Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “35. Madde Ayıbı Vakit Kaybetmeksizin Kaldırılmalı, Darbeciliğe Kılıf Arayanların Bahaneleri Ellerinden Alınmalıdır!” dedi.
“Türkiye darbecilik hukuksuzluğuyla hesaplaşma, yüzleşme açısından önemli bir süreçten geçiyor” diyen Kaya, “Son yıllarda ardı ardına açığa çıkartılan cunta faaliyetleri ve darbe planları ile ordu içinde en üst düzeyde örgütlenmiş darbeci eğilimler teşhir edilmekte. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak anayasa değişikliği referandumunda 12 Eylül darbecilerine yargılanma yolunun açılmasının bu süreci güçlendireceği kesin. Ve şimdi bu sürece ivme kazandıracak bir başka önemli düzenleme, darbecilerce meşruiyet formülü olarak istismar edilen TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin değiştirilmesi tartışmaları gündemde.
1961 yılında orduya sistem üzerinde vasi-hami rolü biçen mantıklarının bir izdüşümü olarak darbecilerce belirlenen bu maddenin 12 Eylül cuntası tarafından darbenin yasal gerekçesi şeklinde sunulduğu biliniyor. Bu madde daha sonraki zaman zarfında da kimi darbe savunucularınca darbe yapmanın ordunun hakkı, hatta görevi olduğu şeklindeki demagojilere mesned teşkil etmiştir. Her ne kadar bu tür yorumların hiçbir hukuki zemini olmasa da, minareyi çalanın kılıfı bulması misali, hukuksuzluğa gerekçe sunma mantığıyla bu konu hep bahane edilmiş, zihin bulandırmak maksadıyla kullanılmıştır” dedi.
Kaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gazeteye verdiği demeçte, hükümete, darbecilikle mücadele edilmek isteniyorsa söz konusu 35. Maddenin değiştirilmesini gündeme alma çağrısında bulunması önemli bir gelişme olmuştur. AK Parti hükümeti bu teklifi ciddiye almalı ve hiç vakit kaybetmeden düzenlemeyi Meclis’e getirmelidir. Çok önceden yapılması gereken bu değişikliği bu saatten sonra daha fazla bekletmenin hiçbir mantığı yoktur. AK Parti adına konuşan bazı temsilcilerin teklifin samimiyetine ilişkin kuşku ifade etmesi yersizdir. Bu tarz eleştiri ve kuşkular aynen anayasa değişiklikleri hususunda CHP’nin ve diğer “Hayır”cı partilerin statüko savunuculuğuna bahane üretmek adına hükümetin niyetinden kuşkulandıklarına ilişkin bahaneleri hatırlatmaktadır. TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kaldırılması için samimiyet testine gerek olmadığı gibi, düzenlemeyi şarta bağlamanın, ertelemenin de hiçbir tutarlı gerekçesi olamaz. Şüphesiz darbecilik zaten hiçbir yasa maddesiyle gerekçelendirilmesi mümkün olmayan bir suçtur. Şüphesiz darbecilerin bu madde dolayısıyla darbe yaptıkları söylenemez. Bununla birlikte darbe suçunun gerekçesi, bahanesi olarak defalarca istismar edilmiş olması bu maddenin yasal mevzuattan çıkartılmasını zorunlu kılmaktadır. Meclis bir an önce bu ayıbı temizlemeli, darbecilerce bahane olarak kullanılan bu tez çöpe atılmalıdır!”