"Parçalardan kolaj yapma zamanı geldi çattı gene. Sentetik kübizm akımını deniyoruz bu sefer. Amacımız, köşesindeki yansımayı parçalayıp yeniden birleştirerek Ahmet Altan'ın self-imajını ortaya çıkarmak. Kendisi hakkında nasıl bir iç-resme sahip?"
Bu biraz karışık cümleler, Radikal yazarı ve Başbakan Erdoğan'ın eski basın sözcüsü Akif Beki'ye ait.
Beki, Başbakan Erdoğan ile köşesinden polemiğe giren Ahmet Altan'ın yazısını ve Taraf'ın bir haberini uzun alıntılar ile analiz etmeye çalışıyor.
"Mümkün mertebe yorum katmaktan kaçındığımı da belirtmeliyim." diyen Beki aslında Başbakan Erdoğan'a Ahmet Altan'ın söylediği cümleleri tersyüz ederek Ahmet Altan'a söylüyor yazısında.
FAZLACA ALINGAN BİR KİŞİLİĞİN YANSIMASI MI?
Ahmet Altan'ın "Sen adımı vermeden bana 'mürebbiye' diyeceksin, 'despot' diyeceksin, utanmadan ailemi kavgaya karıştıracaksın, ben cevap verince de 'Bana hakaret ediyorlar' diye mahkemeye koşacaksın..." cümlelerini alıntıladıktan sonra şunları yazdı:
"Bu satırlar, fazlaca alıngan bir kişiliğin yansıması mıdır? Biraz da söylemeye alışık ama duymaya tahammülsüz mü acaba? Karşısındaki, tarifle vermek istediği şekle girmeyince hırslanan heykeltıraş mizacına sahip olabilir mi?"
O HADİSİ AHMET ALTAN İÇİN YAZDI
Beki'nin "En iyisi kendi hali için son sözü Ahmet Altan söylesin. Hz. Muhammet'e atfen: "Utanman yoksa dilediğini yapabilirsin." diyerek sonlandırdığı yazsının tamamını buradan okuyabilirsiniz.