Kürem-Der Genel Başkanı Faruk ÇEBİ 2/B lerin MAFYANIN elinde oldugunu belirtti.
İstanbul ilindeki 2/B arazileri Ümraniye, Sultanbeyli, Beykoz, Sarıyer, Şile ve Çatalca gibi ormanları bulunan ilçelerin varoşlarında yoğunlaşmıştır. Geçmişte yasadışı yöntemlerle işgal edilen söz konusu araziler bu güne kadar birçok kez el değiştirmiş, Beykoz –Çavuş başı ve Ümraniye Reşadiye’de olduğu gibi başlangıçta gecekondu bölgesi olan mahalleler günümüzde “Villa Kentlere” dönüşmüştür.
Kadastro ve harita teknolojilerinin yetersizliğinden dolayı etkin olamayan kamu gücünün yerini tıp ki hazine arazilerinde olduğu gibi ormanlık arazilerde de “Arazi Mafyası” almıştır. Ülkemizin değişik yörelerinden geçim sıkıntısı nedeniyle İstanbul’a göç eden Anadolu insanı söz konusu arazi mafyası tarafından kandırılmıştır. Memleketindeki varlığını satarak bin bir zorlukla elde ettiği birikimler karşılığında muhtar onaylı senetlerle “arazi mafyası tarafındanişgal edilmiş orman arazileri” Anadolu’dan göç eden insanlara satılmıştır. İstanbul’daki 2/B arazileri içerisindeki arazi mafyası dışında sıradan vatandaş tarafından doğrudan işgal edilmiş orman arazisi yok denecek kadar azdır. Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte etkinleşen kamu gücüyle arazi mafyası yok edilmiş, orman işgallerine de tamamen son verilmiştir.
Geçmişte arazi mafyası tarafından oluşturulan ve ne yazıktır ki kamu gücü tarafından da göz yumulan rant’a dayalı “alım-satım” döngüsünden dolayı 2/B sahiplerinin önemli bir çoğunluğu parasını ödeyerek hak sahibi olmuştur. İstanbul’da yadsınmayacak miktardaki 2/B arazileri de sadece orman kanunun mülkiyet tanımaz özelliğinden kaynaklanan tapulu ve sahipli arazilerden oluşmuştur. Bundan dolayı günümüzde 2/B arazilerini elinde bulunduranların büyük bir çoğunluğu “orman işgalcisi” değildir. Nitekim “Yedi Tepe Üniversitesi” tarafından İstanbul’un Anadolu yakasındaki 2/B arazilerinde yapılan anket sonuçları da bu gerçeği açıkça teyit etmektedir.
Söz konusu anket sonuçlarına göre;
2/B arazilerin %46’sı gecekondu, %40’ı apartman, %8’i diğer ve %6’sı villalardan oluşmaktadır.
2/B arazilerinde 5 yıl ve daha az süreyle yaşayanların oranı % 2, 6–10 yıl yaşayanların oranı %6, 11–15 yıl yaşayanların oranı %16, 16–20 yıl yaşayanların oranı %19, 21–25 yıl yaşayanların oranı %15, 26–30 yıl yaşayanların oranı %10, 31–35 yıl yaşayanların oranı %11, 36–40 yıl yaşayanların oranı %7, 40 yıldan fazla yaşayanların oranı %14 olduğu anlaşılmıştır.
2/B arazilerinin % 66 sı sonradan satın alınarak elde edilmiştir. En yoğun alım satım işlemleri “1985–1994” döneminde gerçekleşmiştir. Hak sahiplerinin tamamı tapu almak istemektedir.
2/B arazilerindeki nüfusun eğitim seviyesi çoğunlukla ilkokul düzeyindedir(%47,3 İlkokul, % 21 orta öğrenim,% 5 Üniversite Mezunu).
2/B’deki hane halkının %76,5’nın oturduğu yer dışında başka 2/B arsası ya da evi yoktur.Büyük
Çoğunluğunun mesleği serbest meslek ya da esnaflıktır. Çiftçi oranı çok düşüktür(%2,3)
Yukarıdaki anket verilerinden de anlaşılacağı gibi İstanbul’daki 2/B olayı tamamen şehircilikle alakalı bir sorundur ve modern şehirciliğin önündeki en büyük engellerden de birisidir. Bu nedenle meclise gönderilen yasal değişiklikle sadece yıllardır kangren olmuş mülkiyet sorununa kalıcı çözüm getirilmeyecek, aynı zamanda İstanbul’da uygulanması kaçınılmaz olan “Kentsel Dönüşüme” de önemli katkı sağlanacaktır.