Post modern darbe sürecinde dindar kesime yapılan zulüm ile bugünkü KCK operasyonlarını bir tutan bu liberal isimlerin, eleştiriler üzerine “28 Şubat'ta dindarlara da arka çıkmıştık” demeleri en çok da SP'lileri kızdırıyor.
SP kurmayları, 28 Şubat döneminde Başbakan Erbakan'ın yaptığı birçok uygulamayı eleştiren, asker kanadının yanında duran köşe yazarlarının bugün kendilerini demokrat, özgürlükçü, insan haklarından yana gibi göstermeye çalışmalarına tepki gösteriyor.
TONGÜÇ: DESTEKLERİNİ GÖREMEDİK
Habervaktim'e konuşan Saadet Parti Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç “Birkaç köşe yazarı hariç, söz konusu köşe yazarlarının partimize veya Erbakan Hoca'ya bir desteğini göremedik” dedi. Halkın demokratik taleplerine karşı medyanın ve birçok köşe yazarının sermayenin yanında yer aldığını kaydeden Tongüç, “Millet Erbakan'ın yanında yer alırken, medya Hocamızı yalnız bıraktı. Çok talihsiz, asılsız ve insafsız eleştirilere maruz kaldık” ifadelerini kullandı.
YILMAZ: “ÖYLE DAVRANSALARDI DARBE OLMAZDI”
Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı Mustafa Yılmaz da, o dönem hemen hemen bütün köşe yazarlarının darbenin zeminini hazırladığını ifade etti. Bunların içinde liberal gazetecilerin olduğunu da belirten Yılmaz, “Hepsini bir postal korkusu sarmıştı. Dik duramadılar. Eğer dik durmuş olsalardı 28 Şubat zaten yaşanmazdı” diye konuştu.
“İNANCINA SAYGI GÖSTEREMEDİLER”
Erbakan'ın iktidara gelmesinden sonra inancının gereğini yerine getirdiğini dile getiren Yılmaz, “Bugün özgür düşünceyi savunan kişiler, o gün Erbakan'ın inancına ve düşüncesine saygı gösteremedi. Erbakan'ın İran'a gitmesini bile eleştirdiler. Peki, Erbakan Washington'a mı gitmeliydi? Tarikat liderlerine yemek vermesini eleştirdiler. Musevileri mi davet etmeliydi?” şeklinde konuştu.
ERBAKAN'A BAŞKA, OKURA BAŞKA DEMİŞLER
Refah Partisi eski Milletvekili Fethullah Erbaş ise, Erbakan'ın gazetecilerle yaptığı yemekli toplantıları hatırlattı. Erbakan'ın sık sık gazetecilerle bir araya geldiğini ifade eden Erbaş, “Bu toplantılarda söz konusu köşe yazarları Erbakan'ın icraatlarından memnuniyet duyduklarını ifade ediyordu. Yapılanları takdirle karşıladıklarını söylüyorlardı. Ancak ertesi gün köşelerine baktığımızda bu ifadelerin tam tersini görüyorduk” dedi.