Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 12 haziran genel seçimlerinde AKP’nin Antalya’dan birinci sıra adayı. Gönül’ü en az bir dönem daha milletvekilliği bekliyor ama bütün işaretler, sekiz buçuk yıldır kalkmadığı savunma bakanlığı koltuğunu 12 haziran sonrasında kurulacak yeni hükümette bırakabileceği yönünde. “WikiLeaks Türkiye Belgeleri” kapsamındaki Amerikan kriptolarında Gönül’ün adı çok sık geçiyor. Taraf bu belgeleri incelemeye başlamadan önce, Batı gazetelerinin WikiLeaks üzerinden yaptığı sınırlı Türkiye yayınında bile, Gönül’ün adı ön plana çıkmış, örneğin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu “çok tehlikeli” diye nitelendirerek Amerikalılara şikayet ettiği gibi iddialar kamuoyuna yansımıştı.
Gazeteci Oral Çalışlar, 27 Nisan 2011’de Radikal gazetesindeki sütununda, bu iddialara da yer veren bir yazı yazdı, Gönül’ü yeniden aday gösteren Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi ve Milli Savunma Bakanı’nı şu cümlelerle tanımladı: “Askeri darbeler dönemlerinin, 28 Şubat’ların vazgeçilmez yöneticisi. ‘Devlet kim’ diye sorulduğunda işaret edilebilecek en başta gelen isimlerden biri.”
Biz de bugün “WikiLeaks Türkiye Belgeleri” kapsamında, Vecdi Gönül’e bakmaya, sekiz buçuk yıl önce kendisinin Milli Savunma Bakanlığını daha yeni üstlendiği günlerde yazılmış bir Amerikan kriptosu ile başlıyoruz. Bakın, ABD’li diplomatlar Gönül’ü nasıl karşılamış, onun bakanlıktaki “asli” görevini nasıl yorumlamışlar...
“Türkiye’nin Yeni Savunma Bakanı: Vecdi Gönül” başlıklı “KİŞİYE ÖZEL” telgrafın tarihi 22 Kasım 2002. Telgrafı kaleme alan ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Başmüsteşarı Robert Deutsch. Büyükelçi W. Robert Pearson’ın onayıyla Washington’a gönderilen telgrafın tam metni şöyle:
(1) ÖZET: Türk hükümetinin Savunma Bakanı Gönül’ün başlıca siyasi görevi, İslam etkilenimli AK Parti ile AK Parti’nin sivil-asker ilişkilerinin mevcut statüsünü değiştirmeye çalışacağına ilişkin her türlü işaret için gözlerini dikmiş bir halde, “bekle ve gör” tavrı izleyen Türk ordusu arasındaki ilişkilerin pürüzsüz olmasını sağlamaktır. Temkinli bir adam olan Gönül, Kemalistlerden saygı görüyor ama askerî müesses nizam hakkındaki özel eleştirileri, onun en asgarisinden, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütçe ve diğer işlemleri üzerinde daha fazla sivil gözetim sağlamak üzere, bir kenarda değişimi etkilemeye gayret göstereceğini düşündürüyor. ÖZETİN SONU.
GÖNÜL DEVLETİN ADAMI MI?
(2) Türk Savunma Bakanı Mehmet Vecdi Gönül, Büyükelçiliğin uzun zamandan beri irtibatta olduğu bir kişi. Devlet organlarıyla –ve Derin Devlet’le— olan geniş tecrübesi (aşağıda) ona Kemalist müesses nizamdaki birçok kişinin güvenini kzandırdı. Gönül ayrıca askerliğini Cumhurbaşkanı Sezer’le birlikte yapmış –bu klasik olarak insanları birbirine bağlayan bir deneyimdir. Sonuç olarak Gönül, Kemalistler tarafından İslam etkilenimli AK (Adalet ve Kalkınma) Parti hükümetinin üst düzey şahsiyetleri arasında en “kabul edilebilir” olanlardan biri sayılıyor.
(3) Eski bir üst düzey devlet memuru olarak Gönül’ün, (AKP karşısında) ihtiyatlı bir müesses nizamı yumuşatmaya yardımcı olmak üzere herhangi bir AK Parti hükümetinde ön planda olacağı zaten belliydi. Erdoğan’ın başlangıçtaki düşüncesinin, ilk tercihi Abdullah Gül’ün Sezer tarafından reddedilmesi durumunda Gönül’ü alternatif bir başbakan adayı olarak elinde tutmak olduğunu anlıyoruz; daha sonra, Gönül’ü AK Parti’nin Meclis Başkanı adayı olarak seçmeyi düşündü (AK Parti’nin üç numarası Bülent Arınç’ın itirazı buna engel oldu): sonra da onu Dışişleri Bakanı yapmayı düşündü. Her neyse, Gönül’ün Savunma Bakanı olarak başlıca siyasi görevi, AK Parti’nin Türkiye’nin siyasi açıdan güçlü generalleriyle ilişkilerini idare etmek olacak. Askerî meselelerde çok az doğrudan denetime sahip (asıl işlevi savunma alımları), zayıflığıyla meşhur bir konum olan Savunma Bakanlığı’nda Gönül, esas olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri ile seçilmiş sivil AK Parti hükümeti ve parlamento arasında irtibat işlevi görecek.
