Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, annesinin cenaze namazında helallik istenirken gözyaşlarını tutamaması son günlerin en çok konuşulan görüntüsü oldu.
Erdoğan'ın gözyaşlarını köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan 'Bir sahicilik abidesi Tayyip Erdoğan' başlığıyla Erdoğan'ın samimiyetine ve sahiciliğine işaret etti.
İşte o yazı
GÖRÜNTÜLERE dikkatle baktım:
Önce dudakları titredi, ardından gözünden dökülecek yaşları bastırmaya çalıştı ve en sonunda gözyaşlarına hâkim olamadı.
Ağlamak istemiyordu, fakat kendisini tutamamıştı.
Gram numarası yoktu yani.
Süper samimi idi...
Müthiş sahici idi...
SAMİMİYET VE SAHİCİLİK ÇOK MÜHİMDİR
"Samimi" ve "sahici" deyip geçilmesin.
Samimiyet ve sahicilik çok mühimdir.
Yeryüzünün en doğru politikalarını bile samimiyetten ve sahicilikten uzak bir tutumla savunduğunuzda ilgi görmeyebilirsiniz.
Buna karşılık...
Çok yanlış bulunabilecek politikaları bile, samimiyet ve sahicilik içinde savunduğunuzda büyük bir etki alanı oluşturabilirsiniz.
Tayyip Erdoğan işte bunu başarabiliyor.
MİTİNGTE ÇİFTÇİ AZARLARKEN DE..
O sahici bir adam...
Samimi bir insan...
Miting meydanında çiftçi azarlarken de sahici, köşe yazarlarına had bildirirken de sahici, İsrail'e meydan okurken de sahici, çocukları severken de sahici, yoksul sofralarında bağdaş kurarken de sahici...
Artistlik yapmıyor, dikkat çekmeye çalışmıyor, numara çevirmiyor.
Söylediği her kelimeye önce kendisi inanıyor.
İnanmadığı şeyleri söylemiyor.
Pardon "söylemiyor" değil, söyleyemiyor.
ERDOĞAN'IN HEP KAZANMASININ ARDINDA..
Eğer vitrindeyseniz.
Eğer kamu önündeyseniz.
Eğer söz söylüyorsanız...
Sahiciliğiniz ve samimiyetiniz de, sahteliğiniz ve samimiyetsizliğiniz de "çarpan etkisi" yaparak halka ulaşır.
Erdoğan'ın hep kazanmasının, rakiplerinin hep kaybetmesinin ardında işte bu "çarpan etkisi"nin rolü vardır.