SAKARYA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sözde cumhurbaşkanı" ifadesine ilişkin, "Cumhurbaşkanımıza, 'sözde cumhurbaşkanı' demek; milli iradeyi tanımamaktır, milletin oylarını kabul etmemektir, milletin iradesinin dışında bir irade tanımaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı bağlantıyla katıldığı AK Parti Sakarya İl Başkanlığı 7. Olağan Kongresi, Serdivan Spor Salonu'nda gerçekleştirildi.
Kongrede konuşan Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla geçen 2020 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 73 büyük açılış gerçekleştirdiğini söyledi.
Dünyanın hiçbir yerinde devlet faaliyetinin aksamadan bu kadar işlediği bir ülke olmadığına işaret eden Çelik, "Kovid-19 süreci boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin uçaklarının dünyanın her bölgesine yardım götürmek için havalandığını gördünüz. Zor zamanda kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken dünyada yardıma ihtiyacı olan herkese yetiştik. Peki şöyle bir tablo hiç gördünüz mü? Türkiye Cumhuriyeti uçağı Avrupa ülkelerinden doğuya kadar her tarafa yetişirken, büyük ülkelerin, G-20 üyesi ülkelerin uçaklarının dünyada dolaştığını ve başkalarına yardım götürdüğünü duydunuz mu? Duymadınız. Dünya, tek bir ülkenin sesini duydu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uçağı dünyanın her yerine yetişti, ihtiyacı olan herkese yardım götürdü." diye konuştu.
- "Erdoğan düşmanlığı gözlerini bürümüş"
Çelik, başörtüsü ve kılık kıyafet tartışmalarına değinerek, şöyle devam etti:
"2021 yılına girerken birisi çıkıp 'İktidara gelirsek yine kadınların kılık kıyafetlerini yasaklayacağız. Yine bu ülkedeki başörtülü kadınları okullara sokmayacağız.' dedi. Halbuki cumhuriyetin ideali; kadını okutmaktır. Kılık kıyafeti ne olursa olsun kadını okutmak, güçlü kılmak ve kamusal alanda aktif hale getirmektir ama hala kadınlar arasında ayrımcılık yaparak kadınları kılık kıyafetlerinden dolayı bölmeye çalışanların vesayetinin pusuda beklediğini gördük. Ötekisi çıktı, 'Erdoğan'ı götürmek için Türkiye'de çok büyük felaketler olması lazım, Türkiye'nin çok büyük felaketlerle karşı karşıya kalması lazım.' dedi. Erdoğan düşmanlığı gözlerini öyle bürümüş ki Avrupa'daki faşistlerin, Türk düşmanlarının, İslam düşmanlarının, Türkiye düşmanlarının diliyle Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlar.
Biz Avrupa'daki faşist ve Nazilerin Cumhurbaşkanımıza saldırmasından onur ve gurur duyuyoruz çünkü bu faşistler insanlık, Türkiye ve İslam düşmanıdır. Niye Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlar? Emin olun, Cumhurbaşkanımız onların kafasındaki projelerden birine olumlu baksa, göz kırpsa onu manşetlerden indirmezler ama milletiyle mazlum halklarla beraber yürüdüğü için Avrupa'daki faşistlerin, Nazilerin hedefi haline geldi."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sözde cumhurbaşkanı" ifadesine de tepki gösteren Çelik, bu sözün ilk defa 27 Nisan 2007'de e-muhtıra öncesinde kullanıldığına dikkati çekti.
Çelik, muhtıra verilen bir cumhuriyet hükümetinin ilk kez bunu kabul etmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu, cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Niye? AK Parti'ye, hükümetimize kimse muhtıra veremez. Biz talimatı milletten alırız ancak milletin talimatıyla iş yaparız, durabiliriz. Muhtıra dönemleri Türkiye'de kapandı. Bu muhtıra siyasetinin CHP tarafından nasıl devam ettirildiğini, Cumhur İttifakı'na saldıranların niye saldırdığını iyi görelim, onun için Cumhur İttifakı'nı neden güçlü ve diri tutmamız gerektiğini iyi anlayalım. Çıktı, 'özde ve sözde Cumhurbaşkanı' dedi. Cumhurbaşkanımıza, 'sözde cumhurbaşkanı' demek, milli iradeyi tanımamaktır, milletin oylarını kabul etmemektir, milletin iradesinin dışında bir irade tanımaktır. Onun için 27 Nisan 2007'de verilen o muhtırayı nasıl ters düz ettiysek bugün de Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' diyerek 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesiyle mücadele edenlere karşı aynı mücadeleyi sürdüreceğiz."
- "Azerbaycan'da 30 yıldır işgalden kurtarılamayan topraklar Türkiye sayesinde kurtarıldı"
Türkiye'nin Ermenistan karşısında Azerbaycanlıların yanında olduğunu ifade eden Çelik, "Askerimiz, diğer kurumlarımız Azerbaycanlı kardeşlerimizin yardımına gitti. Sonuçta ne oldu? 30 yıldır işgalden kurtarılamayan topraklar Türkiye Cumhuriyeti sayesinde işgalden kurtarıldı. Bu sizlerin verdiği destek sayesinde gerçekleşmiştir." dedi.
Türkiye'nin fiziki ve siyasi sınırları korumakta kararlı olduğunun altını çizen Çelik, "Ama unutmayalım, biz sadece fiziki ve siyasi sınırlarımızdan ibaret bir ülke değiliz. Aynı zamanda manevi sınırları çok büyük olan bir ülkeyiz. Dünyada nerede bir şehitliğimiz varsa orası bizim manevi sınırımızdır. Manevi coğrafyamızda hak, hürriyet, istiklal isteyenler, hakkı alınmış mazlumlar ellerinde kendi bayraklarının yanı sıra tek bir milletin bayrağını taşıyorlar, o da bizim şanlı bayrağımız çünkü bizim bayrağımız, güçlü ve kudretli Türkiye sayesinde hakkın, adaletin, mazlumun yanına koşmanın sembolü haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarına da değinen Çelik, "Yani neymiş? Siyasiler kusurlu olduğu için ihtilal gerçekleşiyormuş. Hala bu kafaların diri olduğu, bu kadar ilkel, milli irade karşıtı bir düşüncenin diri olduğu ortamlarda birilerinin pusuda beklediğini unutmayalım. Demokrasi mücadelesi zor bir mücadeledir. Bu millet, dünya demokrasi tarihini temize çekmiştir. 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe teşebbüsü bu aziz milletin iradesine çarpmış ve paramparça olmuştur. Biz darbecilere kaptırmadığımız iradeyi, darbe heveslilerine asla kaptırmayız. Onlara asla geçit vermeyiz." değerlendirmesinde bulundu.