkiye’de var olmasını istemediğiniz lider kim?' diye sorsalar. Yine hiç şüphesiz cevabı Meral Akşener olur. İşte bu yüzden, bizimle uğraşıp duruyorlar. Ama nafile Sayın Erdoğan. Hiç boşuna uğraşma. İstesen de istemesen de biz buradayız. Tüm engellerinize, tüm tezgahlarınıza rağmen burada olmaya da devam edeceğiz. Bu duruma alışsanız iyi edersiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Akşener, partisine katılan Emekli Tuğgeneral Hakan Yiğittürk ve diğer siyasetçilere parti rozetlerini de taktı.
Bu arada İYİ Parti Grup Başkanvekilliğinden istifa eden Lütfü Türkkan, toplantıya katılmadı.