700 yıllık sırlar burada gizli

Anadolu topraklarında, 14. yüzyıldan itibaren şehirlerin genel yapısı, kültürü, insan, meslek profili ve ölüm şekillerine ait ''sırların'' mezar kitabelerinde yer aldığı bildirildi.

Eski Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, tarihçi Prof. Dr Necmi Ülker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de büyük kentlerin tarihi mezarlıklarına önem verilmediğini ve bu nedenle yeterince sahip çıkılmadığını söyledi.

Yoğun olarak araştırmalarını gerçekleştirdiği İzmir'in Konak ilçesi Pazaryeri Mahallesi'nde bulunan Emir Sultan Dergahı'ndaki mezar kitabelerinin çalınma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Ülker, şu bilgiyi verdi:

''Emir Sultan Dergahı'nda kaydı yapılmış, 14. yüzyıldan kalma süslü, çok iyi işlenmiş, bir mezar kitabesi çalındı. Bu mezarlıklar önemli bir kültür hazinemizdir. Geçmişimize ait bu kültür taşlarını korumak bizim birinci görevimiz olmalıdır. Anadolu topraklarında 14. yüzyıldan itibaren şehirlerin genel yapısı, kültürü, insan, meslek profili ve ölüm şekillerinin sırları mezar kitabelerinde yer almaktadır. Mezar kitabeleri genellikle, o dönemlerde kadılar, doktorlar, eczacılar, imamlar, müezzinler ve devlet adamları gibi toplumda yer edinmiş insanlar için yazılırdı. Bazı küçük mezarlıklarda da o bölgelerdeki esnaf, tüccar, zanaatkar gibi insanların ölüm şekilleri, hastalıkları, doğum ölüm tarihlerinin ifade edildiği mezar taşları yazılırdı. Tüm bunlardan o dönemdeki kent sırlarını, bilgilerini, yaşamlarını öğrenmemiz mümkündür.''

Prof. Dr. Necmi Ülker, Emir Sultan Dergahı'nın İzmir'in tarihsel kent dokusunu oluşturan bir merkez konumunda bulunduğunu vurguladı.

Emir Sultan Dergahı gibi Kemeraltı Çarşısı içinde bulunan Aliağa ve Esnafşeyh camilerinde yer alan küçük mezarlıklarda (hazire) bulunan kitabelerin de şu anda bakımsız ve korumasız durumda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ülker, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Halbuki bu mezar kitabeleri bizim tarihimizi ve kültürümüzü yansıtmaktadır. Türkiye'de birçok büyük ilimizde bu kitabeler bulunmaktadır. Bir daha yapılması imkansız olan, estetik açıdan fevkalade görünümlü bu taşları koruyamıyoruz. Orta Asya Türk geleneği doğrultusunda, yüzeysel de olsa ölünün tasviri ve mezar taşıyla simgeleştirilmesi gibi iki hakim unsurun etkisiyle şekillenmiş olan Anadolu Türk-İslam mezar sanatı, Osmanlı döneminde zirveye ulaşmıştır. İzmir'de bulunan Emir Sultan Dergahı haziresinde bulunan kitabe yazılarında ölen kişilerin isimleri ve unvanları belirgin şekilde yazılmış. Bir kitabede 'Arabacı' olarak yazılan kişinin o dönemde gümrükte arabacılık yaptığı anlaşılıyor. Diğer kitabelerdeyse 'Aydın Vilayet Mektupçusu', 'Girid Jandarma Kumandanı', 'İzmir Süvari Miralayı' gibi açıklayıcı yazılar yer alıyor.''

Prof. Dr. Ülker, Osmanlı döneminde erkek mezar taşlarındaki ana bezeme ögesinin, döneme ve mezardaki mevtanın sosyal statüsüne göre tanzim edildiğini, kadın mezar taşlarındaysa genellikle geometrik biçimler kullanıldığını, kitabelerde servi ağacı, çiçek, meyve kasesi, cami tasvirleri yer aldığını, erkek mezar taşlarına oranla ebatlarının küçük şekilde hazırlandığını kaydetti.

 

Kültür-Sanat Haberleri