BRÜKSEL (AA) - ABD'de Donald Trump ile Joe Biden arasındaki başkanlık seçimi dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Atlantik'in diğer tarafındaki Avrupa'da da yakından takip ediliyor.
Avrupa ülkelerinde seçimle ilgili genel olarak sessizlik hakim. Avrupa Birliği (AB) yönetimi, ilke gereği herhangi bir ülkedeki seçimle ilgili yorum yapmadıklarını belirterek sessizliğini koruyor. AB, seçim sürecinin bitmesini ve açıklanacak sonucu bekliyor.
Ancak beklerken AB yöneticilerinden sosyal medyada mesajlar da geldi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, seçim günü paylaştığı mesajda "Öngörülemez bir gece olacak. ABD halkı gelecek 4 yılda hangi yolda gideceklerini belirleyecek. Transatlantik bağımızı yansıtmak ve AB'nin ABD ile paylaştığı değerleri yansıtmak için önemli bir an." ifadesini kullandı.
AB'nin dış politikasının başındaki Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise seçimin ertesi sabah paylaştığı mesajında "Amerikan halkı sözünü söyledi. Seçim sonucunu beklerken AB, ortak değerler ve tarih temelinde güçlü bir transatlantik ortaklığın inşasını sürdürmeye hazırdır." değerlendirmesini yaptı.
- Slovenya'dan Trump'a "tebrik"
Avrupalı liderlerden seçim sonucuna dair açıklama yapan ilk kişi ise Slovenya Başbakanı Janez Jansa oldu.
Jansa, Twitter'da "seçim sonucunun belli" olduğunu belirterek, "Amerikan halkının Donald Trump ve Mike Pence'i 4 yıl için bir kez daha seçtiği çok açık." ifadesine yer verdi.
Jansa, seçim sonucu nedeniyle Cumhuriyetçi Parti'yi de kutladı.
- ABD-AB ticareti etkilenecek
Trump ile Biden arasındaki yarışı kimin kazanacağı ABD-Avrupa arasındaki ilişkilerin alacağı şekil bakımından önem taşıyor. İki adayın Avrupa'ya yönelik politikalarında belirgin farklar bulunuyor.
Örneğin, Trump İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecini desteklemiş, Biden ise karşı çıkmıştı. Biden, "İngiltere'nin AB'nin bir parçası olmaması ABD çıkarlarına zarar verir." demişti.
Kimin başkan olacağı belli olduktan sonra ABD ile İngiltere arasında bir ticaret anlaşması yapılması gerekiyor. Daha önce AB üyesi olarak AB kurallarıyla ABD ticaretini yürüten İngiltere'nin 20 Ocak'taki yeni ABD başkanlık döneminden sonra yeni yönetimle bir anlaşmaya varması gerekiyor. Bu anlaşma ABD'nin İngiltere için Avrupa'dan sonra en büyük ikinci pazar olması bakımından önem taşıyor.
ABD ile AB arasındaki ticarette de iki aday arasındaki farklılıklar bulunuyor. Trump, yönetime gelmesinden sonra AB'den alınan tarım, otomotiv, havacılık gibi bazı sektörlerde gümrük vergilerini artırmıştı.
Biden'ın ise ABD ile AB arasındaki "ticaret mücadelesini" sonlandırması bekleniyor.
- ABD'nin NATO politikaları
İki aday arasında Avrupa'ya yönelik politikalarda en belirgin fark ise güvenlik alanında ortaya çıkıyor. Birçok analizde Biden'ın Trump'a göre "transatlantik ittifakına daha fazla inandığı" için seçim sonunun ABD yönetiminin NATO politikalarında etkili olacağı değerlendirmesi yapılıyor.
Donald Trump başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ABD yönetiminin NATO içindeki konumunda değişim görülmüştü. Trump, NATO müttefiklerinden bazılarını "ihmalkar" olmakla suçlamış, NATO'yu da "modası geçmiş" bir ittifak olarak nitelendirmişti. Trump'ın üstü örtülü şekilde ABD'yi NATO'dan çekebileceğine yönelik sözleri de birçok müttefik tarafından tedirginlikle karşılandı.
Trump idaresindeki ABD ile Avrupalı NATO müttefikleri arasındaki en belirgin sorun NATO içindeki harcama payları oldu. Trump, NATO müttefiklerinin harcamalardaki payını artırmalarını ve milli gelirlerinin yüzde 2'si düzeyine getirmelerini istedi, bunu yapmamaları halinde ABD'nin de harcamalarını kısacağını söyledi.
Trump yönetimi, son olarak temmuz ayında Almanya'daki askerlerinden 12 binini çekeceğini açıkladı. Bunun sebebinin de Almanya'nın harcama payını artırmadığı için cezalandırma olduğu ileri sürüldü ancak ABD yönetimi bunu reddetti.
Trump'in ikinci kez seçilmesi durumunda ülkesini NATO'dan çekebileceği tehdidinde bulunacağı da iddialar arasında. Ancak birçok müttefik ABD'nin NATO'dan çıkması gibi bir ihtimalin akla bile getirilmesini istemiyor. Trump'ın ülkesinin NATO içindeki konumu ve "tehditkar tavrı" nedeniyle bazı Avrupalı müttefiklerin ABD'nin "güvenilirliğini" sorguladığı biliniyor.
Biden gelirse Rusya-ABD ilişkilerinin daha gergin seyredeceği yorumu yapılıyor. Bu durumda Rusya'ya karşı caydırıcılık için Avrupa'daki NATO varlığının artırılması ihtimal dahilinde.
Olası bir Biden yönetiminin NATO'ya ABD yatırımını artırması ihtimal dahilinde. Hatta seçilmesi halinde Biden'ın Almanya'dan 12 bin asker çekme kararını yeniden değerlendireceği, başkanlık koltuğuna oturduktan kısa süre sonra da erken bir NATO Zirvesi toplayarak ittifaka bağlığını göstereceği ifade ediliyor.
NATO'nun 2021'de bir zirve toplantısı yapması bekleniyor. Ancak Biden'ın ABD Başkanı olması halinde zirve toplantısının yılın hemen başında yapılabileceği konuşuluyor.