Ahmet Altan bugünkü yazısında da "Cumhuriyet temellerinden yıkılsın" teziyle karşımıza çıkıyor...
Tartışılacak bir iddiası var...
Cumhuriyetin temelleri yıkılsın...
Çünkü temeller yanlış diyor...
Dahası da var...
27 Nisan'ı hiç unutmadınız, 17 Şubat'ı da unutmayın diyor...
Yargının da asker ile aynı kaderi paylaşacağını söylüyor...
İşte yazısındaki o bölümler;
"Cumhuriyet'in temelleri" sarsılıyor.
Sarsılması da gerekiyor.
Çünkü bu cumhuriyet yanlış temeller üzerine bina edildi.
Atatürk, "Cumhuriyet'in" kuruluşunda "tek adam" olmaya karar verdiğinde bu "tek adamlığa" karşı çıkanların tümü siyaset dışı bırakıldı.
(...) "Tek adam" rejimi ancak ordunun desteğiyle mümkündür.
Onun için temelin ortasına "ordu" yerleştirildi.
(...)Bu yapıyı koruyabilmek için "temel" de "yargı" zırhının içine alındı.
KUTSAL YARGI KARPUZ GİBİ YARILDI
Bugün "kutsal" yargının karpuz gibi ortasından yarılmasının nedeni bu.
Yüksek yargının bir bölümü, "orduya dokunulacağını" görünce "yetkilerine, hukuka, yasaya" pek aldırmadan telaşla harekete geçti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında telaşa kapılan ordunun verdiği "27 Nisan" muhtırası ordu için nasıl sonuç verdiyse, telaşa kapılan yüksek yargının "17 Şubat'ta" yaptığı bu çıkış da aynı sonucu verecek, yargının açıkça sorgulanmasına ve yerinin yeniden belirlenmesine yol açacak.
Cumhuriyet'in "temelleri" yıkılacak.
Ve, çağdaş, modern, demokratik, yeni bir "cumhuriyetin" temelleri atılacak.
27 Nisan'ı unutmadınız, 17 Şubat'ı da hiç unutmayın.
"Cumhurun söz sahibi" olduğu yeni bir cumhuriyetin "başlangıç" tarihlerinden biri olarak kayıtlara geçecek çünkü.