Aralarında Başbakan Erdoğan, MİT Müstaşarı Hakan Fidan, bakanlar, siyasetçiler, üst düzey bürokratlar ile STK temsilcilerinin de bulunduğu 2280 kişinin dinlendiği 'Selam-Tevhid Kudüs Ordusu' soruşturmasında dehşete düşüren rakam tespit edildi. Komplonun ortaya çıkarılması üzerine İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi kayıtlarında yapılan incelemeyle sadece bu soruşturma için
13076 tapenin hazırlanarak savcılığa gönderildiği belirlendi. Soruşturmadaki bir ilginç detay daha ortaya çıktı. Soruşturmada şüpheli bulunan 92 kişinin telefon görüşmelerinin tape çözümü yapılmadan savcılığa iletildiği belirlendi. Emniyetten savcılığa gönderilen 107 klasörün 37'sinde sadece telefon tapeleri bulunuyor.
KAYITLARI İMHA ETTİLER
Organizatörlerinin adalete hesap verdiği Selam kumpasında sadece telefonlar dinlenmedi. Yüzlerce fiziki takip kararının alındığı soruşturmada kayıtlara göre 2 FTP adresi ile 171 de e-posta hesabı izlemeye alındı. Emniyet'in savcılığa gönderdiği raporda, selam soruşturmasıyla ilgili çok sayıda belge 17 Aralık operasyonundan sadece 1 gün sonra imha edildiği vurgulanıyor. Kanunen hazırlanması gereken imha tutanağı ise ortada yok. Rapordaki bir diğer ayrıntı ise dinleme ve izleme taleplerinin usûlsüzlüğü hakkında. Aynı telefon numarası için alınan teknik takip kararının iki farklı şahıs üzerinden bir gün arayla alındığı tespit edildi. Aynı TC kimlik numarası üzerinden de çok sayıda dinleme kararı alındığı da belirlendi.
AYNI TUTANAKLA İZLEME
Mahkemelerden alınan 780 fiziki ve teknik takip kararı uygulanmayarak uygun zamanın gelmesi beklendi. Mahkemeden alınan takip kararının süresi dolduğunda aynı gerekçelerle yeni takip kararları alındığı ancak bu kararların da uygulanmadığı anlaşıldı. 131 adet 'teknik araçlarla izleme' kararının ekindeki fiziki takip tutanaklarının ise birebir aynı olduğu tespit edildi.
MİT'e kumpas için 8 ay beklediler
Eşiyle sorunları yüzünden polise giden K.Y. isimli kadının Emniyet'e soruşturmada delil olarak kullanılan belgeler verdiği iddia ediliyordu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın soruşturmaya dahil edilmesini sağlayan belgelerle ilgili 'el koyma ve inceleme kararı' alınmadan dokümanlarda ismi geçenler hakkında dinleme kararı alındı. Kayıtlar, bu kararın alınması için de 8 ay beklendiğini ortaya koyuyor. Daha sonra emniyete ifade veren K.Y, Fidan ile ilgili belgeleri kendisinin vermediğini ve ifade tutanaklarına ekleme yapıldığını söylemişti.