Ahmet Hakan Coşkun'un Hürriyet Gazetesindeki yazısından ilgili bölüm:
Çömelmezmiş, çömelezmiş..
Ayakta kollarını bağlayarak ve gözlerini kısarak bakarmış karşı yamaçlara...
Bir Türk siyasetçi, üç-beş çapulcudan gelecek tehdide karşı ürküp korkar mıymış?
Askeri yetkililer, “Lütfen çömelir misiniz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu... Karşıda teröristler var... Keskin nişancılar sizi alnınızdan vurabilir...” falan diye uyarsalar bile...
Zor beyin oğlu Kemal Bey, “Ölürüm de çömelmem” diye tuttururmuş.
Kim bilir belki de...
O siperde göğsünü yumruklayarak dağlara karşı haykırır.
“Ey teröristler... İşte buradayım ve çömelmiyorum... Sıkıysa gelin vurun beni...”
¡ ¡ ¡
Sonra?
Sonrası da şöyle gelişir herhalde:
Eğer Kılıçdaroğlu, “eşeğini sağlam kazığa bağlamayan” bu ilkel kaderci anlayışla, Gediktepe siperinden sağ salim kurtulursa...
Ortaya iki fotoğraf çıkar...
Biri Başbakan Erdoğan’ı çömelirken gösteren, diğeri Kılıçdaroğlu’nu ayakta göğsünü yumruklarken gösteren...
Yani seçim kampanyası için en âlâsından fotoğraf kareleri hazır olur.
Böylece...
“Cesur yürek” arayışındaki seçmen, korkup çömelen Tayyip Erdoğan yerine, korkmayıp ayakta duran Kemal Bey’e oy yağdırır.
¡ ¡ ¡
Neyse...
Şakayı bırakalım...
Sanırım bütün suç “CHP Genel Başkanlığı” koltuğunda...
Baksanıza...
En aklı başında, en soğukkanlı, popülizme ve mantıksızlığa en uzak adam bile o koltuğa oturunca bir tuhaf oluyor.
Yazının özgün halini ve tamamını kaynağından okumak için tıklayınız