Kısa bir süre önce 28 Şubat’ın Çözülen Kodları isimli bir kitap yayınladın. Bugün ise 28 Şubat soruşturması başladı. Bu soruşturmayı nasıl değerlendiriyorsun?
Biliyorsunuz daha önce sizde bu konuda duyarlı haberlere imza atmıştınız. Bizde sizlere bazı bilgi ve belgeleri paylaşmıştık. Bu konuda iki ay önce Milat gazetesinin gündeme getirdiği Batı Çalışma Grubu’nun şimdiye kadar deşifre olmayan belgeleri ve benim kaleme aldığım 28 Şubat'ın Çözülen Kodları adlı kitaptaki belgelerle bugün söz konusu sorgulamanın derinleştiğini görüyoruz. Çünkü hem Milat Gazetesi’nde haberleri, hem de söz konusu kitabımızdaki deliller hukukçular tarafından savcılığa ulaştırılmıştı. Savcılıkta bizim kendine ulaştırdığımız belgeler hakkında incelemeler başlatmıştı. Artık bu süreç kapanmaz. Bu dosyanın kapanması imkansız. Çünkü savcıların bugüne kadar delil yetersiz şeklinde yapılan suç duyurularını geri çevirmesi artık bundan sonra olanaksız görülüyor. Çünkü yeterince delil var. Gerek Gölcük'te ele geçirilen 28 Şubat belgeleri gerekse bizlerin kendilerine sunduğu belgeler, özellikle dönemin darbeci ekibinin yargı önünde hesap sorulmasını sağlayacak niteliktedir. Bu Türk demokrasi tarihine gerçekten altın harfler ile yazılacak bir süreç. Bu sürecin tıkanmaması için savcıların daha cesur hareket edeceğinden hiç şüphemiz yok. Bugün bu süreci başlatan yargı erkine de sizler aracılığı ile teşekkür ediyorum. Çünkü bu süreç aydınlanmadığı sürece Türkiye'nin gündeminden darbeleri çıkartamayız. Ama bir de sizin aracılığınız ile bir uyarım olacak. Siyasette ve bürokraside geldikleri yerler itibariyle, 28 Şubat sürecinde etkili olan ama şu anda gizlenen ve kendilerini makamlarıyla kamufle edenler var. Mutlak suretle bu kendini gizleyen ve kamufle edenlere de özel yetkili savcının ulaşması gerekiyor. Ve ben onlara da sıra geleceğine inanıyorum. Çünkü bu sadece gözaltına alınan 30- 31 tane paşa veya albaydan ibaret değildir. Bunun sivil ayağı, bunun medya ayağı, bunun iş dünyası ayağı vardır. Hepsinden ötesi bu süreci destekleyen ve dışarıdan yöneten Encümen-i Daniş vardır. Bunlarında üzerine gidilerek yaptıklarının yanlarına kar kalmamasını istiyorum.
Erol Özkasnak’la, Osman Özbek gibi isimlerin çok gergin olduğu görülüyor. Bu 28 Şubat soruşturmasının bir tedirginliği mi?
Evet. Maalesef sizin de söylediğiniz gibi gazetecilere hakaretler etmeye başladılar. Gazeteciler görevlerini yapmaya çalışırken, her iki emekli komutanın da eskiden kalma darbeci alışkanlıklarının devam ettiğini görüyoruz. Ben bu akşam terörle mücadelede ifadeleri sona erecek 31 kişinin ardından söz konusu kişilerin de alınacağını düşünüyorum. Kaygıları bundandır. Çünkü bu milleti 15 yıl önce “kafese alma operasyonunun” bugün başarısızlıkla sonuçlandırıldığı bir kez daha gösterilmiştir. Bağımsız yargı bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'a bir günde balyoz indirmiştir.
Kitabınızda yer verdiğiniz 28 Şubat'a destek olan gazeteciler listesi vardı. Bu listenin de tedirgin olduğunu düşünüyor musunuz?
Sadece bu liste değil, Psikolojik Harekat Dairesinin hazırladığı bir raporu da çalıştığım Milat Gazete'sinde deşifre ettik. Orada ismi geçen gazetecilerden 28 Şubat paşalarının, özellikle sizin belirttiğiniz Erol Özkasnak'ın ödüllendirdiği ve takdir belgesi sunduğu gazeteciler var. Bu gazetecilerin yazılarını da dikkatli analiz etmemiz gerekiyor bu hafta. Çünkü bu hafta bu gazeteci arkadaşlarımızın Türkiye'nin demokratikleşmesinden öte; kuşu, çiçeği, böceği baharın gelişini yazacaklarını biliyorum. Görmezden duymazdan gelecekler ama hepsinde panik hali olduğunu düşünüyorum.
on5yirmi5