BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "İran nükleer anlaşmasını, ABD'nin anlaşmadan çekilmesine rağmen hayatta tutmaya çalışıyoruz. Umarım ABD buna tekrar katılır ve İran yeniden yükümlülüklerine tam olarak uymaya başlar. Bu konu bizim güvenliğimiz için çok önemli." dedi.
Borrell, daha önce aynı görevde bulunan Federica Mogherini ve Javier Solana ile AB Dış İlişkiler Servisi'nin (EEAS) 10. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen "Değişen Dünyada AB" başlıklı etkinlikte konuştu.
Göreve tam 1 yıl önce geldiğini hatırlatan Borrell, uluslararası ilişkilerde çok taraflılığı tekrar hayata geçirmeyi amaçladığını söyledi.
Borrell, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) özellikle stratejik ürünlerde bağımsızlığın önemini ortaya koyduğunu anımsatarak, "Kovid-19 krizinde birlik olmak bizi güçlendiriyor ve kapasitemizi artırıyor." diye konuştu.
Dış politikada "olabiliyorsa birlikte ama gerekirse yalnız hareket etme" politikasını benimsediğini anlatan Borrell, "Dış politika, kimliğin dünyaya yansımasıdır. Dünya hakkında bütün Avrupalılar aynı anlayışa sahip değil. Bu doğal çünkü aynı tarihi, kültürü, coğrafyayı, komşuları ve tehdit algısını paylaşmıyoruz. Ortak bir dünya ve ortak tehdit algısı inşa etmeli ve buna birlikte yanıt vermeliyiz. Bu konuya ilişkin stratejik pusula üzerinde çalışmalar yürütüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, İran'da yaşanan suikastla ilgili, "Bu açık biçimde bir suçtur. Çözüm yolu bu değildir. İran nükleer anlaşmasını, ABD'nin anlaşmadan çekilmesine rağmen hayatta tutmaya çalışıyoruz. Umarım ABD buna tekrar katılır ve İran yeniden yükümlülüklerine tam olarak uymaya başlar. Bu konu bizim güvenliğimiz için çok önemli." ifadesini kullandı.
AB'nin dış politikası kararlarında oy birliği gereksinimi hakkında Borrell, "27 ülke arasında oy birliğini sağlamak çok zor. Nitelikli oy çokluğu ile karar almak daha kolay olurdu. Herkes veto hakkının farkında olduğu için oy birliğinde müzakere edilemiyor. Kararların daha esnek biçimde alınabilmesi gerekiyor." dedi.
- "Avrupa içinde güvenlik, dış güvenliğe yatırım yaparak sağlanabilir"
Mogherini, döneminde en büyük başarısının İran nükleer anlaşması ve AB'nin 25 üyesinin savunma alanında iş birliğini daimi hale getirmeyi öngören Yapılandırılmış Daimi İşbirliği (PESCO) olduğunu anımsatarak, "Avrupa içinde güvenlik, dış güvenliğe yatırım yaparak sağlanabilir." diye konuştu.
Bugün dünyanın uluslararası ilişkiler alanında daha "karmaşık" bir hal aldığına işaret eden Mogherini, "Değişik küresel oyuncular ve alanlara göre çeşitli ortaklıklar var. Ticari bir ortakla insan hakları konusunda farklı düşünülebiliyor." dedi.
Avrupa'nın dijital alanlara daha fazla yatırım yapması gerektiğini belirten Mogherini, "Salgın, Avrupa'nın, birlikte hareket etmesi halinde daha güvenli olduğunu ortaya koydu." ifadesini kullandı.
Solana da kendi döneminde en önemli icraatının AB'nin ilk uluslararası ortak hareket etme kapasitesini kurmak ve dış ülkelerde barış operasyonlarına başlamak olduğunu anlattı.
Görev sürecinde 11 Eylül saldırıları ve Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katılımı gibi çok önemli gelişmeler olduğunu anımsatan Solana, "Bizim daha az gücümüz ama daha fazla etkimiz vardı. Şimdi daha güçlüyüz ama etkimiz azaldı." ifadesini kullandı.
AB’nin teknolojik olarak ABD veya diğer ülkelere bağımlı olmaması gerektiğini belirten Solona, "Teknolojik güvenliğimizi sağlamalıyız." dedi.
Solona, AB'nin Suriye ve Lübnan'daki sorunlara daha fazla müdahil olması gerektiğini, bu bölgede varlığını artırmasının önemini vurguladı.