Akdağ, ''14 Mart Tıp Bayramı'' dolayısıyla Pendik Green Park Otel'de düzenlenen ''Yılın Doktoru'' ödül töreninde yaptığı konuşmada, kutsal olan insana hizmeti hayatının gayesi edinmiş meslektaşlarının Tıp Bayramını kutladı.
Sağlık çalışanı olmanın, hekimliğin, büyük ölçüde gönül insanı olmayı gerektirdiğini kaydeden Akdağ, ''Çok emek sarf ediyoruz, sağlık çalışanı olmak için, doktor olmak için ömrümüzü veriyoruz. Bir sanat sahibi oluyoruz. Doktorluk sadece bir bilim değil, sanat. Hem bilgi, maharet tarafı var hem de yüksek bir analiz kabiliyeti istiyor. Bana göre bunların hepsinden önemlisi gönül insanı olmayı gerektiriyor'' dedi.
Akdağ, tüm zor şartlara rağmen bu işe gönül, emek veren meslektaşlarına Türk halkı adına teşekkürlerini sundu.
Hükümet olarak Başbakan'ın talimatlarıyla çok önemli bir dönüşüm politikası programı belirlediklerini kaydeden Akdağ, bir strateji ortaya koyduklarını, çok çalıştıklarını anlattı.
Akdağ, bu politikayı adım adım bu noktaya kadar getirdiklerini ifade ederek, ''Türkiye'de insanımıza sağlık açısından hizmet etmenin yollarını açtık adeta. Sağlık çalışanları, doktorlar bu yaptığımız işin insanlar için ne kadar önemli olduğuna inanmasalardı, biz bunu başaramazdık. Onun için Sağlıkta Dönüşüm Programının gerçek başarı sahibi sizlersiniz'' diye konuştu.
Sağlığın sadece cebinde parası olanın hakkı olduğu bir ülkeye sosyal bir devlet denemeyeceğini, 8 yıldır yapılan çalışmaların üstüne oturduğu mantığın bu olduğunu dile getiren Akdağ, şunları söyledi:
''Türkiye'de herkese sağlık hizmetini sunmak için sağlık sistemini değiştirdik. Ama önemli bir sıkıntıyı yaşadık bu süreçte ve yaşıyoruz. Bir müddet daha hep birlikte göğüsleyeceğiz. Türkiye'de sağlık çalışanı ve doktor sayısı yetersiz. Peki bunun aksini iddia edenler yok mu? Var. Türkiye, Dünya Sağlık Örgütünün Avrupa bölgesindedir. 53 ülkenin içindeyiz bu bölgede. Sadece Avrupalı ülkeler değil, aynı zamanda bizim doğumuzdaki bazı ülkeler de var bunların içerisinde. Yani Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan... Bu 53 ülke içinde hekim sayısı nüfusuna göre en az olan ülkelerden biri biziz.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesinde her 100 bin kişiye 330-350 doktor düşerken, Türkiye'de 150 doktor düşüyor. Dikkat edin nüfusa göre düşündüğünüz zaman yarısından daha az. Bu bölgede her 100 bin kişiye 700 hemşire düşerken, Türkiye'de ebelerle birlikte 170 hemşire ve ebe düşüyor. Bu bizim üstümüzdeki yükü çok artırdı. Şu anda da bu yük çok yüksek. Aile hekimliği kuruyoruz, sistemimizi rehabilite ediyoruz, her hekimimizin hastalarına ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz, koruyucu hizmetleri geliştiriyoruz, ama ne yaparsanız yapın sonuçta sağlık hizmetine ihtiyaç duyan insanla hemşire ve hekimi karşı karşıya getirmek zorundasınız.''
-''YILLARCA HEKİM SAYISININ ARTIRILMASININ ÖNÜNE GEÇİLDİ''-
Akdağ, hekimlerin her gün karşılarına çok sayıda hasta geldiğini ve bu yükü nasıl kaldıracaklarını düşündüklerini belirterek, ''Yıllarca bize büyük bir haksızlık yapıldı. Yıllarca bu ülkede sağlık çalışanı sayısının, hekim sayısının artırılmasının önüne geçildi. Ama şimdi bu eğilimi, bu gidişatı tersine çevirmek için çalışıyoruz. Yükümüz ancak o zaman azalacak. Ancak gerçek anlamda istediğimiz hizmeti biz 2023 vizyonuyla Türkiye'de sayımızı artırdıktan sonra vereceğiz'' dedi.
Bugün Türkiye'de kişi başına yılda 600 dolar civarında sağlık harcaması yapıldığını kaydeden Akdağ, ABD'de ise kişi başına yılda sağlığa 2008 rakamlarıyla 7 bin 250 dolar para harcandığını söyledi.