(4) Her halükârda Gönül, elit cemiyette hoş karşılanmayan ama memleketi olan Kocaeli ilinde (Gönül’ün doğum yeri Erzincan ama Kocaeli’de valilik yapmıştı) ve muhafazakâr Anadolu’nun diğer yerlerinde değeri bilinen bazı özellikle gösteriyor.
(5) Birincisi, Gönül’ün Nakşibendi tarikatıyla bağları olduğunu bu konuda otorite sahibi bir kaynaktan biliyoruz. Bu, kağıt üzerinde yasadışı bir İslamî tarikat, genel olarak Kürtlerin egemenliğinde ve şimdilerde dinginlik yanlısı ve ciddi dindar taassup eğilimleriyle tanımlanıyor. Gönül’ün patronu, Anavatan Partili müteveffa Başbakan/Cumhurbaşkanı Turgut Özal da Nakşibendi’ydi; Özal’ın İslamcı kardeşi ve Büyükelçiliğin uzun zamandır irtibatta olduğu Korkut da kendi hesabına üst düzey bir Nakşi şahsiyettir. Gönül’ün Korkut’a yakın olduğu anlatılıyor. Bizimle özel görüşmelerinde, Gönül tarikat tarihine –o, tarikatları Anadolu toplumunun doğal bir parçası olarak görüyor– ve Türkiye’deki tarikat siyasetindeki mevcut eğilimler üzerine fevkalâde içli dışlılık yansıtan bir anlayış sergiledi.
(6) İkincisi, Gönül askerî harcamalar ve bütçe uygulamaları konusunda bize güçlü ve kapsamlı eleştirilerini defaatle aktardı –özellikle de hesap verebilirlik ve bu süreçler üzerinde yasama organının denetimi olmayışı gibi problemler konusunda. Geleneksel merkez partilerinden üst düzey siyasetçiler gibi Gönül de askerî harcamaların yüzde 40’ından fazlasının hesabının hiçbir şekilde sorulamadığını iddia ediyor; bu, büyük ölçüde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerî programların ödemelerini, sivillerin haklarında pek az şey bildikleri muhtelif bütçe dışı fonlardan yapmasından kaynaklanıyor. Gönül, Savunma Bakanı olmasından bir gün önce bize, generallerin “hassasiyetleri” gözönünde tutulduğunda, AK Parti hükümetinin bu alanlarda şeffaflık ve reform için yakın bir zamanda kuvvetle bastırmak gibi bir acelesi olmadığını söyledi (diğer üst düzey AK Parti yetkililerinden aynı yönde çok şey işittik). Her halükârda Gönül, AK Parti’nin yolsuzluğu bitirmek ve bürokraside hesap sorabilirliği geliştirmek amaçlı kapsamlı çabasının bir parçası olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mali disiplin empoze etmek için dolaylı bir yaklaşım izleyeceğinin işaretini verdi.
(7) Genel biyografik veriler:
» Türkiye’nin doğusundaki Erzincan’da 1939’da doğan Gönül, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1962’de mezun oldu (o zamanlar üst düzey devlet memurlarının başlıca eğitim yeriydi). Daha sonra Southern California Üniversitesi’nden Kamu Yönetimi alanında master derecesi aldı.
» Sonra Türkiye’ye döndü ve İçişleri Bakanlığı’na girdi. Müfettiş olarak görev yaptıktan ve kaymakamlık sınavını birincilikle geçtikten sonra, 1970’e kadar yedi ilçede kaymakamlık yaptı. 1970-72 döneminde İçişleri Bakanlığı’nda çalıştı. 1972’de ulusal müfettişlik sınavında birinci oldu ve Teftiş Kurulu’na atandı. 1976’da Kocaeli (İzmit) valiliğine atandı, 1977’de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, 1978’de merkez valiliğine, 1979’da Ankara Valiliği’ne geçti, 1981’de üniversitelerde Kemalist gelenekleri sağlam tutmak için askerî rejim tarafından oluşturulan Yüksek Öğrenim Kurulu’nun kurucularındandı. 1984’te İzmir Valisi oldu, 1988’de İçişleri Bakanlığı Müsteşarı (AK Parti kabinesinde de yine İçişleri Bakanı olan Bakan Abdülkadir Aksu’nun altında çalıştı), 1991- 1998’de Sayıştay Başkanı’ydı. Gönül yükselişini kısmen Özallara borçluydu. 1999’da Parlamento’ya seçildi (adaylığı Fazilet Partisi’nin İslamî hareketi siyasi merkeze taşıma yönündeki kendi kendisinin sonunu getiren yaklaşımını yansıtıyordu) ve Meclis Başkan Vekilliğine seçildi. Fazilet Partisi mahkemelerce kapatıldıktan sonra, Gönül 2001’de AK Parti’nin kuruluşuna katılıp Genel Başkan Yardımcısı olarak Erbakan’ı terketti. 2001’de Avrupa Konseyi (Parlamenter) Assamblesi’ndeki Türk delegasyonuna üye seçildi.
» Evli –karısı İslamî başörtüsü kullanmıyor– iki oğlu, bir kızı var; Gönül İngilizceyi akıcı konuşuyor. PEARSON
Taraf