Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilen istihbarat sonucu hazırladığı raporla bombalanacak hedeflerin koordinatlarını Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 18 kez yanlış verip, hedefleri vurmaya giden jetlere, dağı taşı bombalatan Yüzbaşı Eyüp Atlıhan‘ın 230 PKK’lının bulunduğu yerlere dair istihbaratı geciktirip, PKK’lılar bölgeden ayrıldıktan sonra rapor hazırladığı iddia edildi.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun haberine göre; Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilen istihbarat sonucu hazırladığı raporla bombalanacak hedeflerin koordinatlarını Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 18 kez yanlış verip, hedefleri vurmaya giden jetlere, dağı taşı bombalatan Yüzbaşı Eyüp Atlıhan‘ın aynı tarihlerde ikinci bir skandala daha imza attığı ortaya çıktı
Belgelere göre Atlıhan, bu skandaldan sadece iki gün sonra yine Genelkurmay ve Jandarma tarafından kendilerine yedi gün önce verilen 230 PKK’lının bulunduğu yerlere dair istihbaratı geciktirip, PKK’lılar bölgeden ayrıldıktan sonra rapor hazırlamış.
İşte Atlıhan’ın adının karıştığı ikinci skandalın perde arkası.
Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı 18 Ekim 2011 tarihinde Yüzbaşı Eyyüp Atlıhan’ın bulunduğu birime Hakkâri-Şemdinli kırsalında 15, 24 ekimde Şemdinli- Yaylapınar kırsalında 25 ve Şemdinli-Çemelluva bölgesinde de 70- 80 PKK’lının bulunduğu bilgisi veriliyor. Atlıhan’a bir gün sonra da Genelkurmay tarafından bir istihbarat notu iletiliyor. Gelen notta, Türkiye’ye giriş hazırlığında olan 40’ı kadın 200 PKK’lının olduğu, bu kişilerin Sıladize alanına intikal ettikleri, 28 ekimden itibaren küçük gruplar halinde Türkiye’ye giriş yapacakları bildiriliyor. Yine Genelkurmay’a gönderilen raporda, Irak-Pırmenda alanı Soreki bölgesinde barınmakta olan 100 PKK’lının bulunduğu, üç gruba ayrılmak suretiyle 24 ekim günü saat 19:00’da Irak-Kani Rash’a hareket ettikleri, bu grubun 24 veya 25 ekimde bulundukları bölgeden ayrılarak, Şemdinli-Samanlı veya Şemdinli- Mordağ üzerinden Türkiye’ye giriş yapmayı planladıkları, 25 kişilik grubun 23 ekimde Irak-Arı bölgesinden hareketle, Şemdinli-Gasto üzerinden Şemdinli-Günyazı Köyü-Mırgesav Dağı istikametine intikal ettikleri istihbaratı veriliyor.
İstihbarata karşı yanlış koordinat
26 ekimde ise Genelkurmay bir başka istihbarat notunu Yüzbaşı Atlıhan’a iletiliyor. Gelen istihbaratta 100 kişilik PKK grubu içerisinde faaliyet gösteren 20 kişilik grubun, 25 ekim günü saat 02:00’da Mordağ Köyü’nün yaklaşık 400 metre civarından geçiş yaptıkları, koordinatlarıyla veriliyor. Ardından da aynı grubun Şemdinli’ye geçiş yapma hazırlığında olduğu belirtilip, operasyon yapılması isteniyor. Tüm bu raporların ardından Atlıhan, kasım ayının ilk haftasında beş sayfalık rapor hazırlayıp, Hava Kuvvetleri’ne gönderiyor. Daha önceki raporlarda koordinatları yanlış verip dağı taşı bombalatan yüzbaşı, bu kez de PKK’lıların bulundukları bölgeleri vermek yerine, “Ağır silah mevzilerinin” ve “Barınma yerlerinin” koordinatlarını bildiriyor. Kendisine ilk istihbarat raporu 18 ekimde, ardından 24, 25 ve 26 ekim tarihlerinde yeni raporlar gelmesine rağmen, yüzbaşı kasımın ilk haftası “Harekât Yıldırım” koduyla rapor düzenliyor. Ekim ayının son haftası bölgede bunca hareketlilik gözlenirken, vaktinde rapor hazırlanmayıp, bölgede bulunan PKK’lıların kaçışı sağlanıyor. Hazırlanan raporda da sadece barınak ve silah mevzileri belirtiliyor.
Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri’nde cadı avı
Taraf’ ın “Yanlış koordinat verilip dağ taş bombalandı” haberi üzerine Genelkurmay, Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda cadı avı başlattı. Karargah, olayı soruşturacağına belgelerin nereden, nasıl ve kim tarafından sızdırıldığını tesbit etmek için soruşturma başlattı. Bu kapsamda Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri’nde, Korgeneral Mehmet Veysi Ağar’ın emriyle bir ekip kuruldu. Ağar, kendisine bağlı emir subayı Binbaşı Cumhur Çetinkaya başkanlığında, Binbaşı İsmail Gökhan Humalı’dan oluşan ekip, subay ve astsubayları Taraf’ın haberinden sonra sorguya çekip, ifadelerini aldı. Yapılan bu işlem kanunen suç çünkü sadece savcıların yapması gereken böyle bir işlemi asker yapıyor.
Uçaktan bomba düşürmüştü
Binbaşı Cumhur Çetinkaya, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda değeri bir milyon doları bulan AIM-120B füzesini uçuş öncesi kontrol etmeden, piste düşürmekle biliniyor. Çetinkaya, 2 Ağustos 2005 Salı günü uçuş öncesi bomba kızaklarını kontrol etmeyip havalanırken, havada bombayı düşürdüğünün farkına varmış ve bu olayı da Hava Kuvvetleri dergisinde, “Hepimize ders olsun” başlığıyla anlatmıştı. Bu itirafa rağmen Binbaşı Çetinkaya hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştı.