İçişleri Bakanlığı Şubat ayında çıkardığı kararnameyle içinde Mardin İl Emniyet Müdürü Derviş Karar ile Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın da bulunduğu bir çok emniyetçinin görev yerlerini değiştirdi. İki emniyet müdürü de idarenin işlemine karşı yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusu yaptı.
Takdir yetkisi kullanıldı
İçişleri Bakanlığı idare mahkemesine gönderdiği savunmada atamanın görev değişikliği olduğunu belirterek, “Davacı, görev ünvanı dışında bir görev ile görevlendirilmedi. Davacı İl Emniyet Müdürlüğü kadrosuna atanırken nasıl takdir yetkisi kullanıldıysa, bu görevden alınırken de aynı şekilde takdir yetkisi kullanıldı” dedi. Kararlardaki sorunlu üslup ile Tekirdağ ve Mardin İdare mahkemesinin verdiği kararlardaki birbirinin aynı ve sorunlu üslup da dikkat çekti. Kararda, “İşlemin sebebine dayanak gösterilen olay ve nedenlerin gerçeği yansıtmadığı, İşlemin tesisi için yeterli olmadığı, takdir yetkisinin kamu yararına aykırı” olduğu gibi ifadeler yer aldı.
Hükümet gibi davrandı
İdare mahkemelerince verilen yürütmeyi durdurma kararlarında başvurucunun eşdeğer bir göreve atanması istenir. Ancak bu iki kararda da başvurucuların tekrar eski görevlerine getirilmeleri, atandıkları görevlerde bir ihtiyaç olmadığı belirtilerek, yerlerine atanan kişilerin uğrayacağı mağduriyet ise hiç hesaba katılmadı. Bu konuda şu ifadeler dikkat çekti: “Davacının anılan görevde başarısızlığına veya başmüfettişlik kadrosuna atanmasına ilişkin bir ihtiyaca dair somut birlemede bulunulmaksızın görevden alınmasına, başmüfettişlik kadrosuna ve yerine Mehmet Şahin’in atanmasına ilişkin işlemlerde kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
Tek merkezden mi yazıldı
Tekirdağ ve Mardin İdare Mahkemeleri, görevden alınan il emniyet müdürleriyle ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararlarında adeta bir skandala imza attı. İki farklı başvuru için Türkiye’nin farklı uçlarında yer alan iki mahkemenin (Mardin-Tekirdağ) verdiği kararlardaki ifadelerin neredeyse tamamının aynı olması dikkat çekti. Hukuku ayaklar altına alan bu durum kararlar tek merkezden mi veriliyor sorusunu akla getirdi.
Başka bir yerde mi yazıldı
Adalet Bakanı Bozdağ, Mardin ile Tekirdağ İdare Mahkemeleri’nin ‘paralel kararlarına’ tepki gösterdi. Bozdağ, önce KON TV’de ardından Hukuk ve Değişim Derneği’nin iftarında açıklamalar yaptı.
İSİM VE TARİH HARİÇ AYNI
İdari yargı ile ilgili iki tane karar var. İki ayrı ilin kararı. İsim ve yerler hariç kararların cümleleri dahi aynı. Bana göre ikisi de hukukun ayaklar altı alındığı kararlar. Nasıl oluyor da en batıdaki idare mahkemenin kararıyla en doğudaki idari mahkemenin kararının gerekçeleri isim ve tarihler hariç noktası virgülü değişmeden aynı oluyor? Ankara’dan mı yazılıyor bu kararlar, başka yerlerde mi yazılıyor? Eğer mahkemesinde yazılıyorsa bu karar aynilik asla olamaz.
ZEKERİYA ÖZ
Attığı tweetlere baktığımızda içinde kin ve öfke birikmiş ve bunu frenleyemeyen bir durumda. Bolu’da savcı olabilir ama Cumhuriyetin savcısı olma vasfını yitirdiğine inanıyorum. Bu noktada HSYK’nın görevini yapması lazım.
SERDAR COŞKUN
(Paralel yapıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcı) Gizli bir soruşturma var. Ama bakıyorsunuz o soruşturmayla ilgili paralel yapının bir takım servisleri var. Arkasından HSYK inceleme başlatıyor. HSYK bir tehdit mercii değildir. HSKY’nın böyle bir inceleme başlatmasını savcı bakımından tehdittir.
GÜLEN’İN HAKİMLERİ
Türkiye yargısına karşı insanlarda endişe başladı. Paralel hakimler ve savcılar, Fethullah Gülen’in hakimleri, savcıları gibi. Yargımıza en büyük kötülük budur.
MAHKEME FARKLI İFADELER AYNI