Amerika yönetimi Irak’a demokrasi getirmek için çıkarma yaptığını iddia ede dursun, ABD kongresine bağlı CBO araştırma kurumu uzmanı Ivan Eland sonunda baklayı ağzından çıkardı ve Irak’ta çeşitli etnik grupların arasındaki eski anlaşmazlıklar ve seçimlerden sonraki belirsizliklerin tek çözüm yolunun Irak’ı bölmek olduğunu ileri sürdü ve Amerika yönetiminden bu sürecin hızlanması için devreye girmesini istedi.
Irak işgalinin ilk günlerinde, Kuzey Irak Kürt bölgesine başlayan yahudi akını ve çok sayıda kürde yahudi kimliği verilerek Kürt ve Türkmen bölgelerine yerleştirilmeleri, ayrıca, Türkiye'nin başına siyonistler tarafından sarılan YÖK'ün kurucusu ve başörtüsü yasağının üniversitelerdeki ilk uygulayıcısı olan Maruni Hırıstıyan asıllı siyonist İhsan Doğramacı'nın daha Saddam döneminden başlayarak Kuzey Irak'ta okullar ve üniversiteler açmaya başlayıp belli ailelerin çocuklarını buralarda yetiştirmesi ve bizzat Irak'ın kendi çocuklarını Irak aleyhine kullanılmak üzere devşirmeye başlaması, bu ülke üzerinde oynanan oyunun en önemli kısmının 2. bir İsrail yaratmak olduğu gerçeğini gözler önüne sermiş, bunun farkına varan Türk yöneticileri ürkütmek için Süleymaniye'de Türkiye'nin özel kuvvetlerinin başına çuval geçirilerek Türkiye'nin aşağılanıp geri adım atmaya zorlanması planlanmıştı.
Amerikalı uzman Anti War sitesinde yayınladığı makalesinde, Irak Kürdistan yöresi liderlerinden Mesut Barzani’nin Amerika’nın üniter Irak düşüncesinin boş bir kuruntu olduğu ile ilgili açıklamasına değinerek Iraklı Ehl-i Sünnet’in bundan önce ülkelerinin vahdetinin korunmasından tavır sergilediklerini, çünkü Sünni müslümanların yaşadığı bölgelerin petrol kaynakları bakımından fakir bir yöre sayıldığını ve Sünni milislerin Irak’ın Şii yönetimi ile mücadele için petrol gelirlerine muhtaç olduklarını, ancak Sünni müslümanların desteklediği El-Irakiye listesinin oyların yeni sayımı veya seçilen milletvekillerinin yetkinliklerinin reddedilmesi veya yeni hükümetin El-Irakiye olmaksızın kurulması durumunda isyanlarını sürdüreceklerini belirtti.
Amerika’nın istihbarat kurumları ile bağlantılı olan Ivan Eland, Irak’ta iç savaşın başlama ihtimalinin yüksek olduğunu ileri sürerken, bu savaşın Amerikalı askerin çekilme sürecinde veya çekildikten sonra başlayacağını belirterek şimdiye kadar Irak’ı bir bütün olarak koruyan en son gücün Saddam’ın despot rejimi olduğunu, Amerika’nın 2003 yılında Irak’a saldırması ile birlikte Sünni müslümanların egemenliğinin sona erdiğini, Kürtlerin zaten hiç bir zaman Irak’ın bir parçası olmak istemediklerini ve Şii müslümanların da en azından merkezi hükümetten bağımsız ve özerk bir yönetim istediklerini kaydetti.
Amerikalı uzman analizinin sonunda Irak’ın merkezi yönetiminin güç ve egemenliğinin azalması gerektiğini, aksi takdirde etnik çatışmaların kaçınılmaz olduğunu ve en iyisi, Irak’ın güvenlik ve yargı kurumlarını Kürt, Şii ve Sünni olmak üzere üç bölge şeklinde bir birinden ayırmak ve bu şekilde yapılandırmak olduğunu ileri sürüyor.
Kaynak: FHA