Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan bugünkü köşe yazısında bu sorunun cevabını verdi. 'Elma ile armutu kıyaslamayın' diyen Akdoğan kriterin son genel seçim olmadığını ifade ederek adeta oylaın düşebileceğinin sinyalini verdi.
İşte Yalçın Akdoğan'ın Star gazetesindeki yazısı
AK Parti'ye karşı her seçimden önce bir‘statüko blok'u oluşturulur. Bu blok, çok farklı eğilimleri bir araya getirerek AK Parti karşıtlığı üzerinden bir siyaset mühendisliğine soyunur. Bugüne kadar defalarca gördüğümüz bu durum, mahalli seçimler öncesinde de hissediliyor. ‘AK Parti'den kurtulmak' başlığı altında şekillenen kampanyaların yerel seçimde doğrudan bir etki yapamayacağı bilindiğinden öncelikli amaç, AK Parti'yi sendeletmek ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmek... Bugüne kadar olduğu gibi şimdi de bu oyunun tutma şansı yok. Bir kere millet bu tür şer ittifakları artık yakından tanıyor. Çok farklı eğilimlerin yaptığı hedef birlikteliği öncelikle kendi kitlelerinde bir sarsıntı ve sorgulama meydana getiriyor.
Mahalli idare seçimleriyle milletvekili seçimlerinin apayrı dinamiklere dayandığı malum. Yerel seçimin Türkiye oyu diye bir oy yok, daha doğrusu var ama bir anlamı yok... Her ilin ve ilçenin kendi oyları var. Şimdi birileri AK Parti'nin en son milletvekili seçiminde aldığıyüzde 50'yi başarı çıtası olarak gösterip, bir puanlık bir oynamayı bile büyük bir başarısızlık gibi takdim etme yoluna gidecekler. Oysa başarı ölçütü en son milletvekili oyunu geçmek değildir. Elma ile armutu kıyaslamak ne kadar yanlışsa iki farklı seçimi kıyaslamak da o kadar yanlıştır. AK Parti son yerel seçimlerde yüzde 38 oy almıştır. Bu durum partide bir çöküntü falan meydana getirmemiş, aksine milletvekili seçiminde daha büyük bir toparlanmaya ve daha büyük bir sıçramaya sebep olmuştur. AK Parti yüzde 38'e rağmen belediyelerin büyük bir kısmını almayı başarmıştır. Eğer bir kıyaslama olacaksa bununu iki ölçütü olabilir. Birincisi 2009 yerel seçimlerindeki toplam yüzde, ikincisi alınan belediye sayısı...
Bu seçimde de AK Parti'nin belediyelerin büyük bir kısmını kazanacağından şüphe yok, oy yüzdesi de 2009'u kesinlikle geçecektir. Özellikle mevcut ve yeni büyükşehir belediyelerinin büyük bir kısmını AK Parti alacaktır. AK Parti'nin alamadığı büyükşehirlerde yakalayacağı oy artışı da Türkiye ortalamasını yükseltecektir.
Muhalefetin, belediyecilik konusunda AK Parti'yle yarışamadığını biliyoruz. Kampanyalarda ne bir vizyon ortaya koyabiliyorlar, ne ciddi bir proje açıklayabiliyorlar. Bununla birlikte muhalefet partilerinin kampanyayı yerel konular, adaylar ve şehir üzerinden değil de genel siyaset üzerinden yapmaya kalkması da kendisi açısından daha büyük bir kayıp olur. Klasik siyasi kutuplaşma konusunda genel siyasi tablonun ne olduğu biliniyor.INTERNETHABER