Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt, AB'nin etkinlik yitirdiğini, önemli müzakerelerin yapıldığı masalardan dışlandığını, bu gidişle ekonomik ve siyasi çöküşün hızlanacağını belirterek, AB projesinden vazgeçmenin belki de "gerçekçi bir seçenek olacağını" ifade etti.
Belçika'nın eski başbakanı ve AB'nin saygın isimlerinden biri olarak tanınan Verhofstadt, yüksek tirajlı "Le Soir" gazetesinde kaleme aldığı makalede ağır ifade ve uyarılara yer verdi.
Verhofstadt, gazetenin birinci sayfadan ve manşetten yansıttığı yazıda, Kopenhag'da yapılan "başarısız çevre zirvesi"nden hareketle söz konusu zirvede karar alınan masada ABD, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika'nın bulunduğunu, bu durumun çok "anlamlı" olduğunu, "yeni bir imparatorluklar çağının başladığını" anlattı.
"AB, Kopenhag'da, müzakere ve karar masalarına davet edilmedi. Fransa, Almanya, İngiltere veya bir tek AB ülkesi de büyüklerin masasında yoktu" diyen ve bunun "şoke edici" olduğunu vurgulayan Verhofstadt, "Sıkı durun. Yeni imparatorlar sadece ekonomik güçle yetinmeyecekler, askeri güce hakim olmanın yollarını da arayacaklar, istedikleri çatışmalara müdahale edip, istedikleri mutabakatlara birlikte ulaşacaklar" dedi.
Eskiden, AB'nin dışlanacağını ve karar mekanizması dışında bırakılacağını söyleyenlerin "saf bir kötümserlikle" suçlanabileceğini, oysa bunun bugün bir "gerçek" olduğunu belirten Verhofstadt, "Artık büyük güçler AB'yi dinlemiyor. Bu şekilde uykumuzdan uyanmak zor iş" ifadesini kullandı.
"Bu durumda her şeyden vazgeçmek zamanı geldiği sorgulanabilir, belki bu en gerçekçi seçenektir" diyen Guy Verhofstadt, bunun "tehlikeli bir seçenek" de olacağını, büyük güçlerin Avrupa ülkelerine fikir sormadan karar vermelerine tamamen yeşil ışık yakmak anlamına geleceğini, AB'nin, "dünyanın İsviçresi" haline geleceğini anlattı.
"Henüz bu aşamada değiliz ama Kopenhag çok ciddi bir uyarıdır, hayallerimizi yıkmıştır" diyen Verhofstadt, bu gidişle küresel düzende AB'nin ekonomik ve siyasi açıdan da "tepe taklak" düşeceğini, bunu engellemek için, hiç vakit kaybetmeden, birlikte ve daha iyi çalışmak gerektiğini ifade etti.
Verhofstadt, AB'nin ortak dış politika düzenini kurup güçlendirerek sesini duyurmaya çalışması gereği üzerinde dururken, Avrupa ekonomisi için bir strateji belirlenmesini, AB'nin "siyasi bir federasyon" haline getirilmesini istedi, üye ülkelerin başka çareleri bulunmadığını, aksi halde AB'nin sesinin artık hiç duyulmayacağını anlattı.