Suna Vidinli'nin Habertürk'teki Perspektif programında konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, DHKP-C operasyonu ile tutuklu gazeteci, avukat ve komutanlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çelik'in konuşmasından gündeme ilişkin dikkat çeken bazı bölümler:
SÜPER DOKTOR ORGAN MAFYASINA YARDIM ETSE...
Doktor ne yapar? İnsanların sağlıklı olması için, hastalıklardan korunması için hizmet eder. Son derece saygın bir hizmettir. Bir doktor süper bir cerrah olabilir. Ama bu doktor organ mafyasına yardımcı olursa, insanların organlarını çalıp satarsa, bu doktorun üzerine gidildiğinde 'kardeşim niye bu doktorun üzerine gidiyorsunuz?' denebilir mi? Savunma hakkı son derece kutsal bir haktır. Avukatlık mesleği iddia edildiği sürece kimsenin bir diyeceği yoktur. PKK'nın da, KCK'nın da, Ergenekon'un da avukatlığını yapabilir. Ama avukat bizatihi bu suç örgütünün içerisinde yer almışsa, bu bir iddiaysa 'Efendim bu avukattır yargılanamaz' diyemezsiniz.
SARI BASIN KARTI VAR AMA TERÖRE YATAKLIK ETMİŞ
Avukat örgüt mensuplarıyla işbirliği içerisindeyse elbette polis ve yargı yakanıza yapışır. Efendim avukatlığı icra ettirmiyorlar. Barolara el attılar iddiaları doğru değildir. Her meslek erbabı için bu böyle. Gazeteci gazetecilik yaptığı sürece saygın bir iş yapmış olur, herkes ona şapka çıkarır. Sayın Kılıçdaroğlu her gün gidip Türkiye'ye şikayet ediyor. Birinin sarı basın kartı var ama terör örgütüne yardım ve yataklık etmiş, yüz kızartıcı suç işlemiş. Yargıda yakasına yapışıp içeri atmış. Şimdi bunu kalkıp da Avrupa'daki kuruluşlarda ülkenizi gammazlarsanız buna vatanperverlik falan delmez.
ERGENEKON AVUKATLIĞI VE DHKP-C'Yİ SAVUNMAK CHP'YE YAKIŞMIYOR
DHKP/C operasyonunda bazı avukatlar gözaltına alınmıştır. Bir suçları yoksa elbette bırakılacak. Burada şeref ve haysiyet meselesi elbette önemlidir. Ancak sayın Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon'un avukatlığına soyunması, DHPK/C'yi savunmasına CHP'ye yakışmıyor. Sayın Başbakanın ve hepimizin söylediği aslında budur.
BALYOZ ÇOK İNSANIN ANASINI AĞLATACAKTI!
Sayın Başbakanın bu insani yaklaşımını ve esasen Genelkurmay'ın kendisine bağlı bulunduğu bir insan olarak hassasiyeti birileri tarafından şöyle tesfir edilebiliyor. 'Bu insanlar niye içeride?' diye bir yaklaşım sergilenmemelidir. Bu Balyoz planı gerçekleşseydi Türkiye'de birçok insanın anası ağlayacaktı. Birçok insanın canına okunacaktı. Bir adamı öldürmeyi teşebbüs ettiniz ama gerçekleştiremediniz. Mahkemeler bunu adam öldürmeye tam teşebbüs olarak görürler.
'ORTADA BİR ŞEY YOKMUŞ' DENİLMEMESİ GEREKİYOR
Ben Hüseyin Çelik olarak konuşuyorum. 'Kardeşim Balyoz nerede, böyle bir şey mi var?' denilemez. Ergenekon diye bir şey yoksa bu binlerce iddianame nasıl ortaya çıkıyor? Bir bakıyorsunuz Hrant Dink öldürülüyor, Zirve kitabevi basılıyor, rahip Santoro öldürülüyor. Bunların hiçbirisi tesadüfü değil. Bunların hepsi milletin iradesine yönelik yapılmış şeylerdir. Başbakan bana göre büyüklük gösteriyor. Başbakan bu ülkede genelkurmay'ın, polisin, Silivri'deki tutuklunun da başbakanıdır. Başbakanın insani tavrından ortaya çıkarak 'ortada bir şey yokmuş' denilmemesi gerekiyor.
Habertürk