Mesela ben hükümetin nezdinde makbul değilim, iktidar olduğu 2002'den bu yana hükümet beni hiçbir toplantıya çağırmıyor, ulusal veya uluslararası toplantılara beni önerecek olanlar çıkarsa, tepeye bakanlar hemen ismimin üstünü çiziyorlar." diyor Zaman yazarı Ali Bulaç...
Yani o da yasaklı yazarlar arasında yerini almış hatta sadece bir kere, İstanbul'da yapılan Medeniyetler İttifakı sempozyumunda bir iki cümle söylemek istemiş, ama bizim gibi hükümetin resmî görüşü dışında düşünen ve eleştirel bakanlar cezalı olduğu için ona da layık görülmemiş....
- (...) Pekiyi, akreditasyon resmî kurumların kullanabileceği bir hak, bir yetki midir? Hayır. Adaletsizliğe, intikamcılığa ve ayrımcılığa yol açar. Ne asker-sivil bürokrat, ne başbakan ve bakanlar yönettikleri kurumların mutlak maliki değildirler; muhalif gazetecilerin haber ve bilgi alma haklarını kısıtlayamazlar. Adaletli davranmak zorundadırlar, duygularını işlerine karıştıramazlar. Kin tutan yönetici adil olma vasfını koruyamaz.