Yaşanan vahşet karşısında uluslararası kurumların yetersizliğini, devletlerin bir tedbir alamayışlarını insanlık olarak üzüntüyle izlediklerini aktaran Kabaktepe, "Bir kez daha Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler kürsüsünden haykırdığı 'Daha adil bir dünya mümkün', 'Dünya 5'ten büyüktür' gerçeğinin, uluslararası kurumların tavrından sonra güneşin aydınlatması gibi ortaya çıktığı görülüyor. Tüm insanlığı, bu kurumlarda temsilen bulunan tüm devletleri bu ilkelere sarılarak, dünyanın adaleti için daha adil bir dünya için çalışmaya davet ediyoruz." dedi.
İsrail'in yaptıklarının Nazi Almanyasının yaptıklarını geçtiğini ifade eden Kabaktepe, Netanyahu ve diğer siyonist yöneticilerin durdurulması ve yargılanması gerektiğini söyledi.
Türkiye olarak her zaman Filistin halkının haklı davasına sahip çıktıklarını, bundan sonrada İsrail zulmünün karşısında olmayı sürdüreceklerini belirten Kabaktepe, "Hiç kimse sesimizi kısamayacak. Soluğumuzu da kısamayacak. Nazi zulmünün 21. yüzyılda temsilcisi olan siyonist İsrail devletinin bu zulmüne karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da en güçlü desteği sürdüreceğiz." diye konuştu.
İnsanlığın harekete geçerek bu zulme dur deme vaktinin geldiğini, hep beraber bunu gerçekleştirmek zorunda olduklarını vurgulayan Kabaktepe, "Biz İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye başlattığı soykırım hareketinin o günlerden itibaren durdurulmazsa bölgeye yayılabileceğini, bunun dünyayı çok kötü bir sürece götürebileceğini ifade etmiştik. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu ifade etmişlerdi. Aradan bir yıl geçti, gördük. Artık Lübnan işgal ediliyor, İran'la savaşa girilme hesapları yapılıyor ve İsrail kapalı ve açık açıklamalarında da vadedilmiş toprak hikayesiyle ve masalıyla ve bu sapkın inançlarıyla Türkiye'ye dönük de birtakım emelleri olduklarını iddia ediyorlar, ima ediyorlar. Biz bölgemizde savaşın sona ermesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 81 ilinde ve dünyanın büyük kentlerinde İsrail'in soykırımına tepki gösteren yürüyüşlerin yapıldığına dikkati çeken Kabaktepe, "Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bu dönemlerde hakikaten iri olmak, diri olmak, kardeş olmak ve hep beraber Türkiye olma noktasındaki mottomuzu yeniden dillendirme vaktidir. Çünkü bölgemizi ateş çemberine ve savaş alanına çevirmek isteyen siyonist İsrail rejimine karşı en büyük duruşumuz birliğimizdir, en büyük gücümüz dirliğimizdir, en büyük imkanımız kardeş olmamızdır ve en büyük cevabımız hep birlikte Türkiye olmamızdır. Bunu gerçekleştiren milletimize, 85 milyon halkımıza teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.