Bu 600 dolarla dünyanın en iyi sağlık hizmeti alınan ülkelerinden biri haline gelmede sağlık çalışanlarının payının büyük olduğunu vurgulayan Akdağ, ''Bugün Yedisu'daki, Yüksekova'daki, İstanbul'daki, Edirne'deki, Antalya'daki kardeşimiz de sağlık hizmeti alabiliyor. İster zengin ister fukara olsun, ister kentte isterse köyde yaşasın. Bu önemli bir merhaledir. Sağlık herkesin hakkı. Sağlık sadece cebinde parası olanın hakkı olamaz'' diye konuştu.
Bugün Türkiye'de koruyucu hizmetlerin en üst seviyede verildiğini aktaran Akdağ, Aile Hekimliği ile bu konunun zirve noktasına çıktığını belirtti.
Akdağ, Türkiye'nin 11 antijenle dünya ülkeleri içerisinde en geniş aşı kapsamına ulaşmış ülkelerden biri olduğunu belirterek, ''Bunu tamamen ücretsiz veriyoruz. Dünyanın en iyi aşılarını çocuklarımızın yüzde 96'sına ulaştırıyoruz'' dedi.
Vatandaşın ister metropol kentlerde isterse kırsal kesimde yaşasın, istediği her yerde ''112'' hizmetinden yararlanabildiğini vurgulayan Akdağ, ''Ambulans sisteminde 350 bin kişi taşınıyordu, bugün 2 milyon kişi taşıyoruz'' diye konuştu.
-''HEKİM EMEKLİ OLDUĞUNDA İYİ MAAŞ ALAMIYOR''-
İnsanların artık hekime ulaşabildiğini, gelecek 5 yılda da sağlık sistemine çok şey katacaklarını anlatan Akdağ, şöyle devam etti:
''Bu çileli ve zor mesleğiniz, benim ve bakanlığımızda çalışan tüm arkadaşlarımızın gözünde saygın ve kutsal bir meslektir. Çalışma şartlarınızı iyileştirmek, hastalarınıza hizmet verirken ortamınızı mükemmelleştirmek için bundan böyle de en güzelini yapmaya devam edeceğiz. Ne eksik varsa onu yapacağız. Türkiye'de sağlık sisteminin altyapısı, yaptıklarımızla beraber önümüzdeki 5 yılda en gelişmiş ülkelerin altyapısından daha üstün hale gelecek.
Sağlık çalışanlarıyla ilgili çok arzu ettiğim ama bugüne kadar başaramadığım bir şey var. Bunu da Tıp Bayramında söylemem lazım. Tüm bu ücretlerle ilgili hususlar vesairelerde çok yol aldık. Ama bunun emekliliğe yansıması konusunda çok yol alabilmiş değiliz. Bugün Türkiye'de adalet mensupları, hakimler, savcılar emekli olduğunda iyi bir emekli maaşı alır, ama bir hekim emekli olduğunda o kadar iyi bir maaş alamaz. Bu konu şu ana kadar kamu yönetiminde benim Sağlık Bakanı olarak başaramadığım bir şeydir. Ama bugüne kadar çok ciddi iyileştirmeler yaptık ve devam edeceğiz.''
Akdağ, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete asla razı olmadıklarını ve bununla mücadeleye devam edeceklerini kaydederek, sağlık kuruluşlarında güvenlik denetimlerini artırmayı sürdüreceklerini, hekimle vatandaş arasındaki sevgi ilişkisini kuvvetlendirmek için ciddi kampanyalar düzenleyeceklerini söyledi.
Recep Akdağ, kurdukları ''Sağlıkta Buluşma Noktası'' adlı internet sitesinin sağlık çalışanlarının sesi olacağını sözlerine ekledi.
İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu da tüm hekim ve sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutladı.
-ÖDÜL TÖRENİ-
Törende, uzun yıllar sağlığa hizmet veren Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Prof. Dr. Kemal Önen, Prof. Dr. Saffet Solak, Prof. Dr. Süleyman Oğuz Kayaalp, Prof. Dr. Edip Zeki Korkusuz ve Prof. Dr. Ahmet Sonel'e, Bakan Akdağ tarafından''Üstün Hizmet Ödülleri'' verildi.
Her ili temsil etmek üzere, görev yaptığı bölgede üstün gayretle çalışan 81 ilden seçilmiş 81 doktora ''Yılın Doktoru'' ödülleri, medyada sağlık konusunu en iyi şekilde işleyerek destek veren medya mensuplarına da ''Altın Steteskop Medya Ödülleri'' sunuldu.
Ayrıca Sudan, Suriye, Almanya, ABD, Pakistan ve Afganistan'daki Türk doktorlarla uydu aracılığıyla canlı bağlantı kurularak, Tıp Bayramları kutlandı